Yalnızca bu sabah, sen yokken, kiliseyi ziyarete gelen bağlantıları iyi olan bir beyefendi benim namımı duyup Marshalsea papazıyla tanıştırılmayı istemiş. | Open Subtitles | ففي نهار اليوم ، عندما كنت بالخارج رجل نبيل ذوي علاقات كان يزور المنشأه حينما سمع بي طلب أن يتعرف بي |
Dük veya Kralı ziyarete gelen başka biri içindir. | Open Subtitles | إنه فقط الدوك أو غيره يزور الملك |
Kono ziyaretçi kayıtlarına baktı ve annesi dışında onu ziyarete gelen tek isim Kong Liang. | Open Subtitles | (كونو) أفحص جميع سجلات الزوار عدا والدته الشخص الوحيد الذي جاء لزيارته كان (كونغ ليانغ) |
Kono ziyaretçi kayıtlarına baktı ve annesi dışında onu ziyarete gelen tek isim Kong Liang. | Open Subtitles | (كونو) أفحص جميع سجلات الزوار عدا والدته الشخص الوحيد الذي جاء لزيارته كان (كونغ ليانغ) |
Stanley beni sever mi, yoksa sadece ziyarete gelen bir baldız mı olurum? | Open Subtitles | هل سيستلطفني (ستانلي) أم أنها ستكون زيارة مقررة؟ |
Stanley beni sever mi, yoksa sadece ziyarete gelen bir baldız mı olurum? | Open Subtitles | هل سيستلطفني (ستانلي) أم أنها ستكون زيارة مقررة؟ |
ziyarete gelen dişilere artistik eserlerini gösterdiği bir galeri. | Open Subtitles | إنه معرض ليعرض به إبداعاته الفنية للإناث الزائرة. |
Beni burada ziyarete gelen birini hiç gördün mü? | Open Subtitles | هل سبق ورأيتِ أحداً يزورني هنا؟ |
ziyarete gelen bir misafirimiz, bir arkadaş. | Open Subtitles | إنه ضيف، يزور في صديق |
Annem Sarah Barnes'ı ziyarete gelen biri mi oldu? | Open Subtitles | هل كان أحد يزور والدتي؟ سارة بارنس)؟ ) |
Annem Sarah Barnes'ı ziyarete gelen biri mi oldu? | Open Subtitles | هل كان أحد يزور والدتي؟ سارة بارنس)؟ ) |
Adamlarımdan ziyarete gelen olmadı. | Open Subtitles | لم يزورني أحد من طاقمي |