Senin gibi güzel, zeki ve dışadönük bir kızın sevgilisi olur. | Open Subtitles | فتاة جميلة مثلك, ذكية و منفتحة علي العالم |
Raptorlar vahşi, zeki... ve sosyal açıdan gelişmişti. | Open Subtitles | كانت الرابتورات شرسة , ذكية و متقدمة إجتماعيا |
Senin kadar komik,zeki ve güzel bir kızla hiçbir zaman olamayacağımı biliyordum | Open Subtitles | علمت أنني لا يمكن أن أكون مع فتاة مضحكة وذكية ومرحة مثلك |
20 yaşlarında, zeki ve organizeler. | Open Subtitles | هم في منتصف أو أواخر العشرينات ، أذكياء و منظمين |
Herkes annemin güzel olduğunu ve babamın zeki ve güçlü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الجميع كان يقول ان والدتي كانت جميله و والدي ذكي و قوي |
Ama aralarında hepsinden daha zeki ve şaşırtıcı olan bir tanesi var. | Open Subtitles | لكن هناك واحد الذي أكثر مراوغة وذكي من كلّ البقية. |
Yani, sen çok zeki ve göz kamaştırıcısın ve sürekli seni düşünüyorum. | Open Subtitles | أقصد، أنك ذكية و فاتنة و أنا أفكر فيك كل الوقت |
Yani sana 200 bin dolar verirsem kendimi zeki ve güzel hissedeceğim. | Open Subtitles | اذن ان اعطيتك 200000 ساشعر بأنني ذكية و جميلة |
Diyelim ki sen çok güzel zeki ve iyi kazanan birisin. | Open Subtitles | على سبيل المثال انت محبوبة ذكية و تجنين مالا جيدا |
Ayrıca evet, komik, zeki ve güzel olduğu doğru ve ihtiyacın olduğunda hep yanındaydı. | Open Subtitles | و نعم ، ذلك أيضا حقيقي ، انها ذكية و لطيفة .. و جميلة و و دائما ما تدعمك حين تحتاجيها |
Güzel, eğlenceli, zeki ve tasarımlarına bayıldım. | Open Subtitles | إنها جميلة و ظريفة و -و ذكية و أحب الفساتين التي تصممها |
Peki, güzel , zeki ve polislere bile yalan söyleyebiliyor | Open Subtitles | حسناً، إنها لطيفة.. وذكية وتكذب حتى على الشرطة |
Çok güzel, zeki ve şaşırtıcı ve sen bunu mahvettin. | Open Subtitles | إنها جميلة .. وذكية .. ومميزة وأنت تخليت عنها |
Çünkü genç, zeki ve kurtlar tarafından yetiştirildiğimiz efsanesi hakkında bir şeyler duyup duruyorum. | Open Subtitles | لأنني أستمر بالسماع عن أسطورتنا جميعنا شباب و أذكياء و ربتنا الذئاب |
Herkes annemin güzel olduğunu ve babamın zeki ve güçlü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الجميع كان يقول ان والدتي كانت جميله و والدي ذكي و قوي |
Bu kadar hoş, zeki ve güzel biri bunu kendine nasıl yapabilir, anlamıyorum. | Open Subtitles | فأنا لا أفهم كيف لأحد رائع وذكي وجميل أن يفعل هذا بنفسه |
Ah, daha zeki ve kültürlü birini, korkarım. | Open Subtitles | شخصاً أكثر ذكاءً وحكمة منى |
Sen güzel, zeki ve çekici... | Open Subtitles | أنتي تعلمين أنكي جميله و ذكيه و مرغوبه .. |
Ama zeki ve yeterince çekici öksüzler şüpheli yangınlar, kan emici sülükler İtalyan yemeği ve gizli örgütleri izlemek isterseniz o halde kalın ve Baudelaire çocuklarının adımlarını takip edişimi izleyin. | Open Subtitles | مع ذلك إذا كنت تحب قصصا عن الذكاء و عن أيتام جذابين حرائق مشبوهة |
Düşündüğünden çok daha zeki ve güçlü olan bir kadının hikayesini anlatıyor. | Open Subtitles | إنّه عن تلك المرأة التي تكتشف أنّها أقوى وأذكى |
Peki, o da bana söylemedin, ama o, komik zeki ve o terk kaderinde, şirin. | Open Subtitles | حسناً ، هي لم تقل لي أيضاً . لكنه وسيم ، مضحك و ذكي ، و هو مقدّر له أن يرحل |
Ne kadar tatlı zeki ve iyi olduğunu duymaktan bıktım. | Open Subtitles | سئمت من أن يخبرني الناس كيف كانت لطيفة و ذكية |
Hem Tanrıçaların kraliçesi hem de çok güzeldir, aşırı derecede zeki ve kuvvetlidir fakat aynı zamanda, Zeus sürekli diğer kadınlarla ilgilendiği için fazlasıyla kıskançtır. | Open Subtitles | هى ملِكة الآلهة ولديها جمال فائق تتمتع ببصيرة حادة وذكاء متقد، إنها اسثنائية ولكن فى نفس الوقت هى غيورة جداً |
June'dan hoşlanıyorum ve onun gibi harika, zeki ve beni genç hissettiren biriyle başka bir şansım olmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | والآن أنا معجب بـ(جون) وأنا أعرف أنني لن أحظى بفرصه أخرى لواحده مذهله وذكيه والتي تبقيني شاباً على الدوام |
Sırf güzel, zeki ve kusursuz olduğun için değil. | Open Subtitles | ليس لأنّكِ جميلة وذكيّة ومثالية |
Bence o komik, zeki ve çok seksi. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد بأنه مضحك هو ذكي و جذاب جداً |