Bu yüzden esir aldığı düşmanları kuşatma araçlarını ölüm bölgesine kadar götürmeye zorlamıştı. | Open Subtitles | . . لذا فقد أجبر سجناء العدو المأسورين للتحرك والانتقال إلى الأمام لمنطقة القتال |
Ses'le en son karşılaşmamızda bir 911 operatörünü bir cinayetin üzerini örtmesi için zorlamıştı. | Open Subtitles | أخر مرة واجهت هذا الصوت كان قد أجبر عامل اسعاف لتغطية جريمة قتل |
Babanı sırf spor olsun diye bir adamı öldürmeye zorlamıştı. | Open Subtitles | أجبر أباك أن يقتل رجلًأ من أجل مٌتعته |
Marcel, bir cadıyı o soyu sonsuza kadar kurt formunda kalmaya lanetlemeye zorlamıştı. | Open Subtitles | مارسِل) أجبر ساحرة للعنهم) فانحصروا في هيئة الذئب |