"zorunda kalacağımı" - Traduction Turc en Arabe

• سأضطرّ
• أنني سأضطر
• أحد الخادمات اللعينات

Seni çiftlik evine saçından sürükleyerek getirmek zorunda kalacağımı sanıyordum.
ظننتني سأضطرّ لجرّك إلى المزرعة على حين تقاومين بالركل والصراخ.

Kazmak zorunda kalacağımı bilmiyordum.
لم أكن أعلم بأنّني سأضطرّ لفعل ذلك بنفسي ..

Gerçekten de onu orada vurmak zorunda kalacağımı düşünmüştüm.
إعتقدتُ حقاً أنّي سأضطرّ لإردائه هناك.

Ben de sizin ünlü jüriniz olacağım, Ama dikkat çekmek zorunda kalacağımı anladım.
كنت سأصبح حكمكم الشهير وبعد ذلك أدركت أنني سأضطر لأن أنتبه

Bir an kendime yeni denetleme subayı bulmak zorunda kalacağımı sandım.
أتعلم شيئاً؟ لثانية ما، ظننت أنني سأضطر للبحث عن ضابط مشرف جديد.

ona yaptırmak zorunda kalacağımı düşünüyordum.
وأستدعي أحد الخادمات اللعينات لتقوم بالأمر

Dışarıya çıkıp kahrolasıca hizmetçilerden birine yaptırmak zorunda kalacağımı sanmaya başlamıştım.
كنتأفكرفي الخروجمنهنا... وأستدعي أحد الخادمات اللعينات لتقوم بالأمر

Orada ölüşünü izlemek zorunda kalacağımı düşünüyordum.
ظننتُ أنني سأضطر لمشاهدتك تموت هناك