"أشياء كثيرة" - Translation from Arabic to Turkish

• çok şey
• sürü şey
• çok fazla şey
• pek çok
• her şey
• çok şeyler
• Birçok şeye
• birçok şeyin
• çoğu şeyi
• Birçok şeyi
• birçok şey
• çok şeyi

Bilmem gereken ama bilmediğim o kadar çok şey var ki.
هنالك أشياء كثيرة أعتقد أن عليّ أن أعلمها لكنني لا أعلمها.

Evet, kitaplar harikadır ama pek çok şey deneyimle öğrenilir. -Sahi mi?
لكن هناك أشياء كثيرة نتعلمها من التجربة ولا يمكن تعلمها من الكتب

Bana çok şey gösterdi ve şuanda tek görebildiğim şey bunlar
وأظهروا لي أشياء كثيرة و كل شيء أستطيع أن أرى الآن.

Bir sürü şey olmuş olabilir. Cinayet en son ihtimaldir.
من الممكن أن يكون هناك أشياء كثيرة ولكن القتل هو أضعف إحتمال

Beni ürperten çok fazla şey yoktur ama bu adam, örtülerin altında emekliyor.
ليس هناك أشياء كثيرة تجعلنى أقشعر... و لكن هذا الشخص... يزحف تحت الغطاء؟

Ve eminim ki eğer her şeyi yapacak olsaydım, sanırım bunun anlamı çok hızlı hareket etmem gerekeceğiydi, çünkü yapmam gereken bir çok şey vardı.
وكنت متأكدة أنني إذا أردت فعل كل شيء، فسيتوجّب على الانطلاق بسرعة، لوجود أشياء كثيرة أردت أن أفعلها.

Kız kardeşim bana çok şey bıraktı. Ben de size onlardan birini bırakarak ayrılacağım.
تركتني شقيقتي مع أشياء كثيرة جدًا، وسأترك كل واحد فيكم الآن مع شيء واحد منهم.

Ve gerçek şu ki, bu geçiş döneminde pek çok şey bizim için epey iyi gidiyor.
والحقيقة هي أن أشياء كثيرة تسير في مصلحتنا خلال هذا التحول.

O kadar çok şey istiyorum ki, düşünmekten delirecek gibi oluyorum.
أريد أشياء كثيرة يا أمي وهذا يدفعني إلى الجنون

Olmo, sen yokken pek çok şey değişti.
أولمو, عندما لم تكن هنا أشياء كثيرة تغيرت

Öbür erkeklerleyken, saklaman gereken çok şey vardır.
مع الرجال الآخرين كانت هناك أشياء كثيرة علي إخفائها

Pek çok şey tatlım.
أشياء كثيرة ، يا عزيزتى إجتماع تحول إلى جلسة تبادل الرصاص

O da bugün yapamadığım bir çok şey gibi listemdeydi.
كان ذلك بقائمتي مع أشياء كثيرة أخرى لم أستطع إنجازها اليوم

- Bu her zaman böyle değildi. - Pek çok şey değişiyor.
لم يكن الأمر دوماً كذلك لقد تغيرت أشياء كثيرة

Bir sürü şey yapabilir. Bir keresinde Garibaldi'yi görmüş!
يمكنه فعل أشياء كثيرة لقد رأي مرة جاريبالد

Yapacak bir sürü şey var, Baba
هناك أشياء كثيرة نستطيع القيام بها، أَبّي.

Bastırılacak çok fazla şey, düşünülecek çok fazla karar var.
أشياء كثيرة لوزن, الكثير من القرارات للنظر فيها.

21, 22'sinde her şey değişmez ve berbat gelir insana.
فى الحادية و العشرين و الثانية و العشرين أشياء كثيرة تظهر صلبة و دائمة و مريعة

Annemin ölümünden beri, çok şeyler değişti.
لكن حدثت أشياء كثيرة منذ أن تَوفّيتْ أمه

Herkes gibi benim de Birçok şeye karşı bakış açım değişti ve umarım ki potansiyel kariyer seçimim gibi olgunlaştı.
وكأي شخص،فإن آرائي حول أشياء كثيرة قد تغيرت و آمل أن تكون قد نضجت، مثل اختياري المهني المُرتقب.

Toplum içinde birçok şeyin bizi bölebileceğini biliyorum ama bugün burada bulunmanız, sistemimize duyulan güveni gösteriyor.
أنا أعرف أشياء كثيرة يمكن أن تفرق بيننا هنا، و في هذا المجتمع ولكن ظهوركم هنا الليلة يشير إلى الثقة في نظامنا.

Bahsetmedi. Zaten bana çoğu şeyi anlatmıyor.
كلا، لم تخبرني، لكن أيضا لم تخبرني أشياء كثيرة

Birçok şeyi değiştirmeliyim.
أريد زيارة أماكن جديدة أريد تغيير أشياء كثيرة.

Bulgular önemlidir, bilim insanı olmak için birçok şey bilmen gerek, orası öyle.
الحقائق مهمة. يجب علبكم أن تعرفوا أشياء كثيرة لتصبحوا علماء. هذه هي الحقيقة.

Marka açısından baktığınızda pek çok şeyi doğru yaptılar.
وبهذا فإنه من المنظور التسويقي، فقد حصلوا على أشياء كثيرة صحيحة.