Yanı sıra, sadece üç güçlerini zayıflatmak için dışarı bir almak zorunda. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك،فإننا لا نملك إلا أن نأخذ واحدة منهن لإضعاف قوت الثلاثة. |
Bu vesile ile tüm taburlarımızın düşmanı zayıflatmak için saldırıya geçmesini emrediyorum! | Open Subtitles | و بموجب هذا الأمر علي جميع الكتائب ان تستعد للهجوم لإضعاف قوات الروران |
Hala eşinin ifadesini zayıflatmak için kullanabileceğinizi düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن ما زلنا نعتقد انه يمكننا استخدامه لإضعاف شهادة الزوجة |
- Belki de değilsin ama aramıza şüphe tohumları ekip amacı zayıflatmak için kadın eteğinin arkasından çalışıyorsun. | Open Subtitles | لكنك تزرعين بذور الشك في وسطنا تعلمين خلف غطاء انك امرأة لتقويض القضية |
Bu hareketi zayıflatmak için, BCD yerel basına yanlış haberler vermiş. | Open Subtitles | لتقويض الحركة , تقوم شركة (بي سي دي) بوضع قصص خاطئة في الصحافة المحلية |
Ve Dünya'nın savnmalarını zayıflatmak için beni kullandın. | Open Subtitles | واستخدمته لي لإضعاف دفاعات الأرض. |
- Eğer kendini zayıflatmak için bir yol bulduysan, ...belki bana da Marcel Gerard'ı öldürmek için bir yol bulmamda yardımcı olabilirsin. | Open Subtitles | طالما وجدتِ وسيلة لإضعاف جسدك لربّما بوسعك مساعدتي لإيجاد وسيلة لقتل (مارسل جيرارد). |
Rakiplerini zayıflatmak için. | Open Subtitles | - لإضعاف منافسين شركاتهم |