"الاخرى" - Translation from Arabic to Turkish

• diğer
• başka
• öbür
• diğeri
• öteki
• diğerini
• diğerinden
• ikinci
• diğerleri
• diğerine
• diğerinde
• diğeriyle
• farklı
• diğerinin
• diğerlerinden

Benim bir diğer favori çözümüm de yeşil karbon piyasasının oluşturulması.
المفضلة الاخرى كانت كحل بالنسبة لي هو انشاء اسواق الكربون الاخضر

Körfez hakkında bir diğer önemli konu da buradakş hayvan türlerinden birçoğunun yılın yalnızca belli zamanlarında körfeze gelmesidir.
والشيء المهم اكثر في الخليج بالنسبة للعديد من الكائنات الاخرى التي تتجمع في الخليج اثناء اوقات معينة من السنة

Böylece diğer çiftliklerde ezilen yoldaşlarımız zincirlerini kıracaklar ve hayvanların devrimine katılacaklar.
لكي يتسنى للحيوانات المضطهدة في المزارع الاخرى كسر قيودهم والالتحاق بثورة الحيوانات

- Sana tavsiyem başka bir hobi bul. Bilye oyna veya uçurtma izlemece.
يمكننى أن اعطيك نصائح في الهوايات الاخرى ماذا عن الطائرة الورقية أو الرخام؟

öbür kız geldi, çok seksi olan. Çıplaktı! Gerçekten çıplak!
اما الفتاة الاخرى فقد كانت تسير بجوارهم كانت مغرية وعارية..

Ama diğeri için, sadece yalnızlık zihnimizde yankılanan sesleri dışında tek bir dostun bile kalmadığı bir terk edilmişlik kalacak.
أما بالناحية الاخرى فلا يوجد سوى القفر حيث الفراغ ولا يوجد أحد كرفيق سوى هذه الأصوات التي ترنّ في رؤوسنا

Sevgili kardeşim gerçek anlamıyla beni dünyanın öteki ucuna gönderdi.
أخي العزيز وضعني بشكل حرفي في الجهة الاخرى من العالم

Umarım ki, diğer konularda da sana yalan söylediğimi düşünmüyorsundur.
أتمني الا تعتقدي بانني كنت اكذب عليك بخصوص الاشياء الاخرى

diğer kız hastalanmış eğer Gracie de gitmezse partiyi iptal etmek zorunda kalacaklar.
الفتاة الاخرى مريضة لذا اذا لم تذهب غريسي سوف يلغون حفلة عيد الميلاد

Peki yarın bana diğer çiftlikleri getirmek için zamanınız olacak mı?
الان , هل لديك وقت بالغد لتريني تلك المزارع الاخرى ؟

Bir sorun mu var? Cep telefonumu diğer odada bırakmuştım
لا لا انا فقط تركت هاتفي الخلوي في الغرفة الاخرى

Tabii diğer şeyleri yapıyorsunuzdur, ...hani şu ağız ve elle yapılan şeyleri?
لذا الا تفعلين اى من الامور الاخرى مثل الملامسة وتلك الامور ؟

Evet, peki bu diğer kızı neden kimsenin arayıp sormadığını da açıklamaz mı?
نعم، ألن يفسر هذا لماذا لم يأت اى شخص بخصوص الفتاة الاخرى ؟

diğer taraftan çocuk muhtemelen akıcı şekilde abuk sabuk konuşabiliyor.
الفتى من الناحية الاخرى يفترض انه يتحدث لغة الطلاسم بطلاقة

Daha sonra diğer köşeyi şu şekilde katlayıp içeri doğru hafifçe sıkıştırıyoruz.
الان سوف نسحب الزاوية الاخرى حولها و ندخلها بشكل لطيف و دافئ

Bu artık, diğer davalarımızla birlikte soruşturacağımız aktif bir dava.
هذه الان قضية مفتوحة و سنحقق فيها مع قضايانا الاخرى

başka kültürlerde bu yalnızlık döneminin atlatılması için çeşitli yöntemler olduğunu düşünüyoruz.
وهذه واحدة من عدة طرق تقوم بها الثقافات الاخرى في سبيل التقليل من ذلك الشعور في تلك الفترة

başka alanları ele alalım, sağlık mesela.
دعونا نفكر في بعض المجالات الاخرى مثل ربما الصحة

öbür kıza bu kadar benzemeseydi, işkillenebilirdim.
اذا لم تكن تشبه الاخرى بهذه الدرجة لكنت ارتبت فى الامر

diğeri sağlık, bir diğeri turizm,mühendislik ve diğer mesleklere odaklanacak.
و بعضها تركز على الرعاية الصحية، السياحة، الهندسة و بعض المجالات الاخرى.

Yuvarlar karbondioksit veriyorlar karşılığında öteki taraftan gelen oksijeni alıyorlar.
كرات الدم تطلق ثانى اكسيد الكربون فى مقابل الاكسجين الذى ياتى فى الجهه الاخرى

Hayır, ama bir tane tutup onu da diğerini yakalamak için kullanabilirim.
لا ، لكنني استطيع اصطياد سمكه واحده واستخدام تلك السمكه لاصطياد الاخرى

Tıpkı matbaadan toplumun hiçbir kesiminin diğerinden daha fazla yararlanmadığı gibi.
لا تستفيد طبقة واحدة من المجتمع أكثر من الاخرى من طباعة الأموال.

O zaman neden buraya girdiğimde ikinci kadınmışım gibi hissettim?
لماذا شعرت إذاً أني المرأة الاخرى عندما دخلت إلى هنا؟

- diğerleri nasıl yapıyorlar? diğerleri senede 24,000'den fazla kazanıyorlar.
الناس الاخرى توفر مايزيد عن 24 الف دولار فى السنة

Birinin diğerine üstünlüğü değil dikkate almalarını istediğim.
لا أطلب الصدارة الكاملة لاحداها على الاخرى

Bir kopyada kapılar, diğerinde ise duvarlar gibi farklılıklar var.
مدخل الغرف مفتوح فى نسخة ومسدود بالطوب فى النسخ الاخرى

Her şeyimi ipotek ettirmiş, bir kredi kartının borcunu diğeriyle ödüyordum.
كل شئ مرهون حتى المقابض، استخراج بطاقة ائتمان لتسديد ديون الاخرى

Egan'ın hikayelerini deneyimlemek, tabii ki, Twitter'daki her şey gibi, farklı şekillerde mümkün.
تجربة قصة ايقن , بالتأكيد كأي شيء آخر في تويتر, كان يوجد الكثير من الطرق الاخرى لإختبارها

Dengeni sağlamış, topuğa bakarak... bale barındaki balerin misali ayak baş parmağını... diğerinin önüne koymuştun.
وقفت منتصبا انظر اليك رأس اصبع قدمك كان استند على قدمك الاخرى كالراقصة في البار

500 millik hatta bazı bölgeler diğerlerinden daha rahattı.
وعلى طول الجبهة البالغ 500 ميل كان هناك قطاعات اسهل من الاخرى