"التليفون" - Translation from Arabic to Turkish

    • telefon
        
    • telefonu
        
    • telefonda
        
    • Telefona
        
    • telefonun
        
    • telefondan
        
    • telefonla
        
    • telefonunu
        
    • telefonlar
        
    • Telefonunuzu
        
    • Telefondaki
        
    • telefondayım
        
    Çok aradım, ama telefon meşgûldü. Sen de, ablan da çok gevezesiniz. Open Subtitles حاولت الاتصال بكم لكن التليفون كان مشغول انت و اختك بالتاكيد ثرثارين
    Tüm telefon hatlarını kesmiş. En yakın telefon 30 km. Ötede. Open Subtitles لقد أقتلع كل خطوط التليفون وأقربهم على بعد 21 مــيلا ً
    Lütfen, sadece telefonu kaldırıp üstlerinizi arayın. Open Subtitles من فضلك , فقط امسك التليفون و اطلب رؤسائك
    Anlıyorum. telefonu açma. Open Subtitles فقط لا تردِ على التليفون كل شيء سيصبح على ما يرام
    Ona kendini vurmadan önce saldırganla telefonda olanın kim olduğunu sor. Open Subtitles اسأليها من كان على التليفون مع حزب التحرير عندما فجّر نفسه
    Telefona, dinleyici taktık. Dışarıda da 2 bekçi olacak. Open Subtitles مسيتر باننج سنراقب خطوط التليفون واثنين من رجالنا سيبقوا بالخارج
    Senden gelen yolcuların ve havaalanı çalışanlarının listesini ev adreslerini telefon numaralarını istiyorum. Open Subtitles كل ما اريده منك قائمه بامسافرين اساميهم عناوينهم ارقام التليفون, هذه تفي بالغرض
    - "Hayır" daha uygun. telefon şirketi ölülere hizmet vermez. Open Subtitles لن تستطيع يا لانس ,شركات التليفون لا يقدموا خدمات للموتي
    telefon rehberinde McBride adında birini arıyorken gözüme "T McKay" ilişti. Open Subtitles بحثت فى دفتر التليفون عن اسم ماكبرايد حتى وصلت إلى اسم مكاى
    telefon şeytan icadı birşey midir sence? Open Subtitles هل تعتقد أن هذا يجعل من التليفون أداة من الشيطان ؟
    telefon santrali, postane, elektrik santrali hastaneler, itfaiye, her şey. Open Subtitles مصلحة التليفون مكتب البريد،محطة الكهرباء المستشفيات،مركز الاطفاء كل شىء يا سيدى.
    Belki duymamışsınızdır. telefonu Bell isminde bir adam icat etti. Open Subtitles يبدو انك لم تسمع عن الرجل الذى يدعى بيل الذى اخترع التليفون
    Hey telefonu niye almıyorsun? Open Subtitles لماذا لا يرد على الهاتف؟ هيا، رد على التليفون
    telefonu yüzüme kapatmanı istemedim. Üzgünüm. Bir daha olmayacak. Open Subtitles أنآ لم أقصد بإغلآق سمآعة التليفون أنآ آسف لن يحدث مره آخرى
    Ve onunla konuşacak olsam bile bu telefonda olmaz. Open Subtitles و إذا أردت أن أكلمها مجدداً,لن يكون ذلك عبلا التليفون أنت عنيد,أليس كذلك؟
    Ve sık sık, telefonda atların isimlerini sayardı. Open Subtitles و كان يردد أسماء الخيول بإستمرار على التليفون
    telefonda konuşamayız. Bana nerede olduğunu söyle. Open Subtitles لا يمكن أن نتكلم فى التليفون قل لى فقط أين أنت
    Size kahrolası Telefona çıkmanızı söylememi belirtti. Open Subtitles تستطيع قل له أن يجيب التليفون الداعر أخبرني أن اقول لك أن تجيب التليفون الداعر
    Benim için güzel olan parçası telefonun çaldığı ve Çinli adamın yarın gelip paketi alacağına söz verdiği zamandı. Open Subtitles العظمه فيه بالنسبه لي عندما رن جرس التليفون و الرجل الصيني وعدني انه سوف يأتي و يأخذ حمولته غدا
    Çocuklar, ayrıca telefondan duydum. Mutlu musun şimdi? Open Subtitles أنا والأطفال تنصتنا علي التليفون سعيد الآن؟
    İki gündür şu aptal telefonla konuşuyorum, sen de kendi dünyana çekildin iyice. Open Subtitles ؟ انا اتحدث مع هذا التليفون الاحمق من يومين, وانت جالس فى خلوتك.
    - Şehirdeki önemli tüm kişilerin telefonunu dinliyoruz. Git biraz uyu. Open Subtitles لدينا أشرطة مسجل عليها مكالمات التليفون الأخيرة اذهب أنت ونم قليلاً
    Biraz sabret. Yakın zamanda telefonlar kafana monte edebileceğin kadar küçülecek. Open Subtitles تمهلى فقط, قريباً سيصبح التليفون مجرد شريحة صغيرة يمكن زرعها فى الرأس
    Aracınızla aşırı hız yaptınız ve seyir halinde cep Telefonunuzu kullandınız. Open Subtitles لماذا ؟ لقد تخطيتى السرعة وأستخدمتى التليفون أثناء القيادة
    Telefondaki arkadaşım silahları orada sakladıklarını söyledi. Open Subtitles صديقى على التليفون اخبرنى انهم يخبئون السلاح هناك
    telefondayım, tatlım. Open Subtitles أنا أتحدث فى التليفون يا عزيزى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more