"الضخم" - Translation from Arabic to Turkish

    • koca
        
    • büyük
        
    • dev
        
    • iri
        
    • devasa
        
    • kocaman
        
    • Big
        
    • muazzam
        
    • şişko
        
    • şişman
        
    Onu öpmeden önce bir içki ısmarlamayacak mısın? Seni koca pislik. Open Subtitles الأفضل أن تدعوه على مشروب قبل تنحنى له أيها الجبان الضخم
    Hadi ama koca adam... CD, DVD. - İstersen başka şeyler de ekleriz. Open Subtitles هيا أيها الرجل الضخم فيها كل شيء لقد قمنا بالكثير من الاضافات عليها
    Satış yok, ama biri geldi emanet bıraktığı şu koca bebek evini aldı. Open Subtitles لا توجد مبيعات ، ولكن جاء شخص وأخذ بيت الدمى الضخم من الشحنة
    büyük daha büyük, küçük daha küçük ve acayip daha acayip oldu. TED وعندما أصبح الضخم أكثر ضخامة، الضئيل أصبح أكثر ضآلة والغريب أكثر غرابة.
    Ancak büyük umutlara rağmen, LHC, içinde yalnızca bir Higgs bozonu bulunan çorak bir atomaltı alan ortaya çıkardı. TED لكن رغم الآمال الكبيرة كشف مصادم الهادرون الضخم عن مقدار ضخم من الجسيمات دون الذرية مأهولة بمجال هيغز وحيد.
    "...bir resmi izin almadan bu dev yürüyüşü yapmaya karar verdim." Open Subtitles بهذا الاستعراض الضخم بدون ان اخذ تصريح رسمي و شكرا لكم
    Hey çocuklar, bunu kaçırmamanız gerek. İri adam bu defa üste çıktı. Open Subtitles هيا يا رفاق سوف يفوتكم هذا الرجل الضخم سوف يفجر مع الحمار
    Kimse buraya gelip, ısrarla talep ettiğiniz devasa kediyle oynamak istemiyor mu yani? Open Subtitles هل يودّ أحدكم الصّعود إلى هنا و اللّعب مع هذا القطّ الضخم المزعج؟
    Şu koca adam üstünde pek kontrolüm olmadığını fark etmişsindir. Open Subtitles في حال لم تلاحظ، أنا لم أسيطر على الرجل الضخم.
    Bizim küçük adam bu koca herifi nasıl alt etti? Open Subtitles كيف يمكن لشاب صغير مثله أن يكون مديراً لهذا الضخم
    Dışarı çık, direk gözlerinin içine bak ve "Seni seviyorum, koca adam" de. Open Subtitles اذهب الى الخارج , وانظر الى عينيه مباشرةً وقل أنا احبك ايها الضخم.
    Pekâlâ, şansın var koca bebek, çünkü aslında sana burada ihtiyacımız var. Open Subtitles حسناً أنت محظوظ , أيها الولد الضخم لأننا في الحقيقة نحتاجك هنا
    koca motorun çıkardığı cılız vızıltı ve tekrarlayan iğne sesleri bana rahatlatıcı gelirdi. TED وكانت أصوات الدندنة المنخفضة الصادرة من المحرك الضخم والخياطة المتكررة تريحني.
    İdare etmeniz, kullanmanız ve kontrolleri kullanmayı öğrenmeniz gereken koca şey gibi hissettirmiyor çünkü nasıl sürüleceğini öğrenmek için o kadar çok zaman harcıyoruz ki bir uzvumuz haline geliyorlar. TED ولا تشعرون بأنها ذاك الشيء الضخم الذي يتعين عليكم التعامل معه وتشغيله تستخدمون منظمات التحكم هذه لأننا قضينا وقتًا طويلًا جدًا لتعلم كيف نقود بالدرجة التي جعلتها تصبح امتدادًا لأنفسنا.
    Bir kafa çıktı, büyük kulaklar. Çikolatanın içinde de bir şey vardı. Open Subtitles ثم ظهر ذلك المخلوق ذو الوجه الضخم والآذان الطويلة وكان يبدو قبيحا
    TV burada. Tuvalet burada. Ve işte büyük yatağınız, şey için: Open Subtitles التلفاز هناك ، الحمّام هناك .. وهذا السرير الضخم من أجل
    Hey tombiş, bence o kemeri takmak için göbeğin fazla büyük. Open Subtitles انت , ايها الضخم , اعتقد ان حزامك تخطى حدود الوزن
    büyük adamın içindeki küçük adam öyle dedi, değil mi? Open Subtitles هذا ما قاله الرجل الصغير داخل رأس الرجل الضخم, صح؟
    Çekim gücü, dev bir yıldızın çekirdeğini sıkıştırarak bu hâle getirmiş. Open Subtitles لا بد أن الجاذبية قد إعتصرت النجم الضخم ليصبح بهذا الحجم
    Jack'e, Locke'a ve önümde sakalını kesen iri siyah adama. Open Subtitles جاك، لوك، و الرجل الأسود الضخم الذي قطع لحيته أمامي
    Bu portrede, o sadece oturdu ve devasa, masif Nijer kaftanının statüsünü bildirmesine müsaade etti. TED في هذا البورتريه، يجلس ببساطة ويسمح للقفطان النيجيري الهائل الضخم ليشير إلى حالته.
    Kibar olmaya çalışıyorum ama kocaman kütüğü kim bıraktı, tuvaleti temizleyemiyoruz? Open Subtitles كنت مهذبا.. لكن من ترك الزند الضخم الذى لا تزيله المياه؟
    Ben ve "Big Boy" u mu görmek istiyorsunuz? Open Subtitles هذا ما نريد ان نراه هنا ستروني انا والفتى الضخم
    Majesteleri bu muazzam donanma, savunmamızı yarar geçer ve sonuçta topraklarımız istila olur. Open Subtitles صاحبة الجلالة هذا الأسطول الضخم سوف يسحق بالتأكيد دفاعاتنا البحرية ويجتاحنا على الأرض
    Bodur ve şişko kişi kralın en büyük atına binip günün en önemli yemeğini atlayarak gelmedi. Open Subtitles هذا الضخم الجثة لا يمكن أن يكون قد إكتسب كل هذا الوزن بالتغاضى عن أهم وجبة في اليوم
    Masanın sonunda oturan şişman adama gizlice kartları gösteriyor. Open Subtitles إنها تقوم بإظهار بطاقتها الخفية للرجل الضخم بنهاية طرف الطاولة , و حين لم يفلح ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more