"الصاروخ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Roket
        
    • Füze
        
    • füzeyi
        
    • füzenin
        
    • roketi
        
    • roketin
        
    • savaş
        
    • rokete
        
    • Füzeler
        
    • Rocket
        
    • füzeden
        
    • ateş
        
    • füzeye
        
    • UAV
        
    • roketle
        
    Fıçının içindeki döküldü ve ben de aynı Roket kulesindeki gibi resifi vurdum. Open Subtitles إنخفضت الموجة للجهة الداخلية و انا كنت متجه مثل الصاروخ نحو الشعب المرجانية
    Roket yakıtını Mars topraklarından hâlâ uzak tutarken, büyük bir taşıtı nasıl indirebiliriz? TED كيف يمكننا ان نجعل العربة تهبط مع المحافظة على وقود الصاروخ بعيدا عن تربة المريخ؟
    Seninle anlaşma yapıyoruz fakat, eğer Füze daha önce patlarsa, iptal edeceğiz. Open Subtitles نحن نحاول عقد اتفاق معك, ولكننا سنسحبه لو أصاب الصاروخ هدفه أولاً.
    Bu odayı Füze ambarındaki o küçük olaydan sonra yaptırdım. Open Subtitles لقد صممت هذه الغرفة بعد حادث صغير في صومعة الصاروخ
    Eğer füzeyi durdurmak istiyorsan, bu düğmeye basıp onu havaya uçurmalısın. Open Subtitles إن أردتَ إيقاف إطلاق الصاروخ اضغط على هذا الزر، وستفجّر الصاروخ
    Ve ben de tekrar o füzenin helikopteri vuruşunu dinlemeyi reddediyorum. Open Subtitles و أنا أرفض الاستماع مرة أخرى لصوت ذلك الصاروخ يصيب المروحية.
    Sonra da roketi üzerinden çıkarırım ve Andy'nin evine kaçarız. Open Subtitles و بعدها سأبعد هذا الصاروخ عنك و سندخل منزل أندى
    roketin konumu rotasıyla gösteriliyor ve şu an ona bakıyoruz. TED أما موقع الصاروخ فهو مبين في المسار المنحني الذي أمامنا.
    Roket inişe geçtiğinde hız tekrar artar ve maksimum hıza doğru Roket yere çarpar. TED ثم يبدأ الصاروخ بالسقوط مجددا ، وتبدأ السرعة بالتزايد حتى تصل إلى الحد الأقصى للسرعة عندما يرتطم الصاروخ بالأرض.
    Ve son olarak, bunların hepsini yapmış olarak, bana herşeyi anlatmış oldunuz, o yüzden şimdi lafı kapanışa geri getirmeniz lazım. Bu o yukarı çıkan Roket. TED وثم أخيرا , بعد القيام بكل ذلك, فلقد أخبرتني بكل الأمر, فيجب عليك أن تأتي بتلك الخاتمية. إنه ذلك الصاروخ الذي ينطلق.
    Bu büyük bir şey. Gri gökyüzünde yeşil bir Roket var. Open Subtitles إنه كتلة , هناك الصاروخ ضد تلك السماء الرمادية ، و هو أخضر
    Eğer Singapore izleme istasyonu doğruysa, Roket Rusya'ya inmediyse nereye indi? Open Subtitles لو محطة مسار سنغافورة بتاعتنا صحيحة حول ان الصاروخ لم يهبط في روسيا اذن أين هبط؟
    Bu Füze, iki dakikadan daha kısa süre içinde vuracak, Open Subtitles هذا الصاروخ سيضرب هدفه فى أقل من دقيقتين, سيدى السفير
    Ama Füze savunma planlarını çalmak kaza değildi, değil mi? Open Subtitles لكن سرقة خطط برنامج الصاروخ الدفاعي لم يكن حادثاً، صحيح؟
    Ama bu Füze şokuydu, onun için babanız kalp krizi geçirdi. Open Subtitles لكن الصدمة الناجمة عن الصاروخ هي التي أصابت والدك النوبة القلبية.
    Füze hala peşimizde ve yaklaşıyor. Open Subtitles الصاروخ مازال يتعقبنا ويقترب أكثر المسافة :
    Yapmam gereken hepsini iptal edip füzeyi el kontrolü ile fırlatmak. Open Subtitles كل ما علي فعله هو تجاوز ذلك و إطلاق الصاروخ يدويا
    Diger füzenin nereyi hedefledigi umurunda degil, öyle mi? Open Subtitles أنت لا تهتم حتى إلى أين يتجه الصاروخ الثاني, أتهتم؟
    Sonra da roketi üzerinden çıkarırım ve Andy'nin evine kaçarız. Open Subtitles و بعدها سأبعد هذا الصاروخ عنك و سندخل منزل أندى
    Ancak çok özel bir günde, çok özel bir anda 2 yılda bir fırlatırsak, Mars ve Dünya düzgün hizalandığında roketin katedeceği mesafe en kısa olabilecek. TED وهذا إذا انطلقنا في يوم معيّن، في موعد محدد بدقة، مرة كل سنتين، عندما يتقارب المريخ والأرض، كي تكون المسافة التي يقطعها الصاروخ أقصر ما يمكن.
    Elimizde ne varsa, kayıp savaş başlığının bulunması üzerine yönlendirdik. Open Subtitles نحن نبذل كل ما لدينا للعثور على هذا الصاروخ النووي
    On dakikada buradan çıkamazsak... uzayda kaybolmak için rokete ihtiyacımız kalmayacak. Open Subtitles او لن نحتاج الى الصاروخ لكى نطير فى الفضاء
    Yarının garantisi yok. Bu Füzeler her yere vurabilirdi. Open Subtitles الغد ليس واعداً كان لذلك الصاروخ أن ينفجر في أي مكان
    "Star Rocket Racer." Bu ne kaçış arabası mı? Open Subtitles "الصاروخ النجميّ." هل كانت سيارة الهروب الخاصّة به؟
    Bu çok anlamsız. Beni füzeden koruyan oydu. Neden böyle bir şey yapsın ki? Open Subtitles لكن هذا ليس منطقياً على الإطلاق لقد حماني من الصاروخ
    İkinci ateş, boğaların bize doğru geldiğini gösterir. Open Subtitles و يشير الصاروخ الثاني إلى قدوم الثيران باتجاهنا
    Böylece füzeye görüş hattı saldırısını yapıp de aktif edebiliriz. Open Subtitles يمكننا استخدام الهجوم خط البصر على الصاروخ نفسه ونزع سلاحها.
    Şanslıydık, efendim. Toplar UAV'yi menzil dışına çıkmadan önce vuramadılar. Open Subtitles أصبح الحظ حليفنا.سيدى.لقد كانت المدافع لا تستطيع أطلاق الصاروخ لأنهم كانوا خارج المدى
    Kulenin kolları açılırken yukarıya giden bir roketle bunu yapamazsın. Sebep olacağı trajediyi düşünebiliyor musun? TED ولن ينطلق أبدا هذا الصاروخ أثناء تراجع الأذرع القنطرية. هل تتخيل مدى المأساة التي قد تحدث بسبب ذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more