Benim bir diğer favori çözümüm de yeşil karbon piyasasının oluşturulması. | TED | المفضلة الاخرى كانت كحل بالنسبة لي هو انشاء اسواق الكربون الاخضر |
Körfez hakkında bir diğer önemli konu da buradakş hayvan türlerinden birçoğunun yılın yalnızca belli zamanlarında körfeze gelmesidir. | TED | والشيء المهم اكثر في الخليج بالنسبة للعديد من الكائنات الاخرى التي تتجمع في الخليج اثناء اوقات معينة من السنة |
Böylece diğer çiftliklerde ezilen yoldaşlarımız zincirlerini kıracaklar ve hayvanların devrimine katılacaklar. | Open Subtitles | لكي يتسنى للحيوانات المضطهدة في المزارع الاخرى كسر قيودهم والالتحاق بثورة الحيوانات |
- Sana tavsiyem başka bir hobi bul. Bilye oyna veya uçurtma izlemece. | Open Subtitles | يمكننى أن اعطيك نصائح في الهوايات الاخرى ماذا عن الطائرة الورقية أو الرخام؟ |
öbür kız geldi, çok seksi olan. Çıplaktı! Gerçekten çıplak! | Open Subtitles | اما الفتاة الاخرى فقد كانت تسير بجوارهم كانت مغرية وعارية.. |
Ama diğeri için, sadece yalnızlık zihnimizde yankılanan sesleri dışında tek bir dostun bile kalmadığı bir terk edilmişlik kalacak. | Open Subtitles | أما بالناحية الاخرى فلا يوجد سوى القفر حيث الفراغ ولا يوجد أحد كرفيق سوى هذه الأصوات التي ترنّ في رؤوسنا |
Sevgili kardeşim gerçek anlamıyla beni dünyanın öteki ucuna gönderdi. | Open Subtitles | أخي العزيز وضعني بشكل حرفي في الجهة الاخرى من العالم |
Umarım ki, diğer konularda da sana yalan söylediğimi düşünmüyorsundur. | Open Subtitles | أتمني الا تعتقدي بانني كنت اكذب عليك بخصوص الاشياء الاخرى |
diğer kız hastalanmış eğer Gracie de gitmezse partiyi iptal etmek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | الفتاة الاخرى مريضة لذا اذا لم تذهب غريسي سوف يلغون حفلة عيد الميلاد |
Peki yarın bana diğer çiftlikleri getirmek için zamanınız olacak mı? | Open Subtitles | الان , هل لديك وقت بالغد لتريني تلك المزارع الاخرى ؟ |
Bir sorun mu var? Cep telefonumu diğer odada bırakmuştım | Open Subtitles | لا لا انا فقط تركت هاتفي الخلوي في الغرفة الاخرى |
Tabii diğer şeyleri yapıyorsunuzdur, ...hani şu ağız ve elle yapılan şeyleri? | Open Subtitles | لذا الا تفعلين اى من الامور الاخرى مثل الملامسة وتلك الامور ؟ |
Evet, peki bu diğer kızı neden kimsenin arayıp sormadığını da açıklamaz mı? | Open Subtitles | نعم، ألن يفسر هذا لماذا لم يأت اى شخص بخصوص الفتاة الاخرى ؟ |
diğer taraftan çocuk muhtemelen akıcı şekilde abuk sabuk konuşabiliyor. | Open Subtitles | الفتى من الناحية الاخرى يفترض انه يتحدث لغة الطلاسم بطلاقة |
Daha sonra diğer köşeyi şu şekilde katlayıp içeri doğru hafifçe sıkıştırıyoruz. | Open Subtitles | الان سوف نسحب الزاوية الاخرى حولها و ندخلها بشكل لطيف و دافئ |
Bu artık, diğer davalarımızla birlikte soruşturacağımız aktif bir dava. | Open Subtitles | هذه الان قضية مفتوحة و سنحقق فيها مع قضايانا الاخرى |
başka kültürlerde bu yalnızlık döneminin atlatılması için çeşitli yöntemler olduğunu düşünüyoruz. | TED | وهذه واحدة من عدة طرق تقوم بها الثقافات الاخرى في سبيل التقليل من ذلك الشعور في تلك الفترة |
başka alanları ele alalım, sağlık mesela. | TED | دعونا نفكر في بعض المجالات الاخرى مثل ربما الصحة |
öbür kıza bu kadar benzemeseydi, işkillenebilirdim. | Open Subtitles | اذا لم تكن تشبه الاخرى بهذه الدرجة لكنت ارتبت فى الامر |
diğeri sağlık, bir diğeri turizm,mühendislik ve diğer mesleklere odaklanacak. | TED | و بعضها تركز على الرعاية الصحية، السياحة، الهندسة و بعض المجالات الاخرى. |
Yuvarlar karbondioksit veriyorlar karşılığında öteki taraftan gelen oksijeni alıyorlar. | Open Subtitles | كرات الدم تطلق ثانى اكسيد الكربون فى مقابل الاكسجين الذى ياتى فى الجهه الاخرى |
Hayır, ama bir tane tutup onu da diğerini yakalamak için kullanabilirim. | Open Subtitles | لا ، لكنني استطيع اصطياد سمكه واحده واستخدام تلك السمكه لاصطياد الاخرى |
Tıpkı matbaadan toplumun hiçbir kesiminin diğerinden daha fazla yararlanmadığı gibi. | TED | لا تستفيد طبقة واحدة من المجتمع أكثر من الاخرى من طباعة الأموال. |
O zaman neden buraya girdiğimde ikinci kadınmışım gibi hissettim? | Open Subtitles | لماذا شعرت إذاً أني المرأة الاخرى عندما دخلت إلى هنا؟ |
- diğerleri nasıl yapıyorlar? diğerleri senede 24,000'den fazla kazanıyorlar. | Open Subtitles | الناس الاخرى توفر مايزيد عن 24 الف دولار فى السنة |
Birinin diğerine üstünlüğü değil dikkate almalarını istediğim. | TED | لا أطلب الصدارة الكاملة لاحداها على الاخرى |
Bir kopyada kapılar, diğerinde ise duvarlar gibi farklılıklar var. | Open Subtitles | مدخل الغرف مفتوح فى نسخة ومسدود بالطوب فى النسخ الاخرى |
Her şeyimi ipotek ettirmiş, bir kredi kartının borcunu diğeriyle ödüyordum. | Open Subtitles | كل شئ مرهون حتى المقابض، استخراج بطاقة ائتمان لتسديد ديون الاخرى |
Egan'ın hikayelerini deneyimlemek, tabii ki, Twitter'daki her şey gibi, farklı şekillerde mümkün. | TED | تجربة قصة ايقن , بالتأكيد كأي شيء آخر في تويتر, كان يوجد الكثير من الطرق الاخرى لإختبارها |
Dengeni sağlamış, topuğa bakarak... bale barındaki balerin misali ayak baş parmağını... diğerinin önüne koymuştun. | Open Subtitles | وقفت منتصبا انظر اليك رأس اصبع قدمك كان استند على قدمك الاخرى كالراقصة في البار |
500 millik hatta bazı bölgeler diğerlerinden daha rahattı. | Open Subtitles | وعلى طول الجبهة البالغ 500 ميل كان هناك قطاعات اسهل من الاخرى |