Bu nedenle bir diğer insanı gördüğünüzde, onların zihinlerinde gördüğümüzü kendi zihnimizde yeniden canlandırırız. | TED | ولذلك عندما نشاهد شخص اخر, نعيد تمثيل في عقولنا ما نراه في عقولهم |
Teknoloji ile ilk defa on sene önce karşılaşmıştık bir gezegende soykırımdan kurtulanlar zihinlerinde yarattıkları bir sanal alemde yaşıyorlardı. | Open Subtitles | صادفنا التقنية أول مرة قبل عشر سنوات على كوكب نجا من محرقة كان يعيش كان يعيش في عالم افتراضي من خلق عقولهم |
Tasarımcılar, geleceğe bakıp olası hataları ve güçlükleri görebilir zihinlerinde denemeler yapabilirler. | Open Subtitles | المصممين من البشر يمكن أن ينظروا للمستقبل و يروا الأخطاء الواردة و يروا العقبات و أن يجربوا أشياء في عقولهم |
Bunamahastalığınasahipolanların, zihinlerinde bir arka kapıya sahip olabilirler. | Open Subtitles | وهؤلاء المصابين بالخرف قد تكون كالطريق إلى عقولهم |
Ve zihinlerinde antrenman yapanların... gerçek antrenman yapanlar gibi yüzde otuz başardıklarını... | Open Subtitles | وهم وجدوا فقط المجموعة الوحيدة التي تتدرب فقط في رؤوسهم عدل وثلاثون بالمئة |
Onun hakkında tek bir şey biliyorlardı, ve bu onu bir insan olarak zihinlerinde silmeleri için yeterince karanlıktı. | Open Subtitles | انهم يعرفوا شيء واحد بشأنه وكان كافي بالنسبة لهم ان يمحوا من عقولهم |
Çoğu zaman kendi zihinlerinde. gerçeği öyle bir çarpıtırlar ki yalan söylediklerini fark etmezler. | Open Subtitles | يكذبون لأنهم قد حضروا هذه الكذبات مسبقاً في عقولهم! |
zihinlerinde onları neyin motive ettiğine dair spekülasyonlar yapabiliriz. | Open Subtitles | تعلم! يمكننا التكهن بما كان يدور في عقولهم بما أعطاهم الحافز |
Ama bir çocuk çalarken veya koşarken zihinlerinde müzik dinlerler. | Open Subtitles | ولكن أتعرف، عندما يلعب طفلًا أو يجري... داخل عقولهم... |
Bir grup keşiş zihinlerinde bir Golem hayal ettiler... o kadar meditasyon yaptılar ki, onu hayata getirdiler. | Open Subtitles | مجموعة من الرهبان قاموا بتخيّل غولوم في رؤوسهم (( غولوم : في الفلكلور اليهودي صنعه الإنسان من الطين بطريقة خارقة و وهبه الحياة)) و قد قاموا بالتأمـّل به كثيرا ثم جلبوا ذلك الشيء للحياة |