"آخذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • alıyorum
        
    • alayım
        
    • almak
        
    • almam
        
    • ben
        
    • alabilir
        
    • alacağım
        
    • almadım
        
    • alırım
        
    • alıp
        
    • almayacağım
        
    • kabul
        
    • almamı
        
    • almaya
        
    • almama
        
    Ve bu söylediklerimin sizce çok gizli tutulması riskini göze alıyorum. Open Subtitles آخذ منكِ وعداً أنكِ ستبقين ما أقوله لكِ في سريه تامه.
    Tamam, artık gitmemiz gerek cidden. Dur da gece ağızlığımı alayım. Open Subtitles هيّا ، يجب أن نذهب دعيني آخذ حامي العضات الخاص بي
    Jack, tüm istediğim, deneyler için gerekli bazı şeyleri almak. Open Subtitles جاك،أردتُ فقط أَنْ آخذ الخام المعدني لكي أٌقوم بعمل البحثُ
    Neden altı aydan sonra yine yemek dersi almam gerekiyor ki? Open Subtitles ثم لماذا يجب أَن آخذ درس العشاء الآخر بعد ستة شهور؟
    Neden ben güzel bir banyo yapıp, ve sonra, sıcak yatağımıza girmiyoruz. Open Subtitles إسمعي لماذا لا آخذ حماماً لطيفاً ؟ وبعدذلك.. لدينا سريرنا الدافيء الرائع.
    Acaba, efendim, bu bandajı ötekiyle karşılaştırmak için alabilir miyim? Open Subtitles هل تسمح أن آخذ هذه الرزمة لأقارنها مع غيرها ؟
    ben bir salatalık çorbası alacağım ve kendine iyi bak. Open Subtitles أنا سوف آخذ كوب من شوربة الخيار و إعتني بنفسك
    Biraz depresyondan çok daha fazlan var. Telefon numaranı almadım. Open Subtitles أنت أكثر من مجرد حالة كئيبة، لم آخذ رقم هاتفك
    Bir kılavuzu alamazsam, diğerini alırım. Open Subtitles إذا أنا لا يمكن أن آخذ دليلا واحد، أنا سيكون عندي آخر.
    Bu yüzden bu güzel canlıları alıp süper kahraman takımı yaratmaya karar verdim. TED لذا قررت أن آخذ هذه المخلوقات الرائعة و أصنع فريقاً من الأبطال الخارقين.
    Burda yaptığım şey, sesleri alıyorum onları ses perdesi çözümleme algoritmasından geçi... riyorum. Open Subtitles ما أفعله هنا هو انني آخذ الاصوات وأضعه ضمن نظام اعادة فرز لوغاريثمي
    İstediklerimi yapıyor, ne istersem onu alıyorum ve kimseye hesap vermiyorum. Open Subtitles ..أفعل ما أُريد , آخذ ما أريد لا أجاوب أي أجد
    Tamam, bu çubuğa bir damla kan alayım. Bu bir damla kanda sorularımın cevapları var; bu yüzden, bu kadar ilgileniyorum. TED حسنًا، سوف آخذ أنبوبًا شِعريًّا مع قطرة من الدم.. وهذه القطرة من الدم تحمل الإجابات لهذا أنا مهتم بها.
    Parayı bölüşelim mi? Ya da öldüren ben olduğuma göre ben daha fazla alayım. Open Subtitles هل نتقاسم المبلغ أم يجب أن آخذ أكثر قليلاّّ لأنني فعلت الأصعب ؟
    Tamam, yeter! Bu parayı onlardan almak için elimden geleni yaptım. Open Subtitles حسنـاً , توقف لقد بذلت الكثير حتى آخذ هذا المال منهم
    Gücenme ama, romantik tavsiyeleri senden almam gerektiğinden emin değilim. Open Subtitles بدون اساءه ، لا استطيع آخذ اى نصيحه رومانسيه منك
    ben hayatımda hiç yıkanmadım. Yani şöyle doğru düzgün bi banyo. Open Subtitles لم آخذ حمام طوال حياتي على الأقل ليس كالذي تتكلمون عنه
    Bir de diğer açıdan bakalım şu an işe yaramayan aşıları alabilir ve onları koruyucu, işe yarar hale getirebiliriz. TED ولكن هناك جانب آخر أيضاً يمكنك آخذ لقاحات غير مجدية وتجعلها تتجاوز ذلك المستوى لتصبح قادرة على الحماية.
    Bir damla limonla ölebilirim. Ondan alacağım, o her neyse. Open Subtitles نقطة واحدة من الليمون وأنا سأموت لن آخذ ذلك إطلاقا
    ben kendimi hiçbir zaman çok ciddiye almadım. TED أ.غ.ف: أو تعلمين؟ لم آخذ نفسي قط على محمل الجد.
    - Şahsen kendimi yapış yapış hissediyorum. - ben de bir duş alırım. Open Subtitles شخصيا انا اشعر بالرطوبة تلتصق علىّ سوف آخذ دشا
    Emirleri uygulamak. Benim işim bu hırsızları alıp sahile götürmek. Open Subtitles أتّبع الأوامر، إنه عملي أن آخذ هؤلاء اللصوص إلى الميناء
    Artık ondan emir almayacağım. Benimle gelirseniz siz de almayacaksınız. Open Subtitles ولم أعد آخذ أوامرها، ولا أنتم كذلك، إذا أتيتم معي
    Bunu evet olarak kabul etmeme izin versen harika olurdu. Open Subtitles أعني أنا نوع ما سيكون عظيم إذا تركتني آخذ الموافقة
    Benden kayıtları almamı ve parayı size vermemi rica etti. Open Subtitles لقد طلب مني أن آخذ منك الشرائط و أعطيك المال
    Neruda'nın bir kağıt parçasına yaptığı çizimleri buldum, Tahrir'de bir sahra hastanesinde ve Kahire'deki Mamluk anıtmezarından bir 'hayır' almaya karar verdim. TED وجدت عملا لنيرودا مخربشا على قطعة ورق في مستشفى ميداني في ميدان التحرير, وقررت أن آخذ لاء من الضريح المملوكي في القاهرة.
    Bu ülkeleri almama ve sonra da regresyon doğrusuna yerleştirmeme izin verin. TED دعوني آخذ هذه البلاد بعيدًا، ومن ثم أظهرها في خط الإنحدار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more