| Fidye ödemek zorunda kalırsak hayatta olduğunu bilmemiz lazım. | Open Subtitles | نريد ان نتأكد فيما اذا كنت حياً اذا توجب علينا دفع فدية |
| Bir askeri eylem başlatmak zorunda kalırsak size değil, ülkeyi yöneten kanunsuza yönelik olacaktır. | Open Subtitles | إن توجب علينا البدأ بحملة عسكرية سوف تكون موجهة ضد الرجال المتمردين الذين دمروا بلادكم وليس ضدكم |
| Ama eğer zorunda kalırsak kendimizi savunuruz. | Open Subtitles | ولكننا سوف ندافع عن انفسنا إن أضطررنا لذلك |
| Eğer zorunda kalırsak seni evinden çıkartırız. | Open Subtitles | نخرجك من منزلك إذا أضطررنا لذلك.. |
| Ya da diğer takımlardan yardım istemek zorunda kalırsak? | Open Subtitles | أو ماذا لو اضطررنا لطلب المساعدة من الفرق الأخرى؟ |
| Vücut çalışıyoruz böylece egzersiz yapmak zorunda kalırsak diye vücudumuz şekle girecek. | Open Subtitles | لذا فنحن نمارس التدريبات... حتى نحافظ على رشاقتنا... من أجل أن نستطيع ممارسة التمرينات |
| zorunda kalırsak, bütün gece buradayız. | Open Subtitles | سنبقى هنا طوال الليل إن اضطررنا لذلك |
| Lobo ile yine uğraşmak zorunda kalırsak diye. | Open Subtitles | فقط في حالة ما توجب علينا التعامل مع هراء اللوبو هذا |
| İzleyeceğiz, eğer zorunda kalırsak savaşırız. | Open Subtitles | حسناً سوف نراقب ونقاتل اذا توجب علينا ذلك |
| Siyasi bir konuyu dinlemek zorunda kalırsak, ikiniz içinde öyle olacak. | Open Subtitles | وكذلك أنتما الاثنان لو اضطررنا إلى سماع حديث سياسي. |
| Ya bu şeyin karşısına çıkmak zorunda kalırsak? | Open Subtitles | ماذا لو اضطررنا لمواجهة ذلك المخلوق؟ |
| - veya kaçmak zorunda kalırsak? | Open Subtitles | أو ماذا إن أضطررنا للهرب؟ |
| Vücut çalışıyoruz böylece egzersiz yapmak zorunda kalırsak diye vücudumuz şekle girecek. | Open Subtitles | لذا فنحن نمارس التدريبات... حتى نحافظ على رشاقتنا... من أجل أن نستطيع ممارسة التمرينات |
| zorunda kalırsak, tabi. | Open Subtitles | لو اضطررنا لذلك ، فنعم |
| Tamam, eğer kapıyı kırmak zorunda kalırsak, kırarız! | Open Subtitles | حسناً، سنكسر الباب لو اضطررنا لذلك! |