Yani o baskında daha çok kokain olduğunu ve adamlarımdan birinin zulayı kırptığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هناك مزيد من الكوكائين في الغارة إختلسه أحد رجالي من المخبأ ؟ |
Bakın, gizli zulayı bulmak konusunda bazı fikirlerim var. | Open Subtitles | انظروا .. لديّ بعض الأفكار حول الوصول إلى ذلك المخبأ |
Çocuğun benim zulayı bulup, yememesi gereken bişeyi yediğini sanmış. | Open Subtitles | لقد ظنت انه قد وصل الى مخزوني المخبأ واكل شيئا لا يجب ان ياكله |
Ama zulayı söylemek için seni aradım, değil mi? | Open Subtitles | ومع ذلك أنا من قامت بالاتصال بك لأخبرك عن ذلك المخبأ ... |
Onlara zulayı geri alacağımızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبرهم بأننا نريد إستعادة المخبأ |
Ama zulayı açmaya vakti olmadıysa ... | Open Subtitles | لكن لو لم يكن ..لديه وقتٍ لفتح المخبأ |
- Bize zulayı göstersen iyi edersin. | Open Subtitles | - من الأفضل لك أن تُرينا المخبأ - |
- zulayı birlikte bulacağız. | Open Subtitles | نحن سنجد المخبأ |
Nate arabayı çalıştır. zulayı sonra düşünürsün. | Open Subtitles | (نيت)، ابدأ بتشغيل السيّارة، واقلق حول المخبأ لاحقاً. |
zulayı buldu. | Open Subtitles | لقد وجد المخبأ. |
Cregg ya. Bir kez basmıştım onu. Bir vurgundaki zulayı deşiyordu. | Open Subtitles | (كريغ)، أتذكر المشي معه ذات مرة وكان يبحث في المخبأ عن غنيمة له |
zulayı hallet. | Open Subtitles | ازرعي المخبأ |