Maymun konusunda yalan konuştuğunu sanıyordum, ama sahiden ölü bebeklerini taşıyorlarmış. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنكِ كذبتِ بخصوص القردة، لكنهم كانوا حقاً يحملون الأطفال الميتين. |
Joan ve Dick Jellico ile görüşeceğiz sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّنا كُنّا سنَعمَلُ شيءُ مَع جوان ودِكّ جيليكو |
Bütün gün görevde kaldığım için bir bardak kahvenin zihnimi açacağını düşündüm, alt kattaki görevliye küçük bir rica için zili çaldım. | Open Subtitles | إعتقدتُ أن كأس قهوة قد يصحصح دماغي لذا هاتفت المفوض الذي يبقى لطلب الحاجيات طوال الليل في منتجع صغير في أسفل الدرجات |
Senin hatırlamayacağını düşündüm, ben de hediyelerimi buraya gelip de alayım dedim. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنك قَد لا تتذكر ، لذا جئت للحصول على هداياي هنا |
Ayrıca. 30 yıldan sonra daha iyi bir emekli maaşı alacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذا محزن, بعد 30 عاماً، إعتقدتُ أن لديك خطه أفضل لراتبك التقاعدي |
Psikiyatrist olduğunu sanmıştım. Ne zaman bir müzik uzmanı oldun? | Open Subtitles | إعتقدتُ أنكَ طبيب نفسي كيف لديكَ كل هذه الخبرة الموسيقية؟ |
Onun aldığını sandım, ve geri döndü ve onu öldürdü. | Open Subtitles | ــ لا أدرى إعتقدتُ أنه معه ثم عاد ليقتل القس |
Kitap okumadığını sanıyordum, Rosemary. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك لا تقْرأُين الكُتُبَ روزماري |
Ben... öldüğünü sanıyordum, Bay McCandles. | Open Subtitles | أوه، أنا إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ ميتاً ياسيد مكاندلز |
Ormandayken benim karım olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك سَتصْبَحُين زوجتَي في الغابةِ هي ما تبقت لي من العالم |
Onunla bundan sonra tanıştığınızı sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك لَمْ تُقابلْها حتى لاحقاً. |
Seni ölüm evinden çıkarırsam, yaşamak için bir şansın olur diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ انه إذا حَصلتُ علي الهواء النقي سَيكونُ عِنْدَكَ فرصةُ أكثرُ للبَقاء |
Roz çok yalnız. Ona birini bulsak iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | روز وحيدةُ لذا إعتقدتُ بأنّني أُحاولُ ووَضعَها فوق مَع شخص ما. |
Özür dilerim, konuşmak sizi daha iyi hissettirir diye düşündüm. | Open Subtitles | أَنا آسفُ، إعتقدتُ بأنّك قُلتَ أَتحدّثَ عنه جَعلَك تَشْعرُ بالتحسّن. |
Başka biri olduğunu düşünmüştüm ama sadece Peter ve Beverly'di. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّها شخص آخر، لكن لا. لقد كَانَ بيتر وبيفيرلي |
Burayı özleyeceğimi düşünmüştüm ama kapıdan içeri adım atar atmaz özlemediğimi anladım. | Open Subtitles | أتعلم، إعتقدتُ أني اشتقتُ لهذا المكان عندما أتيتُ لكني لم أشتاق له |
Ben onu büyük ağızlı, kısa bir beyaz adam sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنهُ كانَ رجلاً قصيرًا أبيضًا مع فمٍ كبيرِ الحجمِ. |
Anlamadım. Ben ödünç aldığını sanmıştım. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَفْهمْ إعتقدتُ بأنّه ياستعارُها فقط |
Bu yüzden bütün gün canım kafein çekti, ölüyorum sandım. | Open Subtitles | لِهذا أنا أَشتهي الكافايين طوال اليوم إعتقدتُ بأنّني كُنْتُ أَمُوتُ |
Dr. Ross ile beraber daha sonra geleceklerini düşünüyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّهم كَانوا هيجوا لاحقاً مَع الدّكتورِ روس. |
Ve ben bunun içmek için yeterli bir neden olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | وأنا دائماً إعتقدتُ ذلك و كَانَ سبباً بما فيه الكفاية للشُرْب |
Böyle, tam herşeyin düzene girdiğini düşündüğüm sırada... sorunsuzca giderken... kahrolası kadın öldü. | Open Subtitles | نعم،فقط عندما إعتقدتُ ان الموقف كلة خلص وكُلّ شيء ماشي بسهولة الإمرأة المرتبكة ماتتْ. |
Oh. Bu gece ayrı yatsak daha iyi olacak diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أوه، أنا إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ أفضلَ ان ننام على حِدي اللّيلة. |
Sanırım, seni biliyorum, ama daha önce tanıştırılmamıştık. | Open Subtitles | أَشْعرُ بأنّني أَعْرفُك، بالرغم من أنني لا إعتقدتُ بأنّنا تقابلنا من قبل |
Bu oyun düşündüğümden de korkutucu. | Open Subtitles | أوه، هذه اللعبةِ الكثير أشدُّ إخافة مِنْ إعتقدتُ. |
Doğru, bu işi hep sabah yaparlar sanırdım. | Open Subtitles | حقاً, لطالما إعتقدتُ أنهم يفعلونها عند الفجر |
İşin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | أنا مَا إعتقدتُ بأنّه يَذْهبُ هذا بعيداً. |
Ama söylenti deyip geçtim. Gerçek olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لَكنِّي إعتقدتُ بأنّه كَانَ فقط كلام أنا لَمْ أُفكّرْ بوجودهَ. |