"البلاستيك" - Translation from Arabic to Turkish

    • plastik
        
    • plastiği
        
    • plastikten
        
    • Plastiğin
        
    • plastikler
        
    • naylon
        
    • plastiğe
        
    • muşamba
        
    • plastikle
        
    • plastikleri
        
    • naylonu
        
    • plâstik
        
    • plastikti
        
    Ve bu süreçte, plastik endüstrisinin plastik malzemeleri üretme yöntemini yeniden yapılandırdık. TED وخلال هذه العملية بدأنا في إعادة كيفية قيام مصانع البلاستيك بصنع البلاستيك
    3B baskı hâlihazırda plastik imalatını geliştirdi ve şimde de metalde ilerleme hâlinde. TED الطباعة ثلاثية الأبعاد قد حسنت بالفعل صناعة البلاستيك وهي الآن تشق طريقها للمعادن
    Bir kişi için yılda doksan ton plastik geri dönüştürülmüyor. TED تسعين طن لكل شخص من البلاستيك غير المعاد تدويره سنويًا.
    Hergün yararlandığımız bütün bu harika plastikler önce plastiği moleküllerine ayırıp daha sonra da özel yöntemlerle geri birleştirilerek yapılıyor. TED حيث تقوم بتفكيك الجزيئات وإعادة تركيبها بطريقة محددة للغاية لصنع كل هذا البلاستيك الرائع الذي نتمتع به في كل يوم
    Ben daha önce hiç... plastikten yapılan bir şeyle seks yapmadım. Open Subtitles أنا لم أمارس أبداً الجنس مع أي شئ مصنوع من البلاستيك
    Yani ceset, Plastiğin altında beton dökülmeden önce dört ay boyunca ayrışmış mı? Open Subtitles لذا الجثة تحللّت تحت البلاستيك لمدة أربع أشهر قبل أنّ تُصبّ الخرسانة ؟
    Hayal edin, hayatta bizim yüzümüzden ne kadar plastik izi bırakılıyor. TED تخيل كم من البلاستيك على مدى الحياة خُلِفَ بسببنا نحن البشر
    Gümüş çatal bıçak öğürtür beni. plastik çatal bıçak kullanmam lazım. Open Subtitles أوانى المائدة تجعلنى أتقيأ لذلك أضطر لأستخدام البلاستيك منها طوال الوقت.
    Her zaman, plastik bir eşekte oturan ve sana iyi hissettirecek biri olmayabilir. Open Subtitles لن تكون هناك دائماً سيدة تجلس على حمار من البلاستيك لتجعلك تشعر بالسعادة
    Onu bir plastik torbaya koy yanına da ekstra transistor koymalısın. Open Subtitles ضعها فى احدى أكياس البلاستيك فى المكان الذى تضع الترنزستورات الإضافية
    Sen şu an burada olup yeni, güzel, plastik saçını yapmayı tercih ederim. Open Subtitles الآن ما أريده هو أن أكون هنا أساعدك في وضع شعرك الجديد البلاستيك
    Bunun için her sene 1,5 milyon ton plastik kullanılıyor, yani soluduğumuz havaya daha fazla zehirli gaz karışıyor. Open Subtitles يُستعمل 1.5 مليون طن من البلاستيك فيها كُل سنة ما يعني المزيد من الغازات السامة في الهواء الذي نتنفسَه
    4 ile 5 arasında yüksek yoğunluklu plastik olduğunu düşünüyoruz, yani magnezyum. Open Subtitles نعتقد من اربع لخمس رطلات من البلاستيك عالي الكثافة, ماغنسوم عالي الثمن
    Kimse ekmeğin ağızda plastik bir tat bırakmasını istemez, değil mi? Open Subtitles بالتالي , لا تريدين طعم البلاستيك في فمك , صحيح ؟
    Ama plastik bir şeyin üzerinde yattığım için zemini hissedemiyordum. Open Subtitles لم أشعر بالبلاطات لأني كنت ممدة على شيء مثل البلاستيك
    Külleri plastik bir torba içinde verdiler. Fakat o da delikti. Open Subtitles كنت قد وضعتها في كيس من البلاستيك لكن كان به ثقب
    Bir dahaki sefere dosyaları plastik bir torbaya koyar öyle keserim. Open Subtitles في المرة القادمة، سأضع كيس من البلاستيك قبل أن أقطع الخُضار.
    Veya burada gördüğünüz yakım evlerinde plastiği yakarak metalleri ayırıyorlar. TED أو يقومون بإحراق البلاستيك للوصول إلى المعادن في منازل حرق كما ترون هنا
    Bu gördükleriniz, yeni ürünler yapmak için petrolden üretilen plastikten vazgeçip bizim ürettiğimiz plastiği kullanmaya başlayan firmalardan sadece birkaç örnektir. TED وهذه أمثلة قليلة فقط عن الشركات التي تشتري البلاستيك الخاص بنا عوضاً عن البلاستيك الأولي لصنع منتجاتهم الجديدة
    Evet, sıcaklık, çiftleşmiş bakteri ve lipidler.... ...katılaşmış Plastiğin katalizatör oluşturması için kaynaştılar. Open Subtitles أجل .. الحرارة مجتمعة مع البكتريا والدهون كونت محفزا كيميائيا سبب قساوة البلاستيك
    plastik veya naylon dişlisi var. Bir de paslanmaz çelik veya nikel dişli olanı. TED يحتوي على أسنان من البلاستيك أو النايلون، وهناك أسنان مصنوعة من الفولاذ المقاوم للصدأ أو من النيكل.
    Deniz yaşamını komple yok etmek için bir ton plastiğe ihtiyacınız yok. TED إنك لست بحاجة إلى طنٍ من البلاستيك لتمحو البيئة البحرية بالكامل.
    Bak bakalım, yolda muşamba ve çöp torbası alabileceğin bir yer var mı. Open Subtitles انظر لترى مكان نقف في طريقنا أحظر بعض طلاء البلاستيك وبعض الاكياس للقمامة
    Kokaini plastikle karıştırırsan, istediğin gibi şekillendirebilirsin. Open Subtitles تخلط الكوكايين مع البلاستيك, وتستطيع تحويلها الى اي شكل تريد
    Daha sonra aşağıya buna benzer atölyelere indiriyorlar, ve insanlar bu plastikleri rengine, şekline, niteliğine veya bildikleri herhangi başka bir tekniğe göre ayırmaya çalışıyorlar. TED ويجلبونها للأسفل لورش صغيرة كهذه ويحاول الناس جاهدون فصل البلاستيك على حسب اللون والشكل والملمس بأي طريقة يستطيعون
    naylonu çıkarmalarını istedim çünkü vücudu çok ısınmıştı. Open Subtitles طلبت منهم نزع كيس البلاستيك عنه لأن جسده بدا ساخنا
    plastiğe bandırılmış, 50 gramlık plâstik bardaklar. Open Subtitles أنها اكواب الاونصتين الورقية منحدرة من البلاستيك
    ...ki o ufacık bir plastikti. Bu ise Ferrari. Open Subtitles إنها ليست قطعة صغيرة من البلاستيك هذه فيرارى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more