"ابنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Oğlun
        
    • oğlunu
        
    • oğlunun
        
    • Oğlunuzun
        
    • oğlunuzu
        
    • oğluna
        
    • oğlunla
        
    • çocuğun
        
    • çocuğunu
        
    • Oğlunuzla
        
    • oğlunuza
        
    • oğlunum
        
    • çocuğunun
        
    • oğlunuz
        
    Frank, bırak telsiz biraz dinlensin. Oğlun iyi geceler demek istiyor. Open Subtitles فرانك, اعط راحة للراديو ابنك يريد أن يقول لك ليلة سعيدة
    Kendi öz Oğlun yerine beyaz bir cadaloza mı inanacaksın? Open Subtitles هل ستصدق امرأة بيضاء سليطة اللسان و تُكذب ابنك ؟
    Ve oğlunu bundan sağ kurtaracak yegane insan da sensin. Open Subtitles و الآن انت الوحيد الذي سيبعد ابنك عن هذا حياً
    Anne, biricik oğlunun 18. doğum gününden daha önemli ne olabilir ? Open Subtitles مـا الأمر الأكثر أهمية من عيـد ميلاد ابنك الوحيـد الـ 18 ؟
    Eğer şehvetle baktığınız kişinin gerçekte Oğlunuzun ya da kızınızın, annenizin ya da babanızın kılık değiştirmiş halleri olduğunu keşfederseniz yine iş değişir. TED سوف تشعر بصورة مختلفة عندما تكتشف ان الشخص الذي تشعر بالرغبة تجاهه هو صورة معدلة عن ابنك او ابنتك او والدك او والدتك
    - oğlunuzu sevmiyorum. - Ben de. Ne demek istiyorsun? Open Subtitles أنا لا أحب ابنك ولا أنا, ما الذي تريدين توضحيه؟
    Yaşadığımız her şeye rağmen burada oğluna bir doğum günü hediyesi sarıyorsun. Open Subtitles رغم كل ما مررنا به، وها أنت تعد هدية من أجل ابنك
    Oğlun sana karşı büyük jüriye ifade vermekten dakikalar uzağındaydı. Open Subtitles كان ابنك دقائق من تشهد ضدك في هيئة المحلفين الكبرى.
    Eğer senin Oğlun, ona zarar verebilecek birilerinin yanında olsaydı böyle bir şey olmaması için her şeyi yapmaz mıydın? Open Subtitles لو كان ابنك الصغير هو من بالخارج مع شخص يمكن أن يؤذيه ألن تفعل أي شئ لتحرص ألا يحدث ذلك؟
    Öz Oğlun Tio Luca, bu bok çukuruna beni kurtarmak için döndü. Open Subtitles ابنك ، تيو لوكا ، جاء إلى هذا المكان القذر فقط لينقذني
    Eğer benimle taşak geçiyorsan Oğlun babasız büyümek zorunda kalır. Open Subtitles ان كنت تريد الايقاع بي ابنك سيعيش ولكن بدون أب
    Oğlun Ako'ya hizmet etmek için yaşayacak aynı sen ve samuraylarının yaptığı gibi. Open Subtitles لا بد أن يعيش ابنك ليخدم أكو كما فعلت بك و أنت ساموراي
    Benim için çalıştığı zamanlarda Oğlun üzerinde daha ekstrem ölçümler yapmak istemiştim. Open Subtitles أوتعلم، حين عمل من أجلي أردت إستخدام تدابير أكثر تطرُّفًا على ابنك
    Nerdeyse her şeyi gördüm, ama oğlunu gördüğümü sanmıyorum, katiyen. Open Subtitles رأيت كل شيء ، لكنني متأكد أنني لم أرى ابنك
    Nerdeyse her şeyi gördüm, ama oğlunu gördüğümü sanmıyorum, katiyen. Open Subtitles رأيت كل شيء ، لكنني متأكد أنني لم أرى ابنك
    Özel bir girişimi finanse ettin ve kendi oğlunu kullandın. Open Subtitles قمت ِ بتمويل مكانا لمشروع ابنك و قمت ِ بتوظيفه
    Merak etme artık oğlunun seninle bir alıp veremediği yok. Open Subtitles لا تستعجب أن ابنك لا يريد أى شىء يفعله معك
    oğlunun hayatı üzerine, bir daha beni aldatmayacağına yemin etmiştin. Open Subtitles لقد أقسمتَ بحياة ابنك بأنكَ لن تقوم أبداً بخيانتي مجدداً
    Sorduğum için kusura bakmayın ama Oğlunuzun burada ne işi vardı? Open Subtitles سيدتي، أنا آسف لسؤالي، ما الذي كان يفعله ابنك في الحي؟
    oğlunuzu şikayette bulunması için ikna edebilseydiniz en azından Şerif'in yardımcısını hemen tutuklardık. Open Subtitles إذا اقنعت ابنك بالضغط على الصحافة فعلى الأقل نستطيع الإطاحة بالنائب في الحال
    Ama oğluna, hâlâ hayatta olduğunu haber vermenin bir yolunu bulmuş olabilirim. Open Subtitles ولكنني اعتقد بأنني وجدت طريقة ما لأخبر ابنك بأنك على قيد الحياة
    Hayır. Hayır. Sen oğlunla dalga geçtin, o da kendi oğluyla. Open Subtitles لا، لا، فقد سخرت أنت من ابنك وسخر هو من ابنه
    çocuğun bugün gerçekten çok yumurcak oldu, Kıçında acılar içinde. Open Subtitles ابنك كان غير مهذب اليوم كان مصدر ازعاج فعلاً
    Yani, çocuğunu küçükler ligine yazdırıp ve sonra ona bir eldiven almamazlık etmezsin. Open Subtitles فانت لا تريدين ان تسجلي ابنك بدوري صغير للبيسبول دون ان تعطيه قفازا
    Oğlunuzla ilgili sorular sorun. Open Subtitles استفسر منه عن ابنك اطلب منه ان يدعك تسمعه يتنفس
    Bayan Baily, rahatsız ettiğim için affedin ama oğlunuza yardım etmeye çalışıyoruz. Open Subtitles سيدة بيلي انا حقا اسفة لإزعاجك لكني حقا احاول ان اساعد ابنك
    Biliyorum, asla istediğin gibi olamayacağım, ama ben senin oğlunum. Open Subtitles أنا أعرف انني لن أكون أبداً رجلاً لكنك تريدني ان أصبح رجلاً, لكنني ابنك.
    Eğer onun sadece kendini düşünmesi ve korkaklığı olmasaydı çocuğunun katilini adalete gönderebilirdi. Open Subtitles تملكها الخوف من التصرف الصحيح كان يمكنها أن تقدم قاتل ابنك إلى العدالة
    oğlunuz ofise uğradı. En kısa sürede onu aramanızı istiyor. Open Subtitles ان ابنك فى المكتب, ويريدك ان تتصلى به حين تعودين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more