"الرضيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • bebek
        
    • bebeğin
        
    • bebeğim
        
    • küçük
        
    • bebeğe
        
    • bebekle
        
    • çocuk
        
    • Bebekler
        
    • yavru
        
    • bebekten
        
    • bebeğini
        
    • Baby
        
    • Minik
        
    • çocuğun
        
    • bebeğimi
        
    Tahminimce biraz önce çıkardığımız bebek Wayne'in önceki eşlerinden birisine ait. Open Subtitles تخمينيذلكالطفل الرضيع نحن فقط حفرنا معادون إلى أحد زوجات وين الأخريات.
    Ruh ne derse desin, sen daima bizim bebek kardeşimiz olacaksın. Open Subtitles لا يهم ما تقوله الارواح ستكون دائما أخونا الرضيع أوه نعم؟
    Ayrıca, eğer bebek birkaç ay etrafta olursa çok eğlenceli olur. Open Subtitles إضافة إلى أنه من الممتع وجود الرضيع بالقرب مني لبضعة شهور
    Zar yırtılırsa bebeğin hayatı tehlikeye girer. Tamam mı? Evet. Open Subtitles الطفل الرضيع في الخطر إذا الغشاء كانت أن تفجّر، حسنا؟
    Selam bebeğim. Bir daha beni aramamanı söylememiş miydim? Open Subtitles أيها الطفل الرضيع إعتقدتُ بأنّني أخبرتُك لا يَجِبُ أبَداً أنْ تدْعوَني في العمل
    Babanın çıkarı için değil şu sıcaktan ölecek masum bebek için yap. Open Subtitles إن لم تكن من أجل والدك افعليها من اجل هذا الرضيع المحموم
    Bir bebek gibi ağlamanı, kanının bu altın kanalları doldurmasını izleyeceğim. Open Subtitles سأراك تبكي مثل الطفل الرضيع وأري دمائك تملئ هذه القنوات الذهبية
    Ve bu gün, tam da bu anda, kucağımızda ilk çocuğumuzla evimize girdik, harika bir erkek bebek. TED و في هذا اليوم، في هذه اللحظة، دخلنا الى المنزل حاملين طفلنا الأول، طفلنا الرضيع الجميل.
    Kadın ne kadar fazla salgı üretirse bebek de o kadar çabuk emecektir. TED يبدو أنه بقدر كثرة الإفرازات التي تحصل لها، تزيد على الأرجح سرعة رضاعة الرضيع.
    Şimdi, bebek oyuncağı alınca bir seçim yapacak. TED الآن، عندما يحصل الرضيع على اللعبة سيكون لديه الخيار.
    Kim olduğumu açıkladım ve neden 2010 Mart'ta bebek retinalarını istediklerini bana söylemelerini rica ettim ve ailemin laboratuvarlarını ziyaret edip edemeyeceklerini sordum. TED شرحت من أكون، وطلبت إخباري لماذا طلبوا شبكية عين الرضيع في مارس 2010، وسألت إذا كان بإمكان عائلتي زيارة مختبرهم
    Tam gece yarısında, bir bebek ve iki yeni ülke mükemmel senkronizasyonla doğdu. TED وعند منتصف الليل، تشنّج الرضيع ووُلدت أُمتان في وقت مثالي.
    Acele et lütfen. bebek uyanırsa başımız belada demektir. Open Subtitles أسرع رجاءً إذا أستيقظ الرضيع , سنصبح فى روطة
    Ama küçük bebek, çok yaşlı bir adam olurdu. Open Subtitles ،وسيكون عمره قد ازداد بمقدار ساعة لكن الطفل الرضيع سيكون قد أصبح رجلا عجوزا جدا
    Ufak bebek binemiyor musun? Open Subtitles الطفل الرضيع الصَغير لا يُمكنهُ أن يركب المركبة ؟
    bebeğin gerçek annesi sonunda bu oyunun yeterince uzun sürdüğüne karar veriyor. Open Subtitles في النهاية، تقرّر والدة الرضيع الحقيقية إنهاء هذه اللعبة التي استمرَّت طويلاً
    Süt patojenlerle savaşa yardım eden bağışık etmenler sağlar ve anne sütü bebeğin vücuduna uyarıcı hormonlar sağlar. TED يوفر الحليب عوامل مناعية تساهم في محاربة مسبِّبات الأمراض، كما يوفر حليب الأم هرمونات ترسل إشارات إلى جسم الرضيع.
    Kimsenin onu istemediği belli. Gel bebeğim. Open Subtitles بالتأكيد لا يوجد من يريد الاحتفاظ بك تعال إليّ أيها الطفل الرضيع
    İşte o şeker. Smithers küçük çocukların şekerlerini almamı engellemişti. Open Subtitles هاهي، سميذرز لقد أحبطت محاولتي السابقة لأخذ الحلوى من الرضيع
    bebeğe memeyi tutturmada sorun yaşayabiliyorlar, ağrı çekebiliyorlar, sütleri azalabiliyor veya süt miktarını ayarlayamayabiliyorlar. TED قد تواجه الأمهات صعوبات تتعلق بالتقاط الرضيع للثدي، والألم، وإدرار الحليب، ومفاهيم الإمداد بالحليب.
    Güzel mi güzel bir bebekle kalakalmıştım. Open Subtitles بالنهاية مر الوقت . و صرت مع ذلك الرضيع الصغير الجميل
    Kaldı ki hayatımda hiç çocuk doğurtmadım. Open Subtitles إنّ الحقيقة آي ليس لها الطفل الرضيع المسلّم قبل ذلك.
    Sizi buraya taşıdılar. Bebekler gibi uyuyordunuz. Open Subtitles و حملوك إلى هنا, لقد نمت مثل الطفل الرضيع
    Denizde doğurduktan sonra, yavru yüzmeye başlayınca senin açık bıraktığın yerden girdi, Brody! Open Subtitles حَسناً،لقد وَلدتْ إلى البحرِ، والطفل الرضيع سَبحَ خلال بابِ البحرَ الذي تَركتَة مفتوحاً،برودي
    gözetleyici, benim bilinçaltım... bebekten bile geliyor olabilir. Open Subtitles أنا لا أعلم المراقبون، عقلي الباطن... أو حتى من طفلي الرضيع
    Bayan Highley'i, bebeğini ve Gus'u düşünüyordum da... Open Subtitles أنا كنت أفكر بالسيدة هايلي وطفلها الرضيع وجوس.
    Baby D söyleyene kadar bekle. Senin belleyecek! Open Subtitles إنتظر حتى أخبر دي عن الطفل الرضيع هي ستضربك
    Ay şu Minik bebeciğe bakın. Ne tatlı! Annen nerede bakayım? Open Subtitles آه انظر إلى ذلك الطفل الرضيع ألست أنت لطيف , أين أمك
    Ve bu diyalog çocuğun ölümünden 3 ay sonrasına kadar devam edebiliyor. TED ويمكن لهذا الحوار أن يحدث خلال ثلاثة أشهر من وفاة الرضيع.
    Orada oturan yorgun bebeğimi gördüm. Sabah erken kalkacak. Open Subtitles أرى طفلي الرضيع المتعب يجلس هناك، وأنا أعرف بأنه يوصل إلى أصبح فوق مبكرا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more