"البائع" - Translation from Arabic to Turkish

    • satıcı
        
    • Satıcının
        
    • satıcıyı
        
    • satan
        
    • satış
        
    • tezgahtarı
        
    • satıcısı
        
    • Alıcı
        
    • pazarlamacı
        
    • satıcıyla
        
    • Satıcıya
        
    • tezgâhtar
        
    • satıcılardan
        
    Evinizin yanındaki satıcı bir teybi size 200 dolara veriyor, ama şehrin diğer tarafına giderseniz, aynı teybi 100 dolara alabiliyorsunuz. TED البائع القريب لمنزلك يبيع هذا الاستيرو تحديداً ب 200 دولار، لكن لو ذهبت لمكان آخر في المدينة، تشتريه ب 100 دولار.
    satıcı etrafına bakar, şaşırmıştır... ve çiftçinin karısına arkasını döner...: Open Subtitles نظر البائع حوله وهو حائر :والتفت إلى زوجة المزارع وقال
    Henüz bilinmeyen bir organizmaya ait olduğu düşünülüyor dolayısıyla satıcı katalogda listeleyemedi. Open Subtitles ،يُزعم أنّه لمخلوق غير معروف .لذا لم يدرجه البائع في مرشد المزاد
    Kontrol ettim, ve aynı Satıcının üç eczanede de makinesi varmış. Open Subtitles تفقدت ذلك، وأنه لدى ذات البائع آلات في كل المتاجر الثلاث
    satıcıyı insan olarak... mahalledeki diğer insanlar gibi görmezdik hiç. Open Subtitles نحن ما رأينا البائع كرجل ليس كالطريقة التى رأينا بها الرجال الآخرين من الحى
    Evet, doğru. Bunu bana satan elemana nispet yapmak için. Open Subtitles هذا صحيح, ولا يهمّني أمر ذلك البائع الذي باعها لي
    Ve ayakkabılarımızı aldıktan sonra, satıcı eve götürmek için ikimizin de birer balon alabileceğini söyledi. TED وفي نهاية شرائنا لأحذيتنا، قال لنا البائع أنه يمكننا أخذ بالونات معنا إلى المنزل.
    Bir satıcı yarı açık pencereme bir alfabe sayfası ile aniden yanaştı. TED وفجأةً، يقتربُ هذا البائع من نافذتي بورقة أحرف أبجدية نصف مفتوحة.
    Tamam, şimdi teybi olan bir araba almak istediğinizi düşünün, evinizin yanındaki satıcı 31,000 diyor. TED الآن، لنتخيل بدلاً عن أنك أردت شراء سيارة فيها استريو، وكانت في البائع القريب منك مقابل 31 ألف.
    O satıcı sıradan bir akşam yemeğinden sonra karısını öldürüp bir sandığa tıkıp, depoya göndermiş olamaz. Open Subtitles هذا البائع لم يقتل زوجتة بعد العشاء ويلقى بها فى الصندوق ويضعها فى الخزانة
    O satıcı sıradan bir akşam yemeğinden sonra karısını öldürüp bir sandığa tıkıp, depoya göndermiş olamaz. Open Subtitles هذا البائع لم يقتل زوجتة بعد العشاء ويلقى بها فى الصندوق ويضعها فى الخزانة
    satıcı onun yaklaşık 1.70 metre olduğunu hatırlıyor, ama kayıtlara göre boyu 1.80. Open Subtitles ذهب خارجاً البائع يتذكر أنه شاهده حوالي 5.7 لكن بطاقتة تبين انه كان 5.11 فعلا
    Eli satan satıcı bana... dileklerin kötü şeylere yol açacağını söylemişti. Open Subtitles البائع الذي باعني هذا الشيء، قال إن الأمنيات تجلب معها نحس خطير.
    İyi bir satıcı, müşterilerine her zaman nazik davranmalıdır. Open Subtitles البائع الجيد يجب أن يكون له إبتسامة طبيعية
    Birçok işlemde, Satıcının kim olduğunuzu bilmesine gerek bile yok. TED الكثير من المعاملات، لا يحتاج البائع حتى أن يعرف من أنت.
    - Satıcının karısına neler olduğunu anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أريد فقط أن أعرف ماذا حدث لزوجة ذلك البائع
    Alıcıyı ve satıcıyı yakalayabiliriz. Open Subtitles من الممكن أن نقبض على البائع والمستلم أيضاً
    En çok kurabiye satan bu güzel plaj sandalyesini ve şemsiye setini alıyor. Open Subtitles رأس البائع على متن الطائرة يحصل على هذا الكرسي الشواطئ الجميلة ومجموعة المظلة.
    satış görevlisinin bir satış çitası var, fakat biz bunu hallettik. Open Subtitles البائع لديه حد أقصى للعموله ولكننا إكتشفنا طريقة للتحايل على ذلك
    Bir dükkan soyup tezgahtarı öldürdü. Open Subtitles قام بسرقة متجر وقتل البائع جريمة قتل من الدرجة الاولى
    Eğer ben bir ayakkabı satıcısı isem ve sen bana ayakkabı satın almak için gelmişsen, benim işim bunun dışında konuşmak değildir. Open Subtitles وانت لا تريد ذلك؟ إذا أَنا حذاء البائع وأنت تَأتين لشِراء الأحذية، هو لَيسَ عملَي لإقْناعك بالعدول عنه
    Alıcı ve satıcı arasında hemen bir bağ oluşur.Güven seviyesi. Open Subtitles هناك علاقة قامت بين البائع والمشتري مستويالثقة.
    Hipertansiyonu olan pazarlamacı için Diamox yazıyorum. Open Subtitles دايموكس من أجل البائع المصاب بارتفاع ضغط الدم
    satıcıyla Alıcı arasındaki mesafeyi korumak riski azaltmak falan filan. Open Subtitles للإبقاء على التفرقة ، بين البائع والمُموِّن ، تقليل المخاطر . وهلم جرا
    Böylesi en iyisi. Satıcıya yalan söylemek zorunda da kalmazsın. Open Subtitles ذلك سيكون الأفضل، ولكن سيكون عليك أن تكذب على البائع
    ...ona Bed, Bath and Beyond'da bu işi öğreten Hintli tezgâhtar... Open Subtitles " بدون مساعدة "براديب البائع الهندي المساعد
    Seyyar satıcılardan biri düşürmüş olmalı! Şu iblisler! Open Subtitles انه تذكار لابد أن البائع أسقطه ذلك الشيطان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more