"إهانة" - Translation from Arabic to Turkish

    • hakaret
        
    • Alınma
        
    • Alınmayın
        
    • hakarettir
        
    • Kusura
        
    • saygısızlık
        
    • aşağılayıcı
        
    • küçük
        
    • Alınmak
        
    • aşağılamak
        
    • aşağılama
        
    • suç
        
    • Alınmaca
        
    • hakarete
        
    • alınmasın
        
    Bir daha zekama daha fazla hakaret etmemeye çalışır mısın? Open Subtitles الآن ، هل تهتمين بإضافة إهانة أخرى إلى ذكائي ؟
    Hayır tatlım, sen cadalozlar kraliçesiydin fotoğrafçılara hakaret edip, organizatörleri üzerdin. Open Subtitles لا ، عزيزتي ، كنتِ ملكةالسافلات.. إهانة المصوّرين ، إغضاب الوكلاء
    Alınma ama senden daha güzel bir neden, Jack Winthrop. Open Subtitles بلا إهانة لكنه سبب أكثر جمالاً منك يا جاك وينثروب
    Alınma ama sanırım ben kardeşime senin kardeşine yakın olduğundan biraz daha yakınım. Open Subtitles بلا إهانة لكن أظن أنني أقرب قليلاً إلى أختي مما كنتَ إلى أخيكَ
    Şimdi sakın üzerinize Alınmayın ama hiçbirinizin kız kardeşime asılmasını istemezdim. Open Subtitles و لكن دون إهانة.. لا أريد أيّاً منكم أن يغازل أختي
    Çin'de ev sahibinin yiyecek ya da içecek teklifini reddetmek hakarettir. Open Subtitles في الصين، يعتبر رفض من قُدم إليه الطعام أو الشراب إهانة
    Kusura bakmayın ama oğlunuz tatiller çok sevmiyor gibi. Open Subtitles بدون إهانة ولكن لا يبدو أن ولدكِ ممن يحبون العطلات
    Eğer susmazsanız bunu mahkemeye saygısızlık olarak alacağım. Susun ! Open Subtitles إذا لم تتوقف فسوف أعتبرها إهانة للمحكمة ، هذا أمر
    Kendinize sorun: aç kalmak mı daha aşağılayıcı, çocuklarının aç kalmasını izlemek mi? TED اسأل نفسك: هل هو أكثر إهانة من أن تكون جائعًا؟ أو رؤية أطفالك جائعين؟
    Bayan fotoğrafçı olarak işim yöresel geleneklere karşı ciddi bir hakaret sayıldı, ailem ve benim için kalıcı bir leke yarattı. TED عملي كمصورة إمرأة كان يعتبر إهانة حقيقة للعادات المحلية مما جعلها وصمة عار أبدية لي و لعائلتي.
    Yüz iltifat ve tek bir hakaret duysam sonunda neyi hatırlarım? TED أنا قادر على الاستماع إلى مئة عبارة في مدحي، مقابل إهانة واحدة، و لكن ما الذي يستقر في ذاكرتي؟
    Ertesi gün, ofisteydim ve ansızın telefonuma yüzlerce arama ve mesaj gelmeye başladı, hepsi hakaret içeriyordu. TED اليوم التالي كنت في العمل وفجأة، مئات المكالمات والرسائل انهالت على جوالي، بعضهم أكثر إهانة من الآخر.
    Bunlara hayatımı teslim ediyorum. Gitmelerini istemek hakaret olur. Open Subtitles أنا ائتمن هؤلاء الرجال على حياتي يا سيناتور و ستكون إهانة أن أطالبهم بالمغادرة
    Sen çok güzel ve seksi bir bayansın, yani üstüne Alınma. Open Subtitles أنت حقاً امرأة جميلة و مغرية لذا لاتعتبري الأمر إهانة لك
    Alınma ama sen bir akıl hocası olacak kadar sert ve huysuz değilsin. Open Subtitles لا حسناً بدون إهانة أنتِ لست قاسية و فظة بشكل كافي لتكوني مرشدة
    Alınma ama o cadıyı rafa kaldırıyoruz. Open Subtitles بلا إهانة ، لكن سنضع تلك الساقطة في السجن
    Alınmayın ama her an uyanıp korkunç bir yere gidebilirim. Open Subtitles دون أي إهانة ولكنني سأستيقظ في أي لحظة بمكان ما.
    Bu sözden nefret ederim. İltifat gibi görünür ama aslında hakarettir. Open Subtitles أكره تلك الملاحظات، تبدو بمثابة الإطراء، ولكنها إهانة
    Kusura bakma da, sen daha ilkokuldayken ben bunu uçuruyordum. Open Subtitles بلا إهانة ولكني أصبحت طيار وأنت مازلت في الإبتدائية
    Eğer susmazsanız bunu mahkemeye saygısızlık olarak alacağım. Susun ! Open Subtitles إذا لم تتوقف فسوف أعتبرها إهانة للمحكمة ، هذا أمر
    Kümede diyecektim. Ama tür, elbette çok daha aşağılayıcı. Open Subtitles أنا كُنْتُ سأَقُولُ إتحادَ، لكن النوعَ كثيراً إهانة أكثر.
    Kimi istersem zarar görme korkusu olmadan küçük düşürebilir miyim? Open Subtitles أستطيع إهانة أي أحد أريده دون الخوف من ضرر جسدي؟
    Tamam, bak, Alınmak yok, ama bu gerçekten ben ve ailem arasında. Open Subtitles حسناً, انظر, بدون إهانة, ولكن هذا أمر حقاً بيني وبين عائلتي
    Zekamı aşağılamak oldukça zordur ama az önce başardın sanırım. Open Subtitles فمن الصعب جدا أن إهانة ذكائي، ولكن أعتقد فعلت للتو.
    Uzun bir tuvalet kuyruğu küçük bir aşağılama olarak görünebilir. TED طابور طويل للمرحاض يبدو أنه إهانة بسيطة.
    Yani ben onu aramak gideceğim ve l'şişe geri cin koymak d, sadece, hiçbir suç güvenli olması için. Open Subtitles لذا سأتصل به و أنا قد أضع الجنيى في القارورة فقط كي أكون بمأمن . بدون إهانة
    Alınmaca yok dedim, bu nedenle alınamazsın. Open Subtitles لقد قلت بدون إهانة وبالتالي لا يمكن أن تكون إهانة لك
    Bu insanlara gereğinden fazla hakarete niyetim yok. Open Subtitles لأنني لا انوي إهانة هؤلاء الناس واهم من ذلك
    Seni bilmem ama... siz diğer bayanlarda alınmasın ama, ben ikinizi götürüyorum. Open Subtitles ولكن , بدون أي إهانة لأي منكم سيداتي , سآخذكما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more