"أحضري" - Translation from Arabic to Turkish

    • getir
        
    • al
        
    • getirin
        
    • çağır
        
    • bul
        
    • ver
        
    • getirir
        
    • kap
        
    • alın
        
    • topla
        
    • hazırla
        
    • çağırın
        
    • getirsene
        
    • gel
        
    • alıp
        
    Süper star, bunu mahzene götür ve güzel bir şişe Taittinger getir. Open Subtitles يا نجمتي خذي هذه الزجاجة إلى القبو و أحضري معك أفضل نوع
    Ben de harika ebeveynim. Bana da getir, olur mu? Open Subtitles أنتظري، أنا والدٌ عظيم أيضاً أحضري لي واحده، استفعلين ؟
    Yarın bana bilgileri getir, yoksa Kaal kendi imkanlarıyla elde eder. Open Subtitles أحضري المعلومات بحلول يوم غد أو.. سيحصل عليها كال بطريقته الخاصة
    İyi, avukatınla görüşmeye giderken buzlu çay ve kurabiye de al. Open Subtitles إذاً وأنتِ ذاهبةُ إلى المحامي أحضري معكِ بعض الشاي و الكعك
    Bir lastik al, sonra bir de sopa sokakta döndür dur. Open Subtitles أحضري إطار , و بعدها أحضري عصا و اركضي بالشارع بها.
    Caleb'e de bir şeyler getirin. Çizburger ve patates, değil mi? Open Subtitles أحضري لكالب بعض البيرجر والبطاطا المقلية، أليس كذلك؟
    Hemşire çağır, erkek bir hemşire çağır. Sağlam vücutlu erkek bir hemşire iyi olur. Open Subtitles أحضري ممرضة ، بممرض ذكر من الأفضل أنّ يكون ممُرض ذكر ذو وزن ثقيل
    Çaydanlıkta su ısıt, bir yumak kalın ip bulabildiğin kadar temiz havlu ve makas getir. Open Subtitles أحضري لى بعض الألففة وكل المناشف النظيفة التي يمكنك إن تجديها والمقص ولا تحضري لتقولي أنك لا تستطيعين الحصول عليهم
    Lütfen kaldır şu tembel kıçını ve bana temiz gömlek getir. Teşekkürler. Open Subtitles أرجوك أن تُكفي عن الكسل و أحضري لي قميصاً نظيفاً, شكراً
    İskeleye in biraz kesik palamut getir... Open Subtitles أذهبي إلى رصيف صيد السمك أحضري لي بعض الأسماك. قابليني عند الزورق بهم.
    Tamam, sen arabayı ön tarafa getir. Onu ben öldüreceğim. Open Subtitles أحضري العربة أمام الباب، وأنا سأذهب لقتله.
    Pianonun yanındaki siyah çantayı getir. Open Subtitles أحضري لي الحقيبة السوداء الموضوعة قرب البيانو
    Biraz su, biraz su getir bana. Open Subtitles أحضري بعض الماء، ملاءة وأية قطعة ملابس بيضاء
    - Yakarsak çıkar, başı içeride kalmamalı. - O zaman alkol getir. Open Subtitles لا يمكن أن نحرق رأس الحشرة إذن أحضري بعض الكحول
    Marina, bana büyülü bir kanat getir. Open Subtitles مارينا ، أحضري لي بعض من أجنحة المانتيكور
    - Joanie, yukarı çık, çocukları al ve buradan git. Open Subtitles جوني اصعدي لفوق و أحضري الأولاد و اخرجوا من هنا
    Şimdi ıstakozu al ve ona sıcak bir banyo yaptır. Open Subtitles . الآن أحضري هذا الكركند و أعطيه حماماً لطيفاً ساخناً
    Herhangi bir plağı al, evindeki kutudan herhangi birini çıkar. Open Subtitles أحضري أي أغنية، أي واحدة موجودة في صندوق موسيقاك بالمنزل
    Lütfen masayı silin ve bize yeniden su getirin. Open Subtitles رجاءً، أمسحي الطاولة أولاً أحضري الماء مجدداً
    Adamlarını çağır, benim başkanla konuşmam gerek. Open Subtitles أحضري رجالكِ إلى هنا، عليّ التحدث مع الرئيس.
    Ve göğüslerini gözüme sokmadan benimle yakın çalışabilecek bir hemşire bul. Open Subtitles وبعدها أحضري ممرضة تعرف كيف تعمل بقربنا دون ان يضايقتي نهداها
    Canım, bana biraz Cocea macunu ile diş kerpetenimi ver lütfen. Open Subtitles عزيزتي أحضري لي بعض من معجون الكوسيا وسنّي ذو الطيات رجاء
    Linda, kamyoneti getirir misin? Ben de atları halledeyim. Open Subtitles ليندا، رجاء أحضري الشاحنة، وسأضمن الخيول، هنا.
    Oraya dön ve birkaç torba kap gel. Open Subtitles ارجعي هناك و أحضري بعض الحقائب من السيارة
    Şu biraları alın çocuklar. Ona bir yastık ver. Open Subtitles قدمي شراباً لهذين الرجلين أحضري له وسادة
    Eve gitme zamanı. Debbie, paraları topla. Open Subtitles . وقت العودة للمنزل ، ديبي أحضري الـ 50 بنس
    Kamaraya üç kişilik yemek ısmarla ve içki hazırla. Open Subtitles أريد شيئا منك، إطلبي عشاء لثلاثة في غرفتنا و أحضري مشروبات
    Artık buna katlanamıyorum. Bana bir taksi çağırın. Open Subtitles لا أستطيع أن أعمل ذلك بعد الآن, أحضري لي سيارة الأجرة
    - Başka bir İngiliz getireceğim. - İngiliz kadını getirsene. Open Subtitles سوف احضر رجل أنجليزي أخر - أحضري سيده انجليزية -
    Evlere servis yapmıyorum ben. Kaldır kıçını da buraya gel. Open Subtitles أنا لا أتعامل مع التفاهات أحضري مؤخرتك الملعونة الى هنا
    Sen sadece çocukları alıp birkaç saat içinde benimle orada buluş. Open Subtitles شيء ما, فقط أحضري الأطفال وسوف أقابلك هنا بعد عدة ساعات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more