"zenginliği" - Traduction Turc en Arabe

    • الثروة
        
    • ثروة
        
    • الثراء
        
    • ثروات
        
    • غنية
        
    • وثروته
        
    • الثروه
        
    • بالثروة
        
    Fakat Afrika'nın mineral zenginliği, insanlarının fakirlikten... ...kurtarılması için kullanılmıyor. TED ولكن الثروة المعدنية من إفريقيا لا تستخدم لانتشال الناس من الفقر.
    zenginliği ve bilgeliği elde edebilir, yazılmış tüm kitapları okuyabilir yıldızları ve gezegenleri keşfedebilirdim. Open Subtitles يمكنني الحصول على الثروة والمعرفة يمكنني قراءة كل كتاب كُتب أدرس الكواكب والنجوم
    Bunlar, ailelerimizin zenginliği ile birlikte, dünyayı yönetmemizin nedenidir. Doğru mu, Jimmy? Open Subtitles هذا بالإضافة إلى ثروة عائلتنا هو مايجعلنا نحكم العالم، صح جيمي ؟
    Geri kalanımıza benzeyerek amcanın hükmettiği gibi bir zenginliği elde edemezsin,değil mi? TED لا تتلقى مقدار ثروة عمك بكونك مثل بقيتنا، صحيح؟
    Ekonomik büyümenin hızlanması bile, sadece büyük yatları ve aşırı zenginliği artırıyor fakat diğerlerini geride bırakıyorsa, hedeflerimize ulaşamayız. TED حتى طوفان جارف من النمو الاقتصادي لن يحقّق لنا ذلك، إن كان يزيد عدد اليخوت وفائقي الثراء ويترك الباقي خلفه.
    Bir ulusun zenginliği, insanlarının hem maddi hem de manevi refahına bağlıdır. Open Subtitles ثروات الامة هي فى رقي شعبها روحانيا وماديا
    Bunlardan biri maden zenginliği. Open Subtitles أحد هذه الأسباب أن الأرض هناك غنية بالمعادن
    Bugün benim şanslı günümmüş. Herkes mi zenginliği paylaşmak istiyor? Open Subtitles اليوم هو يومي المحظوظ الجميع يُريدُ مُشاركتي الثروة
    Süren tartışmalarda çok ilginç bulduğum şeylerden biri de [Harvard Sendikalar Programı Müdürü] şu zenginliği kimin yarattığı kavramıdır. Open Subtitles واحدة من الاشياء التي أجدها مثيرة جدا للاهتمام في مناقشاتنا الجارية هذا هو مفهوم من الذي يخلق الثروة.
    Gelişmeye yol açabilir. Üretim zenginliği buradaysa yok etmeye giden yol da buradadır. Open Subtitles فما تنتجه الثروة من هنا يتم توجيهه بطريقة غير مباشرة للأرض لتدميره من هنا
    - Rolü reddettim, zenginliği reddettim. Open Subtitles لقد رفضتُ الدور، وإستدرتُ بظهري عن الثروة.
    Almanya'nın en ücra köşeleri bile zenginliği ve refahı görecek. Open Subtitles حتى أكثر المناطق النائية من الإمبراطورية الألمانية سترى الثروة و الراحة
    Bakın o geminin bir parçası bile sağlam kalmışsa bilimsel ve askeri anlamda alacağımız bilgi zenginliği paha biçilemez olacaktır. Open Subtitles ثروة المعرفة التي قد نكتسبها ستكون ثمينة جدا
    - Hayır, senin uyanman lazım. Bu dünyanın zenginliği, yer altında değil, her tarafında. Open Subtitles ثروة هذا العالم ليست تحت الأرض إنها حولنا في كل مكان
    17 yıl sonra, aynı Adam Smith, "Milletlerin zenginliği" adında iktisatın kuruluş belgesi olan minik kitabı yazacaktı. TED إن آدم سميث هو نفس الشخص، الذى بعد 17 عام، يكتب كتاب صغير يدعى " ثروة الأمم " -- الذي هو حجر الأساس في الإقتصاديات.
    Konuşmama Adam Smith ve ''Ulusların zenginliği''yle başladım. TED لقد بدأت مع آدم سميث وكتابه "ثروة الأمم" "The Wealth of Nations"
    Kane'nin zenginliği kaynağını Amerikan efsanesinin beşiğinden alır. Open Subtitles المعروف بأسطورة امريكا هو اصل ثروة كين
    Tembel ve serserilerle ilgilenmekle o kadar meşguluz ki ilk başta olduğu gibi zenginliği yaratacak, unsurları ihmal ediyoruz. Open Subtitles دائما ما ننشغل بمطاردة الأناس الكادحين و ننسى الأناس فاحشي الثراء
    Şu an, kendine bakmalısın, sadece tek bir yol sana doğru zenginliği verecektir. Open Subtitles و فى هذه اللحظة عليك البحث فى نفسك لان طريق واحد سوف يمنحك الثراء الحقيقى
    Meksika'nın bütün zenginliği fakirlere dağıtılacak. Open Subtitles وكلّ ثروات المكسيك سوف يكون منقسماً بين الفقراء
    Bir 10. yüzyıl gezgini Çarşıların zenginliği ve güzelliği"nden bahsederken, "ilin ve yörenin geliri 700 ve 800 milyon dinar arasındaydı" demektedir. Open Subtitles تكلم رحّالة من القرن العاشر عن ثروات وجمال الأسواق وأنّ دخل المقاطعات والضواحي
    Hafif bir kokla, küçük bir yudum al ve "güzel bir vücudun zenginliği" gibi sallama şeyler söyle, bitti. Open Subtitles شم الزجاجة , وخذ رشفة , وقل أي شيء تطمح إليه مثل " غنية , مع جسم جميل "
    Tüm o karizması, zenginliği, pahalı oyuncakları o bir sürücü, korkusuz bir makine. Open Subtitles كل سحره وجنونه وشهرته وثروته والعابه الغاليه هو فقط منساق كاله حاسبه
    Kraliyet gücünün zirvesinden koparılmış, her türlü rütbe ve dünyevi zenginliği elinden alınmış, ülkesi ve umudu olmayan çaresiz bir adam. Open Subtitles منحدرا من قمة السلطه الملكيه مجردا من كل الدرجات و الثروه الدنيويه رجل مهجور دون وطن ...
    Ben zenginliği geri getirmek için aracım, ondan sonra kral olacağım. Open Subtitles بالثروة التي حصلت عليها، سأكون ملكاً هناك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus