Bu teknoloji yelpazesi gezginlerin zevki için Delos tarafından kuruldu. | Open Subtitles | استخدمت التقنية بشكل واسع في ديلوس لإمتاع السواح |
O buraya efendimizin zevki için geldi. | Open Subtitles | إنها هنا لإمتاع الرجل الذي نخدمه جميعاً |
Cahil kitlelerin zevki için kurgulanmış. | Open Subtitles | تم تنظيم هذا لإمتاع الجماهير الجاهلة |
Her ne kadar başkalarının zevki için burada olsam da. | Open Subtitles | برغم أنني كنتُ هنا من أجل إمتاع الآخرين. |
İstediğin gibi düşünebilisin ama başkalarının zevki için buradasın. | Open Subtitles | ثم تعتقدين أنكِ تفعلين مايروقُلكِ... لكنكِ هنا من ... أجل إمتاع الآخرين. |
Sonra da zevki için kullandığı çalışanların yanına terk etti beni. | Open Subtitles | ثم ألقى بي على كومة مع باقي الموظفات اللاتي يستخدمهن لمتعته. |
Dünyanın yaratıcısı Brahma'nın, maddi düzlemi sadece kendi zevki için tasarladığını düşünüyordu. | TED | فقد كان يعتقد أن براهما، خالق الكون، قد ابتكر فكرة الملذات الدنيوية على الأرض لمتعته فقط، |
Kendi zevki için onu defalarca kullanacak defalarca. | Open Subtitles | ...سوف يستخدمها لمتعته مرراً و تكرراً ... . |