"أشرح" - Translation from Arabic to Turkish

    • açıklamama
        
    • açıklayayım
        
    • açıklamaya
        
    • açıklamam
        
    • açıklayacağım
        
    • açıklarım
        
    • anlatmaya
        
    • açıklama
        
    • izah
        
    • açıklayamam
        
    • Açıklayabilirim
        
    • açıklayacağımı
        
    • açıkla
        
    • açıklamalıyım
        
    • anlatmak
        
    Bir dakikalık benden kaçmayı bırakıp açıklamama izin verir misin? Open Subtitles أيمكنكِ التوقُف عن الهرب منّي لدقيقة واحدة لِتدَعيني أشرح لكِ؟
    Lütfen açıklamama müsaade edin bay Ross. Sadece yatacak yer arıyordum. Open Subtitles "أرجوك دعني أشرح سيد "روز كنت أبحث فقط عن مكان لأنام
    İzin verin, size kısmi ücretsiz oyunlardaki ödeme sisteminin ilmini açıklayayım. Open Subtitles إسمحوا لي أن أشرح العلم وراء الأجور الصغيرة من الألعاب المجانية.
    Berlin'de ne yaptığını nasıl öğrendiğimi açıklayayım mı, yoksa buraya Jemma Moor'un emriyle geldiğini bildiğimi söylediğimde bana inanacak mısın? Open Subtitles الآن، هل تريد مني أن أشرح كيف أحسب ما تقومون به هنا في برلين؟ أو كنت فقط صدقوني عندما أقول
    Ona bir saat Lily Anne'in gerçekleri şiirsel bir dille anlattığını açıklamaya çalıştım. Open Subtitles قضيت ساعات أشرح لها بأن ليلي أن بأنها تبتعد بالشعر قليلاً عن الحقيقة
    Rıhtıma yakın olmalısınız. Hey, çocuklar. Bir şeyi açıklamam gerek. Open Subtitles مهلا,يا رجال, يجب أن أشرح شيئا لانملك الكثير من الوقت
    - Ben sadece elçiyim. İşi yokuşa sürmezseniz, - programı size açıklayacağım. Open Subtitles أنا فقط رسول , اذا توقفتن عن المقاومة فسوف أشرح البرنامج لكم
    O zaman sana açıklamama izin ver, Max. Open Subtitles حسنا، ثم، اسمحوا لي أن أشرح لكم، كحد أقصى.
    açıklamama izin verin. Çok kısa sürecek. Open Subtitles أرجوكِ ، دعيني أشرح الأمر لن آخذ من وقتكِ إلا القليل
    Yanlış bir şey düşünmeden önce açıklamama izin ver. Open Subtitles تشانج قبل أن تقفز لأستنتاجات . دعنى أشرح لك الموقف
    açıklamama izin ver. Tamam, ama ormanın yarısını kurtardık. Open Subtitles دعيني أشرح حسناً، لكننا أنقذنا نصف الغابة
    Yağmur suyundaki kireç için endişelenmeden önce bunun ne kadar azının gerektiğini size açıklayayım. TED الآن، قبل أن ينتابكم القلق حول الطباشير في مياه الأمطار خاصتكم، دعوني أشرح لكم الكمية الضئيلة التي نستخدمها فعلًا.
    Öncelikle Rezero'nun sahiden nasıl dengesini koruduğunu açıklayayım. TED دعوني أشرح أولا كيف أن ريزيرو يحافظ فعلا على توازنه.
    Size biraz açıklayayım, bu iki sektörün... ...kendi yerel kuruluşları vardır. TED هذين القطاعين ، اسمحوا لي أن أشرح لكم ، لديها مؤسساتها الأهلية الخاصة بها.
    Evrimdeki arızanın nerelerde olabileceğini göstereyim. Tamam, Size şöyle açıklayayım. TED لأنني سأريكم أين يمكن أن تكون هناك أخطاء قليلة في التطوّر.حسناً، دعوني أشرح لكم هذا
    Neden Polonya'ya dönmem gerektiğini size açıklamaya çalıştım. Open Subtitles أنا لم أحاول أن أشرح لك لماذا لا بد لي من العودة إلى بولندا.
    Öncelikle size Güneş Sistemi'nin kökeni hakkında bir şey açıklamam gerek. TED ومن أجل القيام بذلك، أود أن أشرح لكم قليلًا عن نشأة المجموعة الشمسية.
    Şimdi yaptığımız küçükbir deneyle size göstereceğim. Ve size açıklayacağım, TED سوف اعرض عليكم الاًن تجربة صغيرة قُمنا بها. ويجب ان أشرح لكم,
    kalamayacak olmasının başka bir sebebi daha var sonra açıklarım. Open Subtitles هناك سبب آخر لا يمكنها البقاء سوف أشرح لك لاحقاً.
    Size olabilecek en basit şekilde anlatmaya çalışırım ama bu tedaviyi anlayıp ona göre karar vermeniz fikri bile çılgınlık. Open Subtitles يمكنني أن أشرح بهذا قدر الإمكان لكن احتمال أن تفهموا علاج ابنكما الكامل و اتخاذ قرار مبني عليه شئ جنوني
    Size bir açıklama yapayım. Vegas yapay bir kenttir. Open Subtitles سيدتـاي دعـاني أشرح أمـرا لاس فيغـاس صندوق رمـل
    Ben de tam bay Mendoza'ya kazancını vergilendirmediği için nakit işlem raporu olmadan parayı kabul edemeyeceğimizi izah ediyordum. Open Subtitles لقد كنت أشرح للسيد ميندوزا أنه و مذ أنه لم يصرّح عن المبلغ بسبب الضرائب، فلا يمكننا قبول إيداعه
    Bunu açıklayamam ama Trevor'un iyi olduğuna seni temin ederim. Open Subtitles لا يمكنني أن أشرح و لكني أعدك أن تريفور بخير
    Bak, eğer sorun park cezalarıyla ilgiliyse her şeyi Açıklayabilirim, tamam mı? Open Subtitles إنظر. إن كان هذا بشأن مخالفات السيارة يمكنني أن أشرح كل شئ.
    Size bu konsepti nasıl açıklayacağımı düşünüyordum ve hepimizin anlayacağı bir şeyle başlamaya karar verdim. TED إذن كنت أفكر كيف أشرح هذا المعنى لكم، فقررت أن أبدأ بشيء كلنا نفهمه.
    Sadece açıkla. Bunun nasıl gerçek olacağı ile ilgili bize bir örnek versen. TED فقط أشرح. أعطي مثال لكيف يمكن أن يكون هذا حقيقة صحيحة.
    Siz yeni başlayanlara eğitime ülkemizi ve onun nasıl yönetildiğini inceleyerek başladığımızı açıklamalıyım. Open Subtitles لأولئك منكم الذين بدأو للتو، ..وأود أن أشرح لك لقد بدأنا المدرسة من خلال دراسة بلدنا وكيف هي الحكومة هنا
    Geleceğimizle ilgili ön görümü sana benim "vizyon tahtam" vasıtasıyla anlatmak istiyorum. Open Subtitles أود أن أشرح رؤيتي لمستقبلنا من خلال لوحتي للتنبؤات إنها أداة بسيطة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more