"أغراضك" - Translation from Arabic to Turkish

    • eşyalarını
        
    • eşyaların
        
    • Eşyalarınızı
        
    • eşyalarına
        
    • eşyanı
        
    • eşyaları
        
    • Pılını pırtını
        
    • eşyalarınız
        
    • şeyini
        
    • eşyan
        
    • çantanı
        
    • Bavulunu
        
    • Eşyalarının
        
    • eşyalarından
        
    Nazikçe eşyalarını topla... ve okul müştemilatını olabildiğince çabuk boşalt. Open Subtitles من فضلك اجمع أغراضك.. ِ وأخل غرفتك بأسرع وقت ..
    Bunu hallettiğinde, eşyalarını al ve ait olduğun hayvanların yanına geç. Open Subtitles عندما تنهي ذلك أحضر أغراضك وأنتقل إلى حيثُ الحيوانات، حيثُ تنتمي
    İstifanı ver, köpeğini ve eşyalarını topla, arabana bin ve git. Open Subtitles أغراضك وظبي و إستقالتك قدمي أذهبي و سيارتك في أركبي و
    Peki ya valiziniz? 88, Prens Albert Yolu'nda bıraktığınız eşyaların hepsi? Open Subtitles ماذ عن أمتعتك و أغراضك التي تركتيها في شارع الأمير ألبرت ؟
    24 saat içinde gelip çalınan Eşyalarınızı tespit etmeniz gerek. Open Subtitles نريدك أن تأتي في الـ24 ساعة القادمة وتتعرف على أغراضك.
    Bütün eşyalarını bir çantaya sıkıştırmak için küçük küçük mü katladın? Open Subtitles هل لففت أغراضك حقاً بصورة صغيرة تجعلها تلتئم في حقيبة واحدة؟
    Otuzunda tüm eşyalarını dışarı atacağım. Open Subtitles سوف أرمي أغراضك خارجاً في الثلاثين من الشهر
    eşyalarını kaldır ve masayı hazırla. Open Subtitles ,أموت من القلق ضعي أغراضك بمكانها وأجلسي على الطاولة
    Sen bara gidip anlaşmayı iptal ederken ben de apartmanına gidip eşyalarını alırım. Open Subtitles بينما ستذهب أنت إلى الحانة وتلغي الاتفاق سأذهب إلى شقتك وأحضر أغراضك
    Fakat en güzel yeri, eczanenin önünde şu kadına eşyalarını getirmesini söylediğin yerdi. Open Subtitles لكن أفضل مشهد كان أمام الصيدلية عندما طلبت من تلك المرأة أن تحضر لكي أغراضك
    Yarın Isabel, eşyalarını arka odaya taşıyacak. Open Subtitles غدا ستنقل إيزابيل أغراضك إلى الغرفة الخلفية
    İşin bittiğinde, eşyalarını alacağız, tamam mı? Open Subtitles سننزل عندما تنتهى ونحضر كل أغراضك موافق؟
    Sen bara gidip anlaşmayı iptal ederken ben de apartmanına gidip eşyalarını alırım. Open Subtitles بينما ستذهب أنت إلى الحانة وتلغي الاتفاق سأذهب إلى شقتك وأحضر أغراضك
    Çıkarsan tüm eşyalarını sokakta bulursun. Open Subtitles إذا خرجت من هنا , فستجد جميع أغراضك ملقاة في الخارج
    -Kaçamak ama işin gerçeği bütün eşyalarını bir yangında kaybetmenin faydaları da var. Open Subtitles أن هناك بعض الفوائد لفقدان أغراضك في الحريق
    Kinin çantada, eşyalarını topla ve git. Open Subtitles الكواينين في الحقيبة إذهبِ الى منزل والدك وإحزمِ أغراضك وأرحلِ
    Hey bak, dün eve geldiğimde senin tüm eşyaların da evin her yerine dağılmıştı. Open Subtitles اسمع لقد عدت إلى المنزل البارحة وكانت أغراضك في كل أرجاء المنزل
    eşyaların dağılmıştı ve bende toplamaya çalışıyordum. Open Subtitles كانت أغراضك غير مرتبة و حاولت فقط ترتيبها
    Oh, o taraftan değil Bayan Cutler. Eşyalarınızı B kulübesine koydum. Open Subtitles ليس بهذا الطريق، سيدة كتلر وضعت أغراضك في الحجرة بي
    Tüm şahsi eşyalarına el koydurtacağım. Open Subtitles سأخبر الممرضين أن يصادروا كل أغراضك الشخصية
    Eve geldiğimde odamda eşyanı görmeyeyim. Sana söylemiştim. Open Subtitles أريدك أن تخرجي أغراضك من غرفتي قبل أن أعود إلى المنزل, قلت لك
    Sorumlu biridir. Evet, ama belki eşyaları çalınır diye endişe etmiş ve dışarı giderken yanına almış olabilir. Open Subtitles أجل و لكن ربما يكون قد خشي من أن تسرق أغراضك لذلك تركها قبل أن يغادر
    Geldiğinden beri arkanı ben topladım. Pılını pırtını al ve defol buradan. Open Subtitles لقد سئمت منك,ظللت أحتملك منذ مجيئي إلى هنا,وضب أغراضك و أخرج من هنا
    Eğer eşyalarınız bulunursa size haber vericeğiz. Open Subtitles كما أخبرتك مرارًا وتكرارًا سوف نتّصل بك إذا وجدنا أغراضك
    Her şeyini al ve git. Anahtarlarımı bana geri ver. Open Subtitles عليك أن تحصل على بقية أغراضك التافهة وتنصرف، وتعطيني مفاتيحي
    - İyi misin? - Tamam. - Birkaç eşyan hala bende. Open Subtitles ‎هل انتِ بخير؟ ‎حسنا لازال لدي بعض من أغراضك ‎اية اغراض؟
    Goriller bu yığının içine fırlatmadan önce çantanı almamışsın. Open Subtitles لأنك لا تستطيعي أن تنتزعي أغراضك قبل أن يضعها العمال في الكومة
    Çocuklarla ilgili konuştuktan sonra Bavulunu toplayıp bir başka iş seyahatine çıkıyorsun. Open Subtitles بعد نوبات الحديث مع الأطفال فأنت تحزم أغراضك مجددًا لرحلة عمل آخرى
    Yaşayacak bir yer bulur bulmaz, Eşyalarının geri kalanını yollayacağım. Open Subtitles عندما تجد مكان للعيش في أقرب وقت، سوف أرسل لك باقي أغراضك.
    Hayır, senin eşyalarından uzak durmayı bilecek kadar akıllıyım. Open Subtitles لا، أنا ذكية بما يكفي لأبقى بعيداً عن أغراضك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more