"البحر" - Translation from Arabic to Turkish

    • denizde
        
    • denizin
        
    • deniz
        
    • denizi
        
    • su
        
    • Sea
        
    • okyanus
        
    • Denizdeki
        
    • balığı
        
    • suya
        
    • denizlere
        
    • denizlerde
        
    • denizlerin
        
    • denize
        
    • Akdeniz
        
    Bu denizaltıyı denizde görmek istiyorum. Denemeler iki hafta içinde başlayacak. Open Subtitles أريد هذه الغواصة خارج المرسى الجافّ تجارب البحر ستبدأ بعد أسبوعين
    Hiç kimse ona inanmamıştı, ama, denizde geçen sıkıntılı yedi aydan sonra-- Open Subtitles لم يؤمن به أحد لكن بعد سبعة أشهر من المعاناة في البحر
    denizin açıklarına doğru son kez beraber yüzüşümüzdü her zamanki gibi attığımız her kulacı kıyıya dönmek için tekrar atmak zorunda kalacağımızı bilerek. Open Subtitles لقد كانت آخر مرة نسبح فيها معاً و في منتصف البحر المفتوح و مثل كل مرة, نحنُ نعرف قدرات بعض حتى خط الأُفق
    Bütün balıklar ya kayalarda saklanıyor, ya da denizin dibinde serinliyor. Open Subtitles كل الأسماك تختفي بين الصخور أو يحتفظوا بالهدوء في أسفل البحر
    Bu, bağlama göre mevcut deniz seviyesi ve bu da 4 milyondan fazla insanın yerinden olmaya karşı savunmasız kaldığı deniz deviyesi. TED للإيضاح، هذا هو المستوى الحالي للبحر، وهذا هو مستوى البحر الذي إذا تجاوزناه فإن أكثر من 4 ملايين شخص قد يضطرون للنزوح.
    Fakat çöküşü iki yıl sonra dar Manş denizi'nin karşısındaki birinden kaynaklandı. TED و لكن يأتي الطوفان فقط بعد سنتين عبر البحر الضيق للقناة الإنجليزية.
    Ve bir de, üretilen tuzlu su çoğu kez denize geri pompalanır. TED كما أن الأجاج الناتج غالباً ما تتم فقط إعادة ضخه إلى البحر.
    İkimizden başkaları da var sanıyordum ama diğerleri denizde kaybolmuştu. Open Subtitles كنا نتوقع اثنين اخرين ولكنه يقال انهم فقدوا فى البحر
    Kutup ayıları, yaşama alanları olan donmuş denizde fok avlarlar. Open Subtitles ،الدببة القطبية في بيئتهم المناسبة يصيدون الفقمات على البحر المتجمّد
    Garip bir biçimde, bazı tatlı su balıkları denizde de yumurtlayabilir. Open Subtitles المثير للفضول أن بعض أسماك المياه العذبة أيضاً تبيض في البحر
    denizde gördüğünüz bu tuhaf lekeler bir hayvanın olağanüstü stratejisinin izleri. Open Subtitles هنا، صخور مغمورة غريبة على قاع البحر تكشف تقنية رائعة لحيوان
    Kahraman! Bir kahraman! denizin bize bir kahraman getireceğini biliyordum! Open Subtitles بطل ، أنه بطل علمت أن البحر سيجلب لنا بطل
    denizin kumsalında ayakta duruyordum ve denizden bir hayvan çıktı, yedi başlı,üst üste dizilmiş on boynuzlu ve başların üzeri tanrıya edilmiş küfürle tamamlanıyordu. Open Subtitles وقفت على رمل البحر ورأيت وحش يرتفع من خارج البحر ولدية سبعة رؤوس و عشر قرون وعلى كل قرن تاج ، وعلى كل رأس
    Biliyor musun bazen tüm İspanyolların denizin dibine gömülmesini diliyorum. Open Subtitles تعلمون, أتمنى أحياناً لو أن الإسبانيين يغرقون في عمق البحر
    ELA: Eğer hala deniz seviyesinin yükseldiğine ve atmosferik CO2 ve yerkürenin ısısının arttığına ikna olmadıysanız buna bakabilirsiniz. TED إ. ل. أ: إن لم تكونوا بعد مقتنعين، مستويات البحر ترتفع، وكذلك ثنائي أكسيد الكربون في الجو والحرارة العالمية.
    Eğer bu iki deniz suyundan birer damla alıp mikroskopta inceleyecek olursak bakteri ve virüs toplulukları böyle görünürdü. TED ولو كنا سنأخذ قطرة واحدة من مياه البحر من كل عينة ووضعناها تحت المجهر، هكذا ستظهر المجتمعات البكتيرية والفيروسية.
    Bu yüzden bir proje var, boru hatları ile Ölü deniz'i kurtarmak, TED ومن الواضح أن البحر الميت أوطأ بكثير من المحيطات والبحار المحيطة به.
    Peş peşe gelen gök gürültüleri sanki yamaçları ve denizi uykudan uyandırıyor. Open Subtitles دوي وراء دوي كما لو كان الرعد يوقظ البحر و سفوح التلال
    Sana emreden O'dur. O ki, denizi ve fırtınayı yatıştırdı. Open Subtitles أنه هو من يأمرك انه هو الذي هدأ البحر والعواصف
    Böylece ben dönene kadar denizi izleyebilirsin. Hadi git,bir dene. Open Subtitles حتى يمكنك مشاهدة البحر حتى أعود ، هيا ، جربيه
    İngiltere ve Anakara arasındaki bir su şeridi Müttefiklerle aramızda. Open Subtitles هذا البحر بين إنجلترا و اوروبا بيننا و بين الحلفاء
    Bu Christina Huffard tarafından keşfedildi ve burada Monterey'den olan Sea Stüdyolarında filme alındı. TED اكتشفه كريستيان هافرد وتم تصويره هنا في مونيري في إستديوهات البحر
    En yüksek dağ zirvelerindeyken de en derin okyanus çukurlarında olduğu kadar rahattır. Open Subtitles إنهُ في موطنه سواء أكان على قمة أطول جبل أو اعمق أخاديد البحر.
    Görünüşe göre, kumsaldaki yumurtalar, yırtıcı hayvanlardan daha fazla korunur ve Denizdeki soğuk sularda olacağından daha hızlı gelişirler. Open Subtitles يبدو أن وضع البيض على الشاطئ أكثر أمناً من الضواري ويتطور بأسرع من تطوره في المياه الباردة في البحر
    Dört küçük Kızılderili denize açıldı, ringa balığı birini yuttu ve kaldı üçü. Open Subtitles أربعة هنود صغار ذهبوا إلى البحر فابتلعت الرنجة الحمراء أحدهم فتبقى منهم ثلاثة
    Eskiden denize, atalarımız "hayal gücümüzle göz alabildiğine suya dengiz..." Open Subtitles هل أخبرتكُ من قبل إننى لطالما ظننت البحر يدعى المرئي
    Neden eşimi terk edip denizlere gittiğimi biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرفون لماذا تركت زوجتي وذهبت إلى البحر ؟
    Hansen'e göre denizlerde 5 metrelik bir yükseliş bekleniyor. TED يقول هانسن انه يمكننا توقع زيادة ٥ امتار لارتفاع مستوى البحر
    Bunlar denizlerin aslanları ve kaplanlarıdır. TED والآن ، وهذه هي الاسود والنمور في البحر.
    Neyse ki, İskenderiye Akdeniz'den geçen gemiler için bir merkez konumundaydı. TED لحسن الحظ، كانت الإسكندرية مركزاً للسفن التي تعبر البحر الأبيض المتوسط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more