"البريئة" - Translation from Arabic to Turkish

    • masum
        
    • masumu
        
    • saf
        
    • masumun
        
    • suçsuz
        
    Geçmiş bir hayatta, bu masum solucan sizin anneniz olmuş olabilir. Open Subtitles فى الحياة الماضية كان يمكن أن تكون تلك الدودة البريئة أمك.
    Hayır o masum olduğunu düşünmüyorum. Ben o kesinlikle bir parçası olduğunu düşünüyorum... Open Subtitles .. لا ، لا أعتقد أنها البريئة ، أعتقد أنها بالتأكيد لديها قسم
    Bence bu tatlı, masum ve çok çekici genç bayana bir özür borçlusun. Open Subtitles أعتقد بأنك مدين لهذه السيده البريئة بإعتذار جذّاب جداً رغم ذلك أعتذر لشابة
    Bu yüzden fırsatı tepip, bu güzelim masum çiçeklerle olmuyorsun. Open Subtitles هذا سبب أنك أفسدت فرصتنا مع هذه الزهور البريئة الحبّوبة
    Seni böylesine kötü davranışlara iten zalim bir toplumun masum bir kurbanısın. Open Subtitles الضحية البريئة من مجتمع غير عقلاني مما دفعكَ لإرتكاب أمور سيئة جداً
    Sen sihirbazı seyrederken aslında ipleri çeken o sevimli masum olur. Open Subtitles بينما تشاهد الساحر، تلك المساعدة البريئة هي من تتحكّم بكل الخيوط
    Sen sihirbazı seyrederken aslında ipleri çeken o sevimli masum olur. Open Subtitles بينما تشاهد الساحر، تلك المساعدة البريئة هي من تتحكّم بكل الخيوط
    Bu esrarengiz portre, burada, çocukluğunun masum anıları arasında, sonsuza dek saklı kalacaktı. Open Subtitles هنا ، بين ذكريات طفولته البريئة توجد هذه الصورة البشعة سوف تخبأ إلى الأبد
    Hani şu her zamanki masum halini takınıp resepsiyondan odanın anahtarını istesene. Open Subtitles ضعى هذة النظرة البريئة التى تجيديها على وجهك وإذهبى إلى هناك و إحضرى مفتاح الغرفة 796
    Bana bunları, masum liselerinizin önünde kara sakallı biri sattı. Open Subtitles تم بيعها لي أمام مدرستكم الثانوية البريئة من قبل رجل ذو لحية سوداء.
    Sana o masum bakışıyla diyecek ki, Open Subtitles :هو عندما تنظر لك بتلك النظرة البريئة وتقول
    O masum bakışları biz kadınlardan çaldılar. Gidelim. Open Subtitles سرقوا تلك النظرة البريئة منا نحن النساء ، دعنا نذهب
    Biliyor musunuz, onu görmek bile... o eski, masum günleri özlediğimi hatırlattı bana. Open Subtitles رؤيته تجعلني أشعر بالحنين لتلك الأيام البريئة
    Bu masum yüzlerin arkasındaki biriniz Demir Maymun'sunuz! Open Subtitles وراء تلك الوجوه البريئة ، واحد منكم هو الشيطان ، القرد الحديدي.
    Ve bu masum bir kurbanın, benim, vahşice kaçırılışının öyküsü aslında. Open Subtitles ولذلك أصبحت الضحية البريئة للاختطاف الوحشي
    Sıradaki mücadele için kendini hazırla, masum. Open Subtitles جهزي نفسكِ من أجل التحدي التالي أيتها البريئة
    Hayır, ben masum ağaçların yerlerinden kesilip alınmasına ve cesetlerinin komik bir şekilde giydirilmesine karşıyım yani, ince parlak ışıklarla falan. Open Subtitles لا، أنا ضد أن تقتل الأشجار البريئة فى ريعانها وجثثهم تشوه بفستان من أشرطة ملونة وأضواء.
    - Ne? İlk seferinde masum bir kurbandı, biliyorum. Ama kafadan kontak gibi. Open Subtitles أعرف أنه الضحية البريئة أول الأمر, و لكنه مجنونٌ قليلاً
    Yani ,belki de gerçek masumu , o kadını, kurtarmak için ona yönlendirildik. Open Subtitles وبهذا يمكننا حماية البريئة الحقيقية، وهي المرأة
    Ama biliyorum ki, saf düşlerinle birlikte huzur içinde yatacaksın. Open Subtitles ولكن انا واثق أنك ترقدين بسلام مع أحلامك البريئة الصغيرة
    ..milyonlarca, milyarlarca masumun yaşamını kurtaracaksa... ..başka seçeneğiniz olmaz. Open Subtitles يمكن أن ينقذ ملايين ، المليارات من الأرواح البريئة. لن يكون لديك أي خيار.
    Bu arada avukatları onun mağdur suçsuz bir kurban olduğu yalanını uyduracaklar. Open Subtitles فى نفس الوقت، سيروّج له مُحاموه بأنه الرجل الطيب, الضحيّة البريئة الملتاعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more