"إذًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yani
        
    • O zaman
        
    • Öyleyse
        
    • Demek
        
    • O halde
        
    • Ee
        
    • mi
        
    • Şimdi
        
    • Eee
        
    • Pekala
        
    • Pekâlâ
        
    • hâlde
        
    • de
        
    • bakalım
        
    • mu
        
    Yani bunlar akışa girmenin kolay olduğu iki ideal ve tamamlayıcı alandır. TED فهاتان المنطقتان إذًا مثاليتان ومكملتان لبعضهما ويمكن دخول حالة التدفق منهما بسهولة
    Yani hiç daha büyük bir şeyin parçası olabileceğimizi hissetmiyor musun? Open Subtitles إذًا ؟ ألا تشعر أبدًا وكأننا جزء من شيء كبير ؟
    TR: O zaman bu 1.000 dolarlık çözümden daha iyi. TED توم: حسنًا، إذًا هذا حل بتكلفة أقل من 1,000 دولار.
    Arkadaşlarım cidden aşık olduğumu anlamıyorsa O zaman arkadaşlıklarına ihtiyacım olmadığına karar verdim. TED قررتُ أنه إذا لم يتفهّم أصدقائي محنتي الشديدة، إذًا لست بحاجة إلى صداقتهم.
    CA: Öyleyse, Demek istediğin yeni bir tip empatiye mi ihtiyacımız var? TED كريس: إذًا أنت تقول بأننا بحاجة تقريبًا إلى نوع جديد من التعاطف؟
    Yani Demek istiyorsun ki, sen her yerde paha biçilemezsin. Open Subtitles ما تقوله إذًا هو أنك بالغ القيمة في كل مكان
    İtalyancayı en iyi ben konuşuyorum Yani kavalyen ben olacağım. Open Subtitles أنا أفضل من يتحدث الإيطالية هنا، إذًا فسأكون أنا مرافقكِ
    Yani kimse benim atalarıma "onlar siyahi olmak ne demektir bilmez" demesin. Open Subtitles إذًا لا تخبرني أبدًا أن قومي لا يعرفون ماهو شعور كونك أسود
    Yani bugün beni götürdüğün o yerler oralara tek başına gitmemiştin değil mi? Open Subtitles إذًا ، كل أماكن الأطفال التي ذهبنا إليها اليوم لا تذهب هناك وحيدًا
    Balığa gidemediysem ne olmuş Yani? Moral bozmaya ne gerek var? Open Subtitles أنا لم أذهب إلى صيد السمك إذًا ما الذي حصل ؟
    Bildiğiniz üzere, doğal olarak yine benim, Yani Mandyland'nin yayını. Open Subtitles إذًا كما تعلمون , عادة يكون البث من أرض ماندي
    Buna bir benzetme şöyle olurdu; yemek masasında oturup acıkmayı beklemezsiniz, O zaman yatağın içinde yatıp uykunuzun gelmesini de beklemeyin. TED لذا المقارنة ستكون، أنت لن تجلس أبدًا على مائدة الطعام منتظرًا أن تجوع، فلماذا إذًا ستسلقي على سريرك منتظرًا أن تنعس؟
    O zaman bana içinizden hanginizin endişe, hanginizin acı duymak istediğini söyleyin. Open Subtitles إذًا أخبراني أيكما يريد أن يشعر بالتعاطف، وأيكما يريد أن يشعر بالألم
    - O zaman orada beleş içki falan mı var? Open Subtitles إذًا ستكون حانة مفتوحة, الدخول مسموح للجميع, من هذا النوع؟
    Öyleyse konuşmak, ortak karar vermeye ket mi vurur yoksa yardımcı mı olur? TED إذًا فهل تبادل الحديث مع الآخرين يساعد أم يعيق عملية اتخاذ القرار الجماعي؟
    Peki Öyleyse yeni yetme notlarında yer alan başka ne var? Open Subtitles إذًا ماذا لديك أيضًا في مذكّرة الصف الثامن الخاصذة بك ؟
    O halde oturup jürinin kararını bekleyeceğiz. Evet, okul müdiresi ile konuştum. Open Subtitles إذًا سنجلس وننتظر هيئة المحلفين نعم, لقد تحدثت مع مديرة المدرسة تلك
    Ee baba... 1800'lü yıllarda rekoru kırdığında nasıl hissetmiştin? Open Subtitles إذًا يا أبي كيف شعرت عندما حصلت على الرقم القياسي بفترتك؟
    Şimdi bu güç dağıtan adam çetenin üyesi mi oldu? Open Subtitles إذًا أيعني هذا أن رجل القوى بات من العصابة الآن؟
    Eee, oda arkadaşım benim ne dersin, bence bir şeylere içmeliyiz. Open Subtitles إذًا يا رفيقة غرفتي، أظننا يتعيّن أن نحتسي شيئًا.
    Pekala, O zaman, sadece bu şeyi alıp Dünya'ya götürelim. Belki de tek ihtiyacımız olan budur. Open Subtitles حسناً إذًا , دعينا نأخذ هذا الشىء الى الأرض , لربما كانت كل ما نريدة
    Pekâlâ, sana bir ressam yollasam armasını tam olarak tanımlayabilir misin? Open Subtitles حسنًا، إذًا إذا أحضرت رسام مُركّب، قادرة على وصفه له؟
    O hâlde tabut için çiçek buketi ve kilise için çelenk seçmeniz gerekecek. Open Subtitles إذًا .. سوف تحتاجون إلى الزهور لوضعها على الكفن أو ربما باقات زهور للكنسية
    Tamam. Şu soru: neden bir şeyler yok değil de var? Bu yüce soru, entellektüel tarihte kısmen geç çıkmıştır ortaya. TED إذًا هذاالسؤال، لماذا هناك شيء بدل من لا شيء، طُرح هذا السؤال الجوهري في وقت متأخر نواعًا ما من التاريخ الفكري.
    Neyle karşı karşıyayız bakalım? Kan pıhtısı mı, tümör mü? Ne? Open Subtitles إذًا إلامَ أنظر هنا، دماء متخثّرة، أم ورم خبيث، أم ماذا؟
    İzlemene izin veriyoruz diye bizden biri olduğunu mu sandın? Open Subtitles أ كنت تظن لأننا تركناك تشاهد إذًا فأنت واحد منا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more