"أشرب" - Translation from Arabic to Turkish

    • içmem
        
    •   
    • içerim
        
    • içki
        
    • içmek
        
    • içmedim
        
    • içmiyorum
        
    • içiyordum
        
    • içmeyeceğim
        
    • içtim
        
    • içmeye
        
    • içip
        
    • içeyim
        
    • alkol
        
    • sarhoş
        
    Asla bir brendiden fazla içmem ve bazen bu bile fazla oluyor. Open Subtitles لا أشرب أكثر من كأس واحد البراندي رغم أن هذا كثير أيضا.
    Ben bira içeceğim, sen de gazoz . Open Subtitles سوف أشرب البيرة وأنتِ يمكنكِ شُرب الصودا
    Bu benim kuralım efendim. Sadece görev başındayken içki içerim. Open Subtitles أنه قاعدة لىّ ، انا فقط أشرب اثناء تأدية واجبي
    Eğer sen kızlara takılmasaydın, ben de öyle içki içmezdim. Open Subtitles لو لم تكن تغازل ما كُنت سـ أشرب وأصبح ثملة
    Bak, cidden çok susadım. Gidip bir limonata içmek istemediğine emin misin? Open Subtitles أنظريأنا أريد ان أشرب ألا تريدين أن تذهبي للمطعم وونشرب عصير الليمون
    Zaten birşey içmedim ki daha alayım. Open Subtitles لكنني لم أشرب شاياً بعد لذلك لا أستطيع أخذ المزيد
    Aşırı mutluyum, eskisi gibi içmiyorum ve paso sevişiyorum, tamam mı? Open Subtitles أنا جداً سعيدة, ولا أشرب الكثير وأحظى بالجنس طوال الوقت, فهمت؟
    Cel-Ray içiyordum ve çok hızlı içmeye başladım, dudağıma çarptı. Open Subtitles تكدمت شفتي، كنت أشرب سيل راي ورفعتها بسرعة فاصطدمت بشفتي.
    Köpüklü ve ne olduğunu bildiğiniz ama bana söylemediğiniz şeyden içmeyeceğim. Open Subtitles حسناً، لن أشرب بعض الرغوات وكأسين ممّا تعرفونه ولا تريدون إخباري
    Ben içki içmem. Hakkımda bilmen gereken bir şey bu. Open Subtitles لا، أنا لا أشرب الخمر، الذي يجب أن تعرفه عني
    Kahve içmem ben ama şu köşede bir lokanta var. Open Subtitles لا أشرب القهوة ولكن هناك حافلة طعام بالقرب من هنا..
    Hayır teşekkür ederim. Gündüzleri içmem. Open Subtitles . لا ، شكراً لك لا أشرب أبداً أثناء النهار
    Bana "kahve " dersen, kahve içerim. Open Subtitles أنا أعمل لحسابك الآن. تأمرني أن أشرب القهوة، فأشربها.
    O zaman bir fincan kahve ve kendine gel, Daniel. Open Subtitles إذا أشرب فنجان قهوة وتمالك نفسك يا دانيل
    Bu reklamı yaptım. Bu tarz alkole inanmam ama bazen ben de içerim. TED عملت هذه الدعاية. أنا لا أؤمن بهذا النوع من الكحول و لكنني أشرب الكحول أحيانا.
    İlk sikişten sonra müşteriyle yemek yiyip bir şeyler içmek gerekiyor. Open Subtitles عليّ أن آكل أو أشرب معهم قبل أن يمارسوا مرة أخرى
    Hepsini ben içmedim. Arda sırada misafirlerim oluyor. Open Subtitles ليس أنا، أشرب نادرا جدا زارني بعض الناس وشربوا عندي
    Forma girmem gerektiğini düşündüm, onun için milk shake hariç hiçbirşey içmiyorum. Open Subtitles أردت استرجاع ليقاتي ، لذا لم أشرب سوا مخفوق الحليب
    Bu ne küstahlık. Ben daha sen doğmadan önce içiyordum. Open Subtitles يا للتمادي ، كنت أشرب البيرة منذ قبل ولادتك
    Tüm hayatım üzerine yemin ederim, bir daha asla içki içmeyeceğim. Open Subtitles أقسم بحياتى أقسم لك بحياتى إننى لن أشرب كأساً آخر
    Tüm gece boyunca soda ve limon içtim ve şimdi büyük içkimi içeceğim. Open Subtitles لقد كنت أشرب الصودا والليمون طوال الليل و أنا الآن أحضر للمشروب الكبير
    Bir fincan çay içip.. ..o sabah Boots'tan aldığım kitabı okuyordum. Open Subtitles كنت أشرب كوباً من الشاي وأقرأ كتاباً حصلت عليه من المكتبة
    Her neyse, mademki tanıksız kalmış gibiyiz, biraz içeyim diye düşündüm. Open Subtitles على أي حال، بم أن شهودنا انتهوا أرى أن أشرب قليلاً
    alkol almama izin vermeyeceksin, bu yüzden iyi şeylere takılmam lazım. Open Subtitles لم تدعوني أشرب الكحوليات .. لذلك أحضرتها بنفسي
    Balkonda oturuyordum bir şeyler içiyorum, ahududulu gazozla sarhoş oluyorum. Open Subtitles لا جديد ، أجلس على الأريكة و أشرب الفراولة بالصودا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more