"إعتقدتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • sanıyordum
        
    • düşündüm
        
    • düşünmüştüm
        
    • sanmıştım
        
    • sandım
        
    • düşünüyordum
        
    • dedim
        
    • düşünürdüm
        
    • düşündüğüm
        
    • düşünüyorum
        
    • Sanırım
        
    • düşündüğümden
        
    • sanırdım
        
    • tahmin
        
    • düşünmemiştim
        
    Maymun konusunda yalan konuştuğunu sanıyordum, ama sahiden ölü bebeklerini taşıyorlarmış. Open Subtitles إعتقدتُ بأنكِ كذبتِ بخصوص القردة، لكنهم كانوا حقاً يحملون الأطفال الميتين.
    Joan ve Dick Jellico ile görüşeceğiz sanıyordum. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّنا كُنّا سنَعمَلُ شيءُ مَع جوان ودِكّ جيليكو
    Bütün gün görevde kaldığım için bir bardak kahvenin zihnimi açacağını düşündüm, alt kattaki görevliye küçük bir rica için zili çaldım. Open Subtitles إعتقدتُ أن كأس قهوة قد يصحصح دماغي لذا هاتفت المفوض الذي يبقى لطلب الحاجيات طوال الليل في منتجع صغير في أسفل الدرجات
    Senin hatırlamayacağını düşündüm, ben de hediyelerimi buraya gelip de alayım dedim. Open Subtitles إعتقدتُ بأنك قَد لا تتذكر ، لذا جئت للحصول على هداياي هنا
    Ayrıca. 30 yıldan sonra daha iyi bir emekli maaşı alacağını düşünmüştüm. Open Subtitles هذا محزن, بعد 30 عاماً، إعتقدتُ أن لديك خطه أفضل لراتبك التقاعدي
    Psikiyatrist olduğunu sanmıştım. Ne zaman bir müzik uzmanı oldun? Open Subtitles إعتقدتُ أنكَ طبيب نفسي كيف لديكَ كل هذه الخبرة الموسيقية؟
    Onun aldığını sandım, ve geri döndü ve onu öldürdü. Open Subtitles ــ لا أدرى إعتقدتُ أنه معه ثم عاد ليقتل القس
    Kitap okumadığını sanıyordum, Rosemary. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّك لا تقْرأُين الكُتُبَ روزماري
    Ben... öldüğünü sanıyordum, Bay McCandles. Open Subtitles أوه، أنا إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ ميتاً ياسيد مكاندلز
    Ormandayken benim karım olduğunu sanıyordum. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّك سَتصْبَحُين زوجتَي في الغابةِ هي ما تبقت لي من العالم
    Onunla bundan sonra tanıştığınızı sanıyordum. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّك لَمْ تُقابلْها حتى لاحقاً.
    Seni ölüm evinden çıkarırsam, yaşamak için bir şansın olur diye düşündüm. Open Subtitles إعتقدتُ انه إذا حَصلتُ علي الهواء النقي سَيكونُ عِنْدَكَ فرصةُ أكثرُ للبَقاء
    Roz çok yalnız. Ona birini bulsak iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles روز وحيدةُ لذا إعتقدتُ بأنّني أُحاولُ ووَضعَها فوق مَع شخص ما.
    Özür dilerim, konuşmak sizi daha iyi hissettirir diye düşündüm. Open Subtitles أَنا آسفُ، إعتقدتُ بأنّك قُلتَ أَتحدّثَ عنه جَعلَك تَشْعرُ بالتحسّن.
    Başka biri olduğunu düşünmüştüm ama sadece Peter ve Beverly'di. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّها شخص آخر، لكن لا. لقد كَانَ بيتر وبيفيرلي
    Burayı özleyeceğimi düşünmüştüm ama kapıdan içeri adım atar atmaz özlemediğimi anladım. Open Subtitles أتعلم، إعتقدتُ أني اشتقتُ لهذا المكان عندما أتيتُ لكني لم أشتاق له
    Ben onu büyük ağızlı, kısa bir beyaz adam sanmıştım. Open Subtitles إعتقدتُ أنهُ كانَ رجلاً قصيرًا أبيضًا مع فمٍ كبيرِ الحجمِ.
    Anlamadım. Ben ödünç aldığını sanmıştım. Open Subtitles أنا لَمْ أَفْهمْ إعتقدتُ بأنّه ياستعارُها فقط
    Bu yüzden bütün gün canım kafein çekti, ölüyorum sandım. Open Subtitles لِهذا أنا أَشتهي الكافايين طوال اليوم إعتقدتُ بأنّني كُنْتُ أَمُوتُ
    Dr. Ross ile beraber daha sonra geleceklerini düşünüyordum. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّهم كَانوا هيجوا لاحقاً مَع الدّكتورِ روس.
    Ve ben bunun içmek için yeterli bir neden olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles وأنا دائماً إعتقدتُ ذلك و كَانَ سبباً بما فيه الكفاية للشُرْب
    Böyle, tam herşeyin düzene girdiğini düşündüğüm sırada... sorunsuzca giderken... kahrolası kadın öldü. Open Subtitles نعم،فقط عندما إعتقدتُ ان الموقف كلة خلص وكُلّ شيء ماشي بسهولة الإمرأة المرتبكة ماتتْ.
    Oh. Bu gece ayrı yatsak daha iyi olacak diye düşünüyorum. Open Subtitles أوه، أنا إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ أفضلَ ان ننام على حِدي اللّيلة.
    Sanırım, seni biliyorum, ama daha önce tanıştırılmamıştık. Open Subtitles أَشْعرُ بأنّني أَعْرفُك، بالرغم من أنني لا إعتقدتُ بأنّنا تقابلنا من قبل
    Bu oyun düşündüğümden de korkutucu. Open Subtitles أوه، هذه اللعبةِ الكثير أشدُّ إخافة مِنْ إعتقدتُ.
    Doğru, bu işi hep sabah yaparlar sanırdım. Open Subtitles حقاً, لطالما إعتقدتُ أنهم يفعلونها عند الفجر
    İşin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmemiştim. Open Subtitles أنا مَا إعتقدتُ بأنّه يَذْهبُ هذا بعيداً.
    Ama söylenti deyip geçtim. Gerçek olduğunu düşünmemiştim. Open Subtitles لَكنِّي إعتقدتُ بأنّه كَانَ فقط كلام أنا لَمْ أُفكّرْ بوجودهَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more