Ve bu söylediklerimin sizce çok gizli tutulması riskini göze alıyorum. | Open Subtitles | آخذ منكِ وعداً أنكِ ستبقين ما أقوله لكِ في سريه تامه. |
Tamam, artık gitmemiz gerek cidden. Dur da gece ağızlığımı alayım. | Open Subtitles | هيّا ، يجب أن نذهب دعيني آخذ حامي العضات الخاص بي |
Jack, tüm istediğim, deneyler için gerekli bazı şeyleri almak. | Open Subtitles | جاك،أردتُ فقط أَنْ آخذ الخام المعدني لكي أٌقوم بعمل البحثُ |
Neden altı aydan sonra yine yemek dersi almam gerekiyor ki? | Open Subtitles | ثم لماذا يجب أَن آخذ درس العشاء الآخر بعد ستة شهور؟ |
Neden ben güzel bir banyo yapıp, ve sonra, sıcak yatağımıza girmiyoruz. | Open Subtitles | إسمعي لماذا لا آخذ حماماً لطيفاً ؟ وبعدذلك.. لدينا سريرنا الدافيء الرائع. |
Acaba, efendim, bu bandajı ötekiyle karşılaştırmak için alabilir miyim? | Open Subtitles | هل تسمح أن آخذ هذه الرزمة لأقارنها مع غيرها ؟ |
ben bir salatalık çorbası alacağım ve kendine iyi bak. | Open Subtitles | أنا سوف آخذ كوب من شوربة الخيار و إعتني بنفسك |
Biraz depresyondan çok daha fazlan var. Telefon numaranı almadım. | Open Subtitles | أنت أكثر من مجرد حالة كئيبة، لم آخذ رقم هاتفك |
Bir kılavuzu alamazsam, diğerini alırım. | Open Subtitles | إذا أنا لا يمكن أن آخذ دليلا واحد، أنا سيكون عندي آخر. |
Bu yüzden bu güzel canlıları alıp süper kahraman takımı yaratmaya karar verdim. | TED | لذا قررت أن آخذ هذه المخلوقات الرائعة و أصنع فريقاً من الأبطال الخارقين. |
Burda yaptığım şey, sesleri alıyorum onları ses perdesi çözümleme algoritmasından geçi... riyorum. | Open Subtitles | ما أفعله هنا هو انني آخذ الاصوات وأضعه ضمن نظام اعادة فرز لوغاريثمي |
İstediklerimi yapıyor, ne istersem onu alıyorum ve kimseye hesap vermiyorum. | Open Subtitles | ..أفعل ما أُريد , آخذ ما أريد لا أجاوب أي أجد |
Tamam, bu çubuğa bir damla kan alayım. Bu bir damla kanda sorularımın cevapları var; bu yüzden, bu kadar ilgileniyorum. | TED | حسنًا، سوف آخذ أنبوبًا شِعريًّا مع قطرة من الدم.. وهذه القطرة من الدم تحمل الإجابات لهذا أنا مهتم بها. |
Parayı bölüşelim mi? Ya da öldüren ben olduğuma göre ben daha fazla alayım. | Open Subtitles | هل نتقاسم المبلغ أم يجب أن آخذ أكثر قليلاّّ لأنني فعلت الأصعب ؟ |
Tamam, yeter! Bu parayı onlardan almak için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | حسنـاً , توقف لقد بذلت الكثير حتى آخذ هذا المال منهم |
Gücenme ama, romantik tavsiyeleri senden almam gerektiğinden emin değilim. | Open Subtitles | بدون اساءه ، لا استطيع آخذ اى نصيحه رومانسيه منك |
ben hayatımda hiç yıkanmadım. Yani şöyle doğru düzgün bi banyo. | Open Subtitles | لم آخذ حمام طوال حياتي على الأقل ليس كالذي تتكلمون عنه |
Bir de diğer açıdan bakalım şu an işe yaramayan aşıları alabilir ve onları koruyucu, işe yarar hale getirebiliriz. | TED | ولكن هناك جانب آخر أيضاً يمكنك آخذ لقاحات غير مجدية وتجعلها تتجاوز ذلك المستوى لتصبح قادرة على الحماية. |
Bir damla limonla ölebilirim. Ondan alacağım, o her neyse. | Open Subtitles | نقطة واحدة من الليمون وأنا سأموت لن آخذ ذلك إطلاقا |
ben kendimi hiçbir zaman çok ciddiye almadım. | TED | أ.غ.ف: أو تعلمين؟ لم آخذ نفسي قط على محمل الجد. |
- Şahsen kendimi yapış yapış hissediyorum. - ben de bir duş alırım. | Open Subtitles | شخصيا انا اشعر بالرطوبة تلتصق علىّ سوف آخذ دشا |
Emirleri uygulamak. Benim işim bu hırsızları alıp sahile götürmek. | Open Subtitles | أتّبع الأوامر، إنه عملي أن آخذ هؤلاء اللصوص إلى الميناء |
Artık ondan emir almayacağım. Benimle gelirseniz siz de almayacaksınız. | Open Subtitles | ولم أعد آخذ أوامرها، ولا أنتم كذلك، إذا أتيتم معي |
Bunu evet olarak kabul etmeme izin versen harika olurdu. | Open Subtitles | أعني أنا نوع ما سيكون عظيم إذا تركتني آخذ الموافقة |
Benden kayıtları almamı ve parayı size vermemi rica etti. | Open Subtitles | لقد طلب مني أن آخذ منك الشرائط و أعطيك المال |
Neruda'nın bir kağıt parçasına yaptığı çizimleri buldum, Tahrir'de bir sahra hastanesinde ve Kahire'deki Mamluk anıtmezarından bir 'hayır' almaya karar verdim. | TED | وجدت عملا لنيرودا مخربشا على قطعة ورق في مستشفى ميداني في ميدان التحرير, وقررت أن آخذ لاء من الضريح المملوكي في القاهرة. |
Bu ülkeleri almama ve sonra da regresyon doğrusuna yerleştirmeme izin verin. | TED | دعوني آخذ هذه البلاد بعيدًا، ومن ثم أظهرها في خط الإنحدار. |