"الغاز" - Translation from Arabic to Turkish

    • gaz
        
    • gazı
        
    • benzin
        
    • gazın
        
    • gazla
        
    • gazdan
        
    • gaza
        
    • benzini
        
    • gazını
        
    • doğalgaz
        
    • VX
        
    • yakıt
        
    • gazlı
        
    • Sentox
        
    • petrol
        
    Sahip olduğumuz doğal gaz, köprü yakıt, ben onu böyle görüyorum. TED وبالتالي ما لدينا هو جسر وقود من الغاز الطبيعي، هكذا أراه.
    Şimdiye kadar yaptığımız şey dağın bir tarafına çok miktarda doğal gaz depolamak. TED لذلك، ما قمنا بعمله هو تكديس الكثير من الغاز الطبيعي بجانب أحد الجبال.
    Ben de onu ofisimde bulunan bir gaz Kromotografına koydum. 400 civarında. TED لذا وضعتها في كاشف الغاز اللوني الموجود في مكتبي، وهي حوالي 400.
    Surya, gazı bittiğinde, biyogaz odasından atıkları alıp ekinlerinin üzerine döküyor. TED عندما ينفذ الغاز, يضعها على محاصيله تضاعف دخل محصوله ثلاث مرات
    O şişko benzin deposunu taşıyabilecek kadar büyük bir araç. Open Subtitles العربة كبيرة بما يكفي لسحب تلك الدبابة السمينة من الغاز
    Tüm bu gaz, çok küçük bir hacme girmeye çalışıyor, o yüzden ısınıyor. TED كل هذا الغاز يحاول الدخول إلى حجم صغير جدًا، مما يزيد من حرارته.
    gaz 1600 yılında tanımlanmış. Van Helmont isimli Hollandalı bir kimyager tarafından. TED تم اخترع الغاز في عام 1600 بواسطة كيميائي هولندي يدعي فان هيلمونت.
    bir miktar yoğunlaştırılmış sıkıştırılmış öldürücü gaz silindirleri alabilir miyim? İnsanları geçici ölüm durumuna sokmak gibi bir fikrim var. TED أريد أن أشتري بعض اسطوانات الغاز المركزة والمضغوطة من غاز سام لأن لدي بعض الأفكار عن الرغبة في تعليق الناس.
    Ama gaz dolu odalarda olmaz, sadece tehlikeli değil aynı zamanda aptalca! Open Subtitles ولكن ليس في غرفة الغاز ليس خطراً فحسب ، بل هذا غباء
    Savcı bu iki genci gaz odasına yollamanızı başka bir sebepten istedi: Open Subtitles ولكن المدعى العام سيطلب منكم أن ترسلا هذان الشابان إلى غرفة الغاز
    Kontrol yöntemimiz göz yaşartıcı gaz ve uyuşturucu oklar mı? Open Subtitles هل تشمل وسائل السيطرة عليهم الغاز المسيَل للدموع والأسهم المخدَرة؟
    Sonra şoför arabaya gaz akışını sağlayan boruyu takmak üzere arabanın altına girdi. Open Subtitles وبعدها ينزل السائق تحت الشاحنة لتوصيل انبوب الغاز بالشاحنة والانبوب يغذي الشاحنة بالغاز
    Polis daha sonra bana... pilot çakmağın söndüğünü ve,... etrafa gaz sızdığını söyledi. Open Subtitles الشرطه أخبرتني لاحقاً شعله الأرشاد قد تكون أنطفأت فقامت بأطلاق القليل من الغاز
    gaz yavaşça dairenin içine süzülmüş-- 1,700 fit yüksekliğindeki tavana kadar günler boyunca. Open Subtitles هذا الغاز ملأ الشقه الف وسبعمائة قدم مربع مع سقف عالي لأيام وأيام
    O adam deli. Polisleri dinlemiyor, ve o gaz patlayacak. Open Subtitles هذا الرجل معتوه، إنه لا يستمع للشرطة، وذلك الغاز سينفجر
    Otomatik kilitleri var, ve gaz seviyesi inene kadar açılamazlar. Open Subtitles إن لها أقفال أمان ولن تفتح قبل انخفاض مستوى الغاز
    Origen Elektrik Süreci doğal gazı bir yakıt deposuna gönderiyor. TED تقوم عملية طاقة أورايغون بتحويل الغاز الطبيعي إلى خلية وقود.
    Teröristlerin üssüne varır varmaz, uydu aracılığıyla kutuları tetikleyeceğiz ve gazı serbest bırakacağız. Open Subtitles بمجرد أن تصل إلى قاعدة الارهابيين سنقوم بتفجير العبوات بالقمر الصناعي ونطلق الغاز
    Bence şüphelimiz bombayı benzin deposunun altına yerleştirmek için bir yapışkan kullanmış olabilir. Open Subtitles أجل لذلك أفكر ربما صاحبنا استخدم الصمغ لإرفاق القنبلة أسفل جانب أنبوبة الغاز
    Eğer kapakların erimelerini yavaşlatabilirsem havalandırmayı kullanarak, gazın bulaştığı bölgeleri temizleyebileceğimi düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أنه يمكنني إبطاء تاكل العوازل ويمكنني شفط الغاز من المناطق الملوثة
    Bakılan yeri genişletmek için gazla şişiriyorsunuz. TED تضيف بعض الغاز لتضخيمه لتحصل على مساحة لتنظر.
    Bu gördüğünüz karelerin her biri fosil yakıtlardan gelen bir enerji ünitesini temsil ediyor -- petrol, kömür ya da doğal gazdan gelen. TED واحدة كهذه .. هي وحدة طاقة من الوقود العضوي النفط .. الفحم .. الغاز الطبيعي
    Sivilleri canlı yayında gaza boğmaya hazır değilim. Fikir için teşekkürler. Open Subtitles لستُ مستعداً لرمي الغاز على المدنيين، في بث مباشر على التلفاز.
    burada benzini suyla karıştırmıyoruz. Open Subtitles نحن لا أحرزنا التخليص الماء الغاز لدينا هنا.
    Eğer seni öldürmeye çalışıyorsa, neden ilk önce kendi odasının gazını açtı? Open Subtitles لو حاولت قتلك فلماذا قامت بفتح الغاز بغرفتها أولاً ؟
    Boğazına ok saplandığı an filmleri bana komik geliyor, sonra bir de ne göreyim, oka doğalgaz faturası bağlı. Open Subtitles فأنا أجد أفلامه مُضحكة كما يُضحكك لو اخترق سهمٌ رقبتك ثم تكتشف فيما بعد بأن فاتورة الغاز معلقةٌ به.
    En iyi tahminleri Sarin ya da VX gibi otopside görünmeyecek bir gaz. Open Subtitles حسنا أفضل تخميناتهم هو انه نوع ما من الغاز سارين أو في إكس شيء لن يظهر في التشريح
    Ayrıca gazlı ve kızgın deli köpeğin de bize katıldığı için daha mutluyum. Open Subtitles وإنّي مُتفاجئة حقًا كلبك الكوكر الإسبانيّ مع الغاز والبقع السّاخنة تمكّن من الإنضمام.
    Bariyer kapakları yetersiz kalıp, gaz güvenli bölgelere girmeden önce Sentox'u etkisiz hale getirmenin ya da bulaştığı alanlardan dışarı atmanın yolunu bulmak zorundayız. Open Subtitles لابد أن نعثر على طريقة إما لحياد هذا الغاز أو سحبه من المناطق الملوثة قبل أن تنهار العوازل
    Gezegenin en büyük petrol ve gaz kaynaklarından bazıları Türkiye'nin doğusunda Orta Asya'dan Afganistan'a uzanan hat üzerinde yer alır. Open Subtitles بعضا من أكبر حقول النفط و الغاز في العالم موجودة في شرق تركيا في حزام عبر آسيا الوسطى حتى أفغانستان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more