ويكيبيديا

    "آخذه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • almadım
        
    • almam
        
    • götüreceğim
        
    • götüreyim
        
    • alıyorum
        
    • götürmeliyim
        
    • almak
        
    • alayım
        
    • almamı
        
    • almayacağım
        
    • götürüp
        
    • aldığım
        
    • götürürüm
        
    • götürmemi
        
    • götürmek
        
    - Öç alma fikriyle silahı aldın. - Silahı ben almadım. Open Subtitles اخذت المسدس بفكرة الثأر لنفسك انا لم آخذه
    Evden bir dosya almam için o gönderdi. Open Subtitles لقد قال انه يوجد ملف في البيت واتيت لكي آخذه
    Savaşta ölmedi. Onu eve götüreceğim. Open Subtitles لا هو لم يموت فى المعركة سوف آخذه إلى المنزل معي
    Bunu ona götüreyim. İki saniyede dönerim. Open Subtitles أستطيع أن آخذه اليها وأعود في غضون ثانيتين
    O köpek, baş belası. Yok edildiğinden emin olmak için alıyorum. Open Subtitles هذا الكلب خطر، سوف آخذه لكي أتأكد أنه قد مات
    Onu Texas'a canlı götürmeliyim. Open Subtitles يجب ان آخذه الى تكساس حيا لتتم محاكمته هناك وشنقه
    Paraya ihtiyacım vardı, ve parayı iyi birinden almaktansa kötü birinden almak daha iyidir. Open Subtitles كنت في حاجة ماسة للمال و فضلت أن آخذه من شخص سيء بدلاً من شخص جيد
    -İşe yaramaz. Dinle, o lanet silahı verecek misin, yoksa ben mi alayım? Open Subtitles اسمع، هل ستعطني السلاح اللعين، أم يجب عليَّ أن آخذه بنفسي؟
    İki gün at sürerek yaptığım işimde, benden kale almamı bekleme. Open Subtitles ليست ضمن يومين من عمل توسلتي الي أن آخذه في القلعة
    Ve bu hiçbir insandan asla almayacağım bir şeydir, kesinlikle kendi oğlumdan değil. Open Subtitles و هذا شيء لن آخذه من اي شخص و خصوصاً ابني
    Dördüncü Hanım, gerçekten flütünüzü ben almadım! Open Subtitles الزوجة الرابعة أنا حقاً لم آخذ نايك أنا لم آخذه
    Önceleri pek ciddiye almadım. Open Subtitles في البداية لم آخذه علي محمل الجد
    almam gerekebilir, ama sevmem gerekmiyor. Open Subtitles قد أضطر أن آخذه ولكني لست مضطراً أن أحبه.
    Çünkü onu almam gerek. Şehirde bir toplantımız var. Open Subtitles لانه يجب علي ان آخذه, لدينا اجتماع في المدينة
    Bugün, iş çıkışı Onu sinemaya götüreceğim. Open Subtitles و آخذه يوميا الى السينيما بعد أداء العمل
    Emin olmak için şunu laboratuvara götüreceğim. Open Subtitles هذا قد يشرح ذلك سوف آخذه إلى المعمل للتأكد
    Merkeze götüreyim mi? Open Subtitles هذا المهرّج ليس العقاب الليلي. هل يجب أن آخذه في؟
    Ciddiye alıyorum, tatlım, acaba bana söyleyebilir misiniz? Open Subtitles أنا آخذه بجدية يا عزيزتي لكن هل يمكن أن تخبروني بشيء؟
    Onu asla üzgün olamayacağı bir yere götürmeliyim. Open Subtitles يجب أن آخذه إلى مكانٍ يستحيل أن يكون به حزينـاً
    Elinden almak isteyeceğim bir şey olursa sana haber veririm. Open Subtitles و أى شئ آخر تمتلكينه و سأريد أن آخذه منك سأعلمك به
    O zaman yanıma kimi alırsam alayım bir fark yaratmaz, değil mi? Open Subtitles من آخذه لن يُحدث فرقًا حينئذٍ ، أليس كذلك؟
    Hoşuna gitsin ya da gitmesin, bugün benim onu okuldan almamı istedi. Open Subtitles شئت أم أبيت، لقد طلب مني أن آخذه من المدرسة اليوم
    Sende kalsın. Ben almayacağım. Open Subtitles لا أهتم لذلك، لا أريد أن آخذه يجب عليك الإحتفاظ به
    Hiç birşey yapmamıştım, Onu Disney World'e götürüp Playstation falan almamıştım. TED لم أكن قد فعلت أي شيء , لم آخذه إلى عالم ديزني أو اشتري له بلاي ستيشن.
    aldığım her istihbaratta, attığım her adımda gizliliğin ihlali tehlikesiyle karşı karşıyayım. Open Subtitles أي معلومات أحصل عليها، أي تدبير آخذه يمكن أن يكون خطراً علينا.
    "Ben götürürüm. Ben bakarım ona, ben ilgilenirim!" Open Subtitles أنا سوف آخذه بعيداً ، سأعتني به وسوف أكون ممرضته
    Sen buraya gelmeden önce Mr. Orange kendisini hastahaneye götürmemi istedi. Open Subtitles قبل أن تدخل هنا سيد اورانج كان يسألني أن آخذه إلى المستشفى
    Durum şu ki onu hastaneye ya da düşkünler evine götürmek istemiyorum. Open Subtitles العُلّة هي، انني لا أريد أن آخذه إلى مستشفى أو مصحة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد