"الزائف" - Translation from Arabic to Turkish

    • sahte
        
    • sahtekar
        
    • Sözde
        
    • Sahtekâr
        
    • yalancı
        
    " Burada Heru-ur'un Yıldız Geçidi yatar, Tagrea insanlarının sahte tanrısı." Open Subtitles هنا تكمن الشابا آي الخاصة بـ حورس الإله الزائف لشعب تاجريا
    sahte alçakgönüllülüğe gerek yok. Bu işe sağlam para yatırdım. Open Subtitles لا داعي للتواضع الزائف فقد وضعت أموالاً عديدة في هذا
    Maalesef o sahte iyilik ışığı burada bu duvarların içinde. Open Subtitles أخشى أن ذلك الضياء الزائف جاثم هنا داخل هذه الجدران.
    Ve 17. doğumgünümde sahte göz muayenemden sonra doktor doğum günüm olduğunu fark etti. TED و في عيد ميلادي السابع عشر، بعد إختباري الزائف للعيون ، مختص العيون لاحظ أن اليوم يوافق عيد ميلادي.
    Diğer taraftan, araştırmacılar, eğer bir kişi sahte tedavinin gerçek olduğunu düşünürse, iyileşmeye yönelik olan beklentilerin kişinin semptonlarını iyileştiren psikolojik faktörleri tetiklediğini düşünmektedir. TED ومن ناحية أخرى، يعتقد الباحثون أنه إذا صدَق المريض أن العلاج الزائف حقيقي، تحث توقعاتهم للشفاء في الواقع تغييرات فسيولوجية تُخفف من أعراض المرض.
    Artık seni bu sahte yastan kurtarmam gerektiğini düşündüm. Open Subtitles بلى، ظننت أن الوقت قد حان لإخرجك من حدادك الزائف
    Kedileri, köpekleri ve şu sahte tavırlarını bir yana bırak da, sadede gelelim. Open Subtitles دعنا ننسي أمر الكلاب والقطط وكل هذا الكلام الزائف البليغ
    Yüzümde sahte... bir gülümsemeyle Time dergisine kapak olmadım. Open Subtitles ولم أظهر في أغلفة المجلات مع وجهٍ يعلوه التواضع الزائف
    Alt tarafta doğal, kıvırcık saçın var, üstündeyse sahte bir halı. Open Subtitles لديك شعر مجعد طبيعي بالأسفل، وذلك البساط الزائف فوقها.
    Sende aşık bir erkeğin sahte ilgisizliği var. Open Subtitles لو لم أعرفك جيدا لقلت أنه لديك اللامبالة الزائف لرجل واقع في الحب
    sahte erkek arkadaşım gerçekten kendini toparlamaya çalışıyor. Open Subtitles صديقي الحميم الزائف يخوض عملية اقلاع عن الادمان.
    Güle güle, sahte baba! Güle güle, sahte anne! Open Subtitles إلى اللقاء يا أبي الزائف إلى اللقاء يا أمي الزائفة
    Eleme yöntemiyle, bunun sahte olduğunu buldum. Open Subtitles لذا, باستخدام منطق الحذف لابد أن هذا هو الزائف
    sahte tanrılarını kaybetmelerinin üstesinden gelmelerine yardım ediyordu. Open Subtitles وتساعدهم على تجاوز فقدانهم إلههم الزائف السابق
    Rahibin karşısına kadar çıktım ama sahte evlilik işi patladı. Open Subtitles وصلنا إلى المذبح ، لكن كل موضوع الزواج الزائف قد تبعثر
    sahte umut ortadan kalktığında yanında sen olmayacaksın. Open Subtitles و لست أنت من سيكون موجوداً عندما يزول ذلك الأمل الزائف من أمامها
    Fakat sahte kan testini çok hızlı yaptın. Open Subtitles ولكنك قمتي بااختبار الدم الزائف ذلك بسرعة
    sahte kitabımızı satacağımız Rus çetesini geçmek için birine ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن بحاجة إلى شخص نستطيع أن ندخل من خلاله للمافيا الروسية لنبيع كتابنا الزائف
    Kalpten olmayan sahte yeminler ve düğünlerden nefret ederim. Open Subtitles أجل، أكره لعهودنا الزائفة في زفافنا الزائف ألا تخرج من القلب
    Jerry hâlâ şu sahtekar konusuna mı kızgın? Open Subtitles ألا يزال جيري غاضباً بشأن موضوع الزائف ذاك؟
    Ama buna rağmen ona tokat attım. Sözde disiplin falan, bunların hepsi faşist saçmalığı! Open Subtitles كل هذا الانضباط الزائف, انها الفاشيه تماماً
    Hizmet ettiğim Papa Sahtekâr. Siz de hücrenizden çıkmayı reddediyorsunuz. Open Subtitles أنا أخدم البابا الزائف وأنت ترفض مغادرة هذه الزنزانة
    Birinci grup hata, ya da yalancı pozitif olanı gerçek olmayan bir modele inanmak. TED النوع الاول الايجابي الزائف وهو الاعتقاد بوجود النمط عندما لا يكون موجودا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more