"أتيت إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • geldin
        
    • geldim
        
    • geldiniz
        
    • geldiğimde
        
    • gelip
        
    • geldiğimden
        
    • geldiğimi
        
    • girdin
        
    • gelir
        
    • gelebilir
        
    • gelmiştin
        
    • geldiğini
        
    • gelirsen
        
    • geldiğim
        
    • geliyorsun
        
    Nasıl bu kadar çabuk geldin? Seni biraz pataklamam gerekecek. Open Subtitles كيف أتيت إلى هنا بتلك السرعة, سأضطر لأن أبرحك ضرباً
    Herkes bana bebekmişim gibi davranıyor. Bugün buraya kendin mi geldin? Open Subtitles الكل يعاملني كما الأطفال هل أتيت إلى هنا اليوم لوحدك ؟
    Galiba buraya sizinle ne kadar gurur duyduğumu söylemek için geldim. Open Subtitles أعتقد أني أتيت إلى هنا لأقول لك كم أنا فخور بك
    İşte bu yüzden emekli oluyorum. Buraya emekliliğimi almaya geldim. Open Subtitles لهذا السبب سأتقاعد، لقد أتيت إلى هُنا لأحصل على مستحقاتى
    20 yıl önce buraya Jamaikalı bir koşucuyu bir bobsled atleti yapmak için geldiniz ve bu şansı hiç bulamadınız. Open Subtitles قبل عشرون سنة أتيت إلى هنا لترى أنه يمكن أن تحول عداء جامايكي لمتزلج وأنت لم تحظى بتلك الفرصة أبداً
    Buraya ilk geldiğimde bana Fransızca öğretmişti, ben de ona İngilizce öğretmiştim. Open Subtitles لقد علمني اللغة الفرنسية عندما أتيت إلى هنا وأنا علمته اللغة الانجليزية
    Yoksa buraya bana içki içip uçmak hakkında nasihat vermeye mi geldin? Open Subtitles أو أنك قد أتيت إلى هنا لتعظني عن الإسراف في والشراب والسفر؟
    Buraya bir şey için geldin, ama ben başka şey duyuyorum. Open Subtitles أنت أتيت إلى هنا من أجل شيء واحد لكني أسمع آخر
    Buraya arkadaşlarını kurtarmak için geldin. Asil bir hareket. Ama şu var. Open Subtitles لقد أتيت إلى هنا لإنقاذ أصدقائك، وهو فعلٌ نبيلٌ، ولكن هاك الخلاصة..
    Madem o kadar iyi haldesin neden kalkıp buralara geldin? Open Subtitles حسناً، إن كنت بوضع رائع هكذا، لم أتيت إلى هنا؟
    Belli ki sen kararını vermişsin niye geldin o zaman? Open Subtitles مِن الواضح أنّك حسمتِ قرارك فلمَ أتيت إلى هنا إذاً؟
    Demek tavsiyemi tutup, Butch'a geldin? Hadi, birşeyler içelim. Open Subtitles لقد أخذت بنصيحتى و أتيت إلى هنا هيا لنتناول الشراب
    Buraya gözlerinin içine bakıp, artık üstümde etkin olmadığını söylemeye geldim. Open Subtitles أتيت إلى هنا لأنظر بعينيك وأخبرك بأنك ليس لديك قوة علي
    Ardından üzerimi değiştirmek ve valizleri kapatmak için buraya geldim. Open Subtitles ثم أتيت إلى هنا لأغير و الإنتهاء من حزم الأمتعة
    Katilin kimliğini belirlemede işe yarayacak bilgilerden mahrumdu, ben de buraya geldim. Open Subtitles كانت خالية من أية إشارة لتحديد هوية القاتل، لذا أتيت إلى هنا
    Resmi bir banka işi için geldim. Bir de veda etmek istedim. Open Subtitles أتيت إلى هنا بغرض عمل مصرفي رسمي وكما أنني أردت أن أودعك
    Hoşgeldiniz, Bay Malus. Buraya kendi özgür iradenizle geldiniz Wicker Man'le olan randevunuza. Open Subtitles مرحبا سيد ميلس، لقد أتيت إلى هنا بإختيارك حتى تستطيع مقابلة رجل الأغصان
    Buraya ilk geldiğimde elimde bir bok yoktu. - Sadece bir önseziydi. Open Subtitles عندما أتيت إلى هنا، لم أظن أن لدي شيئاً أكيد، مجرد حدس
    Sen de doğu yakasına gelip... benden, seni saklamamı bekliyorsun. Open Subtitles الآن أتيت إلى الجانب الشرقي وتتوقع مني أن أخفيك ؟
    Radyoya geldiğimden beri beni kurdeşen gibi rahatsız ettin. Open Subtitles منذ أن أتيت إلى هنا .. أنت لم تسبب لي إلا الإزعاج كالطفح الجلدي المستديم
    -Hiçbir şey bilmiyorum. Hatta neden buraya geldiğimi de. Open Subtitles أنا لا أعرف شيئاً,فى الواقع أنا لا أعرف لماذا أتيت إلى هنا
    Terapinin nasıl olması gerektiğine dair kendi yaptığın bir planla ofisime girdin. Open Subtitles لقد أتيت إلى مكتبي بمخططك الخاص لم ينبغي أن يكون عليه العلاج
    Bulduğunuz her uygarlık buraya gelir mi? Open Subtitles هل كل الحضارات التى سمعتوها أتيت إلى هنا؟
    Kulağa aptalca gelebilir ama buraya kahraman olmaya geldim. Open Subtitles هذا سيبدو سخيفا لكننى أعتقد أننى أتيت إلى هنا لكى أصبح بطلة
    İkinizin ayrıldığı gece tekila ve kendine acıma bataklığında bana gelmiştin. Open Subtitles في ليلة إنفصالكما أتيت إلى منزلي منغمسا برثاء نفسك و التيكيلا
    General, Dünya'ya neden geldiğini soruyor. Open Subtitles ما يعنيه الجنرال هو, لماذا أتيت إلى الأرض ؟
    Beni burada ziyarete gelirsen ne kadar minnettar kalırım bilemezsin. Open Subtitles لا تعرفين كم سأكون ممتنةً إن أتيت إلى هنا لزيارتي.
    Size buraya akşam yemeğine geldiğim gece gözlemlediğim bir şeyi anlatacağım. Open Subtitles سأخبركم بما لاحظت عندما أتيت إلى هنا للعشاء
    Amerika'ya geliyorsun, akıllıca ve çok çalışıyorsun zamanla bu çabalarının ödülünü alıyorsun. Open Subtitles أتيت إلى أمريكا تعمل بجد وبذكاء وخلال الوقت تنجح وتكافئ على مساعيك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more