"الطائرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • uçak
        
    • uçağı
        
    • uçağın
        
    • uçakta
        
    • uçaktan
        
    • uçan
        
    • uçakla
        
    • uçaktaki
        
    • uçuş
        
    • jet
        
    • İHA
        
    • hava
        
    • helikopter
        
    • uçağa
        
    Yakıtı dolu ve yarım saat içinde kalkacak bir uçak olmalı. Open Subtitles ينبغي أن تكون الطائرة مزودة بالوقود وجاهزة للإقلاع خلال 30 دقيقة
    Seni Oryantal "picarun!" uçak kazası oldu diye beni aldatamazsın. Open Subtitles أنت بيكارون شرقي، أنت لا تستطيع إخدعني حول تحطم الطائرة.
    O uçağı çağırmak hayatımda verdiğim en zor kararlardan biriydi. TED طلب تلك الطائرة كان واحدا من أصعب القرارات في حياتي.
    Yarın uçağı test alanına götürmek için, bunu ödünç aldım. Open Subtitles أنا اقترضت هذا أن يأخذ الطائرة إلى البحيرة للاختبارات غدا.
    Eisenhower'a uçağın kayıp olduğu ve kamuya bir açıklama yapılması gerektiği iletildi. Open Subtitles ،تم إعلام أيزنهاور بفقدان الطائرة وإحتمالية أن تكون هناك حاجة لبيان عام
    uçakta dört acil servis doktoru ve iki hemşire bizimleydi. TED و كان لدينا أربعة أطباء طوارئ و ممرضتان على الطائرة.
    İki gündür o uçaktan başka hiçbir şeyden bahsetmez oldu. Open Subtitles لا حديث له منذ ثلاثة أيام إلا عن هذه الطائرة
    Yanlış kabloyu keserseniz, motorlar durur. O zaman uçak çakılır. Open Subtitles سيدي، إذا قطعت السلك الخطأ، فستقطع تزويد المحركات وتتحطم الطائرة
    Neden bir de uçak bileti almıyorum daha işe başlarken? Seni tanıyorum. Open Subtitles نعم بالطبع لما لا أعطيك ثمن تذكرة الطائرة لتطير, لا ليس أنا
    uçak iki saat sonra çıkıyor. Kusura bakma, bücür. Sadece iki biletimiz var. Open Subtitles لذلك إنّ الطائرة ستغادر بعد ساعتَيْن آسف، يا صغيري، فأنا أملك تذكرتَيْن فقط
    Düşen birlik nakliye uçağının enkazını kontrol ederken gördüğümüz uçak olabilir. Open Subtitles يمكن ان تكون الطائرة التي رأيناها عندما كنا نتفقّد القوات المحطمة
    Hemen. O uçak çoktan Amerikan hava sahasından çıktı bayan. Open Subtitles سبق وخرجت تلك الطائرة من فضاء الولايات المتحدة يا سيدتي
    uçağı havaya uçurup alevler arasında yok olsa... hiç şaşmam. Open Subtitles لن اندهش اذا فجر الطائرة وبعدها سيختفى بين السنة اللهب
    uçağı sis yüzünden Seatac'ten kalkamadı ama birazdan burada olur. Open Subtitles الطائرة تأخرت بسبب الضباب لكنه سيكون هنا فى أى دقيقة
    Hatırlıyor musun şu kalp krizi geçiriyorum deyip uçağı durdurduğun zamanı? Open Subtitles ‫تذكر ذاك الوقت ‫أوقفت تلك الطائرة قائلا ‫أن لديك نوبة قلبية؟
    Sekiz yıl önce teröristlerin saldırdığı Dünya Ticaret Merkezi'ne ilk uçağın çarptığı söylendiğinde Bay Bush, fotoğraf çektirme fırsatını kaçırmadı. Open Subtitles عندما تم إخطاره بإصطدام الطائرة الأولى بمركز التجارة العالمى بينما كان الإرهابيون قد خططوا للهجوم قبل الحدث بـ 8 سنوات
    Kopyası, gerçek uçağın yerine geçmiş ve yolcularla doldurulmuş olacak. Open Subtitles هذه الطائرة البديلة سوف تحل محل الطائرة الحقيقية وتحمل بالركاب
    Biz, Kalima'dan gelen paralı askerleriz. uçakta yedi yaralımız var. Open Subtitles وحدة مرتزقة، مكان المغادرة كاليما سبعة جرحى على متن الطائرة
    - Seni fazlasıyla ciddiye alıyorum. - Ben bu uçakta kalamam. Open Subtitles انا أخذ هذا بجدية لا أستطيع أن أكون على هذة الطائرة
    Bence de hava alanına koşup ona uçaktan inmesini söylemek! Open Subtitles سوف أقول لها أخرجي من المطار وأن تترك تلك الطائرة
    Evet, sanırım artık uçan yaşlı kadın şeyinin nereden başladığını biliyoruz. Open Subtitles أجل، ولقد عرفت الآن من أين أتت فكرة الساحرة البشعة الطائرة
    Gün ağarana kadar bekleyip uçakla gitseniz daha çabuk varırsınız. Open Subtitles سيكون من الأفضل إذا تنتظر حتـى الصبـاح الباكر وتستقل الطائرة
    Etrafına bakınıyordun da. uçaktaki birini kaybetmiş olabilirsin diye düşündüm. Open Subtitles رأيتُك تبحثين فظننتُ أنّكِ قد فقدتِ أحدهم على متن الطائرة
    Tüm uçuş boyunca Rusi'ye yardım etmek için ne yapabiliriz diye merak etmekteydim. Open Subtitles أنا كنت أسحب تلك الطائرة ومازلت أتسائل ما نحن يمكن أن نساعد روسي
    Resmi açıklama, jet yakıtının ürettiği yüksek ısının uçağın tamamını buharlaştırdığı şeklindedir. Open Subtitles التفسير الرسمى لذلك هو أن الحرارة الحادة من وقود الطائرة بخرتها بالكامل
    Adamlarla takip etmemize gerek yok. İHA'lar tepede ve onu GPS'ten takip ediyoruz. Open Subtitles لا حاجة للمحافظة على اتصال بصري الطائرة فوقها، ونحن نتابعها بنظام تحديد المواقع
    Ulaşım Güvenliği hava aracı bir şey söylerse haber verin. Open Subtitles أعلموني بما تقوله هية سلامة النقل بخصوص تلك الطائرة الساقطة
    helikopter bizi buradan alabilir, Republic Havaalanında uçak var. Open Subtitles سنستقل الطائرة المروحية من هنا ثم الطائرة من المطار
    NasıI yanan bir uçağa girip 54 kişiyi kurtardın, peki? Open Subtitles فكيف إذا دخلت إلى تلك الطائرة و أنقذت هؤلاء الناس؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more