"الشخصي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kişisel
        
    • özel
        
    • şahsi
        
    • benim
        
    • personel
        
    • şahsen
        
    • onun
        
    • cep
        
    • bizzat
        
    • kişilik
        
    • ın
        
    JD: Her şeyden önce, benim bu hizmetteki Kişisel amacım olan inandığım temel şey; toplu konuşma çok önemlidir. TED حسنًا، أولاً وقبل كل شيء، هدفي الشخصي من الخدمة هو أنني أؤمن بشكل أساسي أن الحوار الاجتماعي بالغ الأهمية.
    Baal'ın lo'taur'ını, Kişisel kölesini, bu bilgilerin çoğuna erişmek için kullanmış. Open Subtitles لقد إستخدم عبد بال الشخصي ليصل الى الكثير من هذه المعلومات
    Birisi senin veritabanını kullanarak, Kişisel hedef listesi hazırladığından beri. Open Subtitles منذ أخذ أحدهم قاعدة بياناتك وحولها لقائمة أهداف للقتل الشخصي
    İsteğimi kabul ediyorsanız San Francisco Chronicle'da açacağınız özel bir sütunda bunu belirtin. Open Subtitles اذا وافقت اراك غدا صباحا من خلال العمود الشخصي بصحيفة سان فرانسيسكو كرونيكيل
    Ve herşey tamamlandığında bu altın piramitin tepesini kendi özel yerim yapacağım. Open Subtitles وعندما يكون كل شيء كاملا سوف احول قمة الهرم الذهبي لكوخي الشخصي
    benim şahsi dert ortağım olduğu için eğer ben varsam, bizimle ilgilenecek. Open Subtitles و كونه المستشار الشخصي المقرب فهو مهتم فقط إذا كنتُ في المجموعة
    Eğer enerji akımına Kişisel güç alanımla korunarak ışınlanabilirsem kendi evrenine taşınacaksın. Open Subtitles إن أمكنني الدخول الى مجرى الطاقة المحمية بقوة الحقل الشخصي الخاصة بي
    Eğer bir öğrenci yasal bir vasiyle kalıyorsa Kişisel geçmişe burnumuzu sokmayız. Open Subtitles إذا كان الطالب يعيش مع وصي قانوني فلا نتمعن في التاريخ الشخصي
    Kişisel asistanlık insanların geçmişini araştırma konusunda hiçbir şüpheyi barındırmamayı gerektirir. Open Subtitles ، وظيفة المساعد الشخصي تتطلب عدم وجود شكوك حول خلفيات الناس
    O senin Kişisel fikrin ve ben öfke sorunlarımın olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles حسنا، هذا هو رأيك الشخصي لأنني ليس لدي مشاكل فى الغضب
    Amerika bunu asla yayınlamazdı. Fakat Yemen başkanı Kişisel web sitesinden.. Open Subtitles الولايات المتحدة ماكانت لتنشرها، لكن رئيس اليمن نشرها في موقعه الشخصي.
    Güçlü olduğumuz veya Kişisel tarzımıza sadık kaldığımız için değil. Open Subtitles ليسلكونناأقوياأو.. البقاء ملتزمين بسلوكنا الشخصي بل بسبب خلع ذلك الوشاح
    Sanırım bu tatilde ciddi bir Kişisel gelişime tanık olduk. Open Subtitles اعتقد أننا رأينا بعض النضوج الشخصي الجدي في هذه الرحلة
    O gün... yeni bir profilci olmaktan özel bir göreve geçtiğin gün. Open Subtitles الذي تحول فيه ملفك الشخصي من عميلة مُبتدئة إلى ملف عالي السرية
    Öğrencilerimiz okula kabul edildiklerinde, 20 - 30 kişilik küçük bir sınıfa yerleştiriliyorlar ki özel ilgiye ihtiyacı olanlar alabilsin diye. TED عندما يتم قبول طلابنا يوضعون في صفٍ صغير يتألف من 20 إلى 30 طالباً لضمان حصولهم على الاهتمام الشخصي لمن أراد ذلك.
    Buradaki konu, özel çevreyi kısıtlamalarında tüm kurumların pek de başarıya ulaşamadıklarıdır. TED النقطة المهمة هي أن هذه الإستعادة للصعيد الشخصي ليست ناجحة بشدة مع كل المؤسسات.
    [Bölüm 11] Bunlar, Hitler'in şahsi hukuk danışmanı ve işgal edilmiş Polonya'nın valisi olan Hans Frank'ın soyu. TED تلك هي سلالات هانز فرانك الذي كان المستشار القانوني الشخصي لـهتلر والحاكم العام لبولندا المحتلة.
    "Bazı medeniyetlere göre kurbanın şahsi eşyaları gereklidir ve büyüler kurbana ait şeylerden biri olmadan yapılamaz." Open Subtitles إعتقدتْ بَعْض الثقافاتِ ان الإمتلاك الشخصي للضحيّةِ ضروريُ والعزائم لا يُمْكن أنْ تعمل بدون اثر من الضحيّةِ
    Dün gece, şahsi hindistancevizi kumanyam... ağzına kadar doluydu. Open Subtitles ليلة أمس كان مخزني الشخصي لجوز الهند موجود على هذه الشبكة.
    personel dosyana erişmeye çalışıyorum, işe yaramıyor. Open Subtitles أنا أحاول الدخول إلى ملف الشخصي لكنه لا يعمل
    Konuşmaya başlamadan önce böyle saldırılar olmayacağını şahsen garantilemenizi istiyorum. Open Subtitles , قبل حتى أن يمكننا التحدث أريد تعهدك الشخصي أنه لن توجد المزيد من الهجمات
    Ama onun tam aksine biz bizzat kendi fakirliğimizle mücadele edeceğiz Open Subtitles لكن بدل محاربة المَزارع لمرض الإيدز سنكون نحن نحارب فقرنا الشخصي
    - Lopez i takibe başlıyoruz Bilgisayarını ve cep telefonunu. Open Subtitles بوضع مراقبة على لوبيز و على حاسوبه الشخصي و هاتفه.
    maço, bir nevi tek kişilik maço gösteri gibi. TED كان لديه لفحة جنون نوع من ذلك الجنون المتفرد الشخصي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more