"الرعب" - Translation from Arabic to Turkish

    • korku
        
    • dehşet
        
    • terör
        
    • panik
        
    • korkunç
        
    • korkuyu
        
    • dehşeti
        
    • dehşete
        
    • korkudan
        
    • korkutucu
        
    • Korkunun
        
    • terörü
        
    • dehşetin
        
    • dehşetten
        
    • paniğe
        
    Almanya'yla savaşın getirdiği korku ve yıkımı ilk elden tecrübe ettim. Open Subtitles و كتجربة خُضتها بنفسي الرعب والدمار اللذان خلفتهما الحرب مع ألمانيا
    Peki katilin yeniden çekilmiş korku filmleri kurallarıyla çalıştığına nasıl bu kadar eminsiniz? Open Subtitles كيف لك ان تكون متأكداً ان القاتل يقلد الطبعات الجديده لافلام الرعب ؟
    Ne eğlenceli, kankalarla takılıyorum dondurma yiyorum, korku filmi izliyorum. Open Subtitles مُمتع جداً، التسكع مع الرجال أكل المثلجات، مُشاهدة أفلام الرعب
    Onu çalıştıranın içini çok yoğun bir dehşet hissi kaplıyor. Open Subtitles إنه يزرع شعوراً ساحقاً من الرعب داخل أي من يشغله
    Cumhuriyetler kesenin ağzını ancak gerçek terör yok edilirse açarlar. Open Subtitles ستفقد الجمهوريات أموالها فقط إذا حدث الرعب الحقيقي فسيفقدون أحشائهم
    Halk aynı şekilde işlenen cinayetlerden ötürü panik halindeydi. Open Subtitles و لشهور عديدة نشر الرعب فى قرية إسمها فولكى بسلسلة من جرائم القتل إرتكبت كلها تحت ظروف متماثلة
    Terörizm temel olarak masum bir yabancıyı almak ve korku yaratmak için öldüreceğiniz kişiye düşman olarak eğitmektir. TED ان الإرهاب هو خطف شخص غريب بريء ومن ثم معاملته وكأنه العدو الذي كان يحاربك بهدف صناعة الرعب في صفوف العدو
    korku filmlerini mi yoksa romantik filmleri mi seversin? TED تفضل الأفلام الرومانسية أم أفلام الرعب ؟
    Homer zamanından beri, ilk çağın güçlü imparatorluklarına korku salan ve Akdenizin ötesinde yaşayan azılı savaşçılarla ilgili eski hikâyeler anlatılır. TED منذ زمن هوميروس، سُردت حكايا قديمة عن محاربين شرسين يقطنون أكناف البحر المتوسط. يبثون الرعب في قلوب أعظم إمبراطوريات العصور القديمة.
    korku filmi gibiydi. Onu evde eğitmek zorunda kaldılar. TED كان مشهداً من الرعب اضطروا إلى تعليمها في المنزل
    Sürücü benim korktuğum gibi dehşet veya korku içinde değildi. TED لم يواجة هذة الرهبة او الرعب التي كنت اعتقد انه سيواجة
    Sonuçta korku o dönemde pek çok yazar tarafından denenen popüler bir türdü. TED في النهاية، كان الرعب لونًا رائجًا من الأدب في تلك الفترة، يمارسه العديد من الكُتاب.
    korku ve komedi filmlerinin ortak noktası nedir? TED ما المشترك بين أفلام الرعب و الكوميديا ؟
    Bu, bir korku filmi sahnesinden ya da çirkin bir adli rapordan alıntı değildi. TED لم يكن هذا أحد مشاهد أفلام الرعب أو تقريرًا مروعًا من تقارير الشرطة.
    Şimdi bunlar birçok modern korku öyküsünün klasik ögeleri haline gelmiş durumdalar. TED ولكن الآن، أصبحت عناصر أساسية في كثير من قصص الرعب الحديثة،
    dehşet verici korkuların her köşede pusuya yattığı yılın en korkuç zamanı. Open Subtitles أكثر الليالي رعباً في السنة حيث يترصد الرعب المخيف في كل زاوية
    A.B.D. 'deki binlerce kişinin hissettiği şey 25 dakika süren gerçek bir terör olayıydı. TED و كانت 25 دقيقة من الرعب التام مر بها الاف الناس عبر الولايات المتحدة.
    Tamam. Tamam. panik moduna girmeyelim! Open Subtitles حسناً, حسناً دعينا فقط لا ندخل في جو الرعب
    Böyle korkunç bir şey için açıklama yapmak yersiz. Open Subtitles مثل هذا الرعب لايحتاج لأن أنوه إليه إنه شديد الوضح
    Çoklu bakış açıları sadece görünürdeki korkuyu yoğunlaştırıyor– gözleri çerçeve boyunca yersiz bir barış arayışına gönderiyor. TED الزوايا المتعددة تعمل فقط على عرض الرعب مُظهرةً الأعين الدائرة باندفاع حول الإطار في بحثٍ غير مجدٍ عن السلام.
    Tanrı'dan vazgeçtiğimizden beri... hayat denilen bu anlamsız dehşeti açıklamak için kendimizden başka bir şey yok. Open Subtitles منذ أن نستغني عن الله لن يكون لدينا شيئ سوى أنفسنا لشرح هذا الرعب الذي لا معنى له للحياة.
    Veya kan zehirlenmesi vücudu sarınca revirdeki dehşete tanık oldun mu? Open Subtitles او تشهد على الرعب في المشفى و التعفن يأكل الجسم ؟
    Bu da onu sürprizden, korkudan üzüntüden, yaşama merakından uzak tutuyordu. Open Subtitles ينبغي قطع الطريق عليه من المفاجأة الرعب والحزن والتعجب من الحياة
    Size çok yakın birinin kollarınızda ölmesinin ne kadar korkutucu olduğunu bilemezsiniz. Open Subtitles لايمكنك تخيل مقدار الرعب لوجود شخص قريب جدا منك يموت بين يديك
    Kastedilen şey düşmanlarımızın tehdidi altında olduğumuzda hissettiğimiz Korkunun üstesinde gelmek ve ötekini takdir etmeye başlamaktır. TED هي ما يقصد به من التغلب على الرعب الذي نشعر به عندما نرزخ تحت تهديد أعدائنا، ونبدأ في تقدير الآخر.
    Bir köşede ben, diğer köşede Gotham City'e terörü getiren adam Batman. Open Subtitles أنا في زاوية واحدة وفي الأخرى الرجل الذي نشر الرعب الحقيقي في جوثام باتمان
    Tüm bu dehşetin kabusların ardından yırtıcı, yiyip bitiren kuşlarla kararmamış gökyüzüne gözlerini yükseltebilmeleri. Open Subtitles بعد كل هذا الرعب بعد تلك الكوابيس أن يكونوا قادرين على رفع أعينهم لسماء
    # Karanlığın getirdiği dehşetten korkmamalısın # Open Subtitles لذا لا تخافوا من الرعب الذى سيحدث فى الليل
    paniğe kapıldı. Köşeye sıkıştırılmış yırtıcı bir hayvan gibi hissetti. Open Subtitles لقد استولى عليه الرعب ، و شعر و كأنه حيوان مطارد ، محاصر ، يائس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more