| zindanın kapıları açılır ve prensimiz özgür kalır. | Open Subtitles | وبعدها تفتح بوابة الزنزانة وأميرنا يمكن أن يذهب حيث يريد |
| Fakat sadece bir tanesinde zindanın anahtarı var. | Open Subtitles | ولكن واحد فقط منهم لديه مفاتيح تلكَ الزنزانة. |
| zindanın nerede olduğunu kimseye söylememişti. | Open Subtitles | هي لم تخبر أحداً بهويّة من كان في الزنزانة |
| Eziklerle dolu bu berbat zindanın havasını bozuyor. | Open Subtitles | إنّه يؤثّر سلباً على هذه الزنزانة المليئة بالفشلة |
| Belki kafa kafaya verirsek bu zindanın nerede olduğunu bulabiliriz. | Open Subtitles | ربما نحاول ونكتشف اين يمكن ان تكون تلك الزنزانة |
| Aslında, zindanın yanındaki şu sessiz köşe gayet iyi. | Open Subtitles | لا بأس بالركن الهادىء بجانب الزنزانة هناك |
| Güzel. Sanırım zindanın altında bir yer buldum. | Open Subtitles | حيد , أظنني وجدت مساحة تحت الزنزانة |
| Ve zindanın nerede olduğunu bulmaya çalışırız. | Open Subtitles | ونحاول إكتشاف إين تقع تلك الزنزانة معا |
| Ben Bayan Irena. Bu zindanın sahibiyim. | Open Subtitles | ولكن أنا السيدة (إيرينا) وأنا أملك هذا الزنزانة |