"الألم" - Translation from Arabic to Turkish

    • acıdan
        
    • acı
        
    • acılar
        
    • acını
        
    • acıları
        
    • acısını
        
    • acıyı
        
    • Ağrın
        
    • acısı
        
    • acıyor
        
    • acılara
        
    • ağrıyor
        
    • ağrı
        
    • acının
        
    • acıya
        
    acıdan başka bir şey getirmediğini bilerek geçirilen uzun ve boş günler. Open Subtitles أيام طويلة و فارغة عندما لم أكن أعيش إلا من خلال الألم
    Bir çok insan en iyi yaşamın acıdan kaçarak olduğunu düşünür. Open Subtitles يَعتقدُ أكثر الناس أن أفضل طريقة للعَيْش هي بالهروب من الألم.
    Beynin de acıya cevap vermesi ve acı sinyalleriyle başa çıkması gerekir. TED يستجيب الدماغ أيضا إلى الألم ولابد أن يتعامل مع إشارات الألم تلك
    Bizim kılıçlarımız gibi, bu kılıç da çok acılar ve çok kan gördü. Open Subtitles و مثلنا جميعاً , لقد رأى الكثير من الألم , الكثير من الدم
    Onlarla yüz yüze konuşmak zorunda kalırsan bu biraz acını hafifletebilir. Open Subtitles في العادة تحدثهم وجهاَ لوجه قد يساعد هذا على تخفيف الألم
    Bir terapist ona hissettiği acıları dengesizlikleri bir yere not etmesini söylemişti. Open Subtitles طلب منها معالج أن تكتب عن الألم والغربة التي كانت تحس بها.
    Düşük gelirli biriydi, ekonomik desteğe ihtiyacı vardı ve acısını alkol ile uyuşturuyordu. TED كان يكسب القليل جدًّا، وكان يتوق لأن يتم إنقاذه ماليًا، ويخفف الألم بالكحول.
    Bundan sonra sizler için acıdan başka bir şey olmayacak. Open Subtitles ولن يكون هناك شيء سوى الألم لكما من الآن فصاعد.
    Bu nedenle ilişkimizi şimdi, bitirirsek birbirimizi çok fazla acıdan kurtarırız. Open Subtitles لذا , سننهى الأمر الآن ونوفر على بعضنا الكثير من الألم
    Kesinlikle Victoria Grayson'a ait. Ailemize çektirdiği bunca acıdan sonra beni öldürmeye çalışarak daha da acı vermek istedi. Open Subtitles إنها بالتأكيد فيكتوريا جريسون بعد كل السنوات الألم الذي سببته لعائلتنا وقد حاولت أن تسبب المزيد من خلال قتلي
    Kendini acıdan korumak için giydiğin başka bir maske bu bence. Open Subtitles أعتقد بأن هذا مجرد قناع آخر تضعينه لتحمي نفسكِ من الألم
    Yolun sonundaki acıdan korumak için onu şimdiden hazırlamam lazım. Open Subtitles أجل، أنا بحاجة لتهيئتها من الآن لأنقذها من الألم المستقبلي
    Bu durumda acı, bağımlılık ve delilikle ilgili mecazlardan bahsediyoruz. TED في هذه الحالة، نحن نتحدث عن تعابير الألم والإدمان والجنون.
    Aslında iki olgu var: acı deneyimi ve nosisepsiyon denen biyolojik bir süreç. TED هناك في الحقيقة ظاهرتان في المشهد: الشعور بالألم، وعملية حيوية تسمى إدراك الألم.
    Bizim kılıçlarımız gibi, bu kılıç da çok acılar ve çok kan gördü. Open Subtitles و مثلنا جميعاً , لقد رأى الكثير من الألم , الكثير من الدم
    acını kademeli olarak attıracağım o yüzden eğlenmene baksan iyi edersin. Open Subtitles سأقوم بزيادة مستوى الألم تدريجيًّا حتى يكون لديك شيءٌ تتطلّع إليه
    Arkaya bakıp ailemizin yaşadıklarını görünce herkesin yaşadıklarını o acıları görünce anladım ki bunları aşmanın tek yolu birbirimize tutunmak. Open Subtitles ،عندما أتذكّر ما قاسته عائلتنا ما قاساه الجميع وأرى كل ذلك الألم أدرك أننا نجونا من كل ذلك بتكاتفنا سويًا
    Splenda çekerek ve dersleri asarak geçen uzun bir günden sonra, bildiği tek yolla acısını dindiriyor mısır nişastası tüttürerek. Open Subtitles وبعد يوم طويل من شخير سبليندا و عدم حضور الصفوف هي تقتل الألم بالطريقة الوحيدة التي تعرفها تدخين نشا الذرة
    Modern tıpta çok şeyi değiştirdi, öyle ki, onlarca yıl sonra Time Dergisi ona, acıyı hafifletmenin kurucu babası dedi. TED هذه الطريقة ستغير الطب الحديث كثيرًا، لدرجة أن بعد عدة عقود، مجلة التايم أطلقت عليه الأب الروحي لتأسيس مسكنات الألم
    ağrı iyi bir şey olabilir. İyileşen kaslar yüzünden olabilir. Antrenmanda Ağrın oluyor diye ketamin başarısız değildir. Open Subtitles فربما يكون الألم جيداً ربما يكون إعادة نمو للعضلة
    Şu geçen yıllar içinde Şili'nin çektiği acılar hepimizin acısı oldu. Open Subtitles الألم الذي حل بتشيلي كل هذه السنوات الماضية كان ألمنا جميعاً
    Çok acıyor ama seni dinleyeceğim ve katlanmaya çalışacağım. Open Subtitles إنها تؤلم بشدة لكن يجب أن أستمع إلى كلامك وأتحمل الألم
    Amacı olmayan eziyetlere dayanamayız ama bir nedeni olduğuna inandığımız büyük acılara göğüs gerebiliriz. TED ليس بمقدورنا تحمل عذاب بلا نهاية و لكن يمكننا تحمل الألم الشديد إن آمنا أن لذلك حكمة خاصة
    Başım çatlayacak kadar ağrıyor o bana ağrıyıp ağrımadığını soruyor. Open Subtitles أمسك رأسي من الألم و هو يسأل إذا كانت تؤلمني؟
    Elimi üzerine doğru koydum, kan yoktu ve ağrı biraz hafiflemişti. Open Subtitles وضعت يدي لأسفل لا يوجد دماء عليها و قل الألم قليلا
    Bazen onca acının yok olması ile o kadar meşgul oluyorum ki başta bana çok uzak olan neşeyi unutuyorum. TED و أحيانا، أكون محتلا بمتعة كبيرة أنسانيها الألم و الذي كان في بادئ الأمر جزءا غير ذي أهمية بالنسبة لي
    Ne sıklıkla? Yatakta benden iyi mi?-- sadece daha fazla acıya neden olan sorular ve gece uykunuzu kaçıran. TED كم مرة؟ هل هي أفضل مني فى السرير؟ أسئلة لا تنتج إلا المزيد من الألم وتبقيك مستيقظا طول الليل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more