"الفيل" - Translation from Arabic to Turkish

    • fil
        
    • filin
        
    • fili
        
    • filden
        
    • fillerin
        
    • filler
        
    • fille
        
    • filini
        
    • Elephant
        
    • filleri
        
    • Filim
        
    • Filli
        
    Baksana ölü bir fil bile 100.000 Rupi'ye mal oldu bana. Open Subtitles على أي حال حتى الفيل الميت يساوي حوالي مائة ألف روبية
    fil Adam, yüzüne olan dikkati dağıtmak için takabilir dedi. Open Subtitles وأن الرجل الفيل يرتديه كي يلهي الناس عن النظر لوجهه
    Neredeyse bir saat oldu ve arabadaki fil hakkında tek kelime edilmedi. Open Subtitles لقد مرت ساعة تقريبا و لم يتم ذكر الفيل الذي في السيارة
    Bu sabah kocamış filin sırtına binip evime geldiğinizde insanlar onu coşkuyla karşıladılar. Open Subtitles عندما أتيت لمنزلي ذلك اليوم .. ممتطياً هذا الفيل العجوز الناس قامت بتحيته
    Kanchi'yi kurdum, çünkü derneğim elbette filimin adını taşıyacaktı, çünkü engelli olmak, odadaki fili görmezden gelmek gibidir. TED و قمت بتأسيس كانتشي لأن منظمتي سوف تكون دوما باسم فيلي، لأن الإعاقة مثل الفيل في الغرفة.
    Kasabanın en güzel şeyi olmakla kalmayıp içinde fil kalbi taşıyor olacaksın. Open Subtitles لن تكون أحسن شخص فى المدينة لكن سيكون لديك قلب الفيل بداخلك
    Bu fil ezici üstünlüğe karşı... ... ancak umut vadediyor. TED هذا الفيل .. ضد كل التوقعات والاحتمالات .. بكل بساطة يشع في نفوسنا الامل
    Geleceği düşünelim: fil ile ejderhayı karşılaştıralım. TED ودعونا نتطلع للمستقبل: التنين في مقارنة مع الفيل.
    Çünkü bu odadaki asıl fil, kilofobi. TED لأن الفيل الحقيقي في الغرفة اليوم هو رهاب السمنة
    fil daha büyük, at daha hızlı ve daha güçlü, kelebek çok daha güzel, sivri sinek çok daha doğurgan. Open Subtitles إن الفيل أكبر منا إن الحصان أسرع و أقوى منا إن الفراشة أجمل منا
    Bu sabah uyandım ve pijamalarımın içinde bir fil vurdum. Open Subtitles سوف اخبركم بشئ لقد استيقظت صباحا واصبت فيل كان في بيجامتى ولكن كيف دخل الفيل
    Açıklaması imkansız ama gazozcu dükkanındaki fil başlı fıçıdan bahsediyordu. Open Subtitles لم أستطيع تفسير الأمر أنه كان يتحدث عن الصنبور الذي علي شكل الفيل الذي كان في محل الصودا
    Deformasyonundan dolayı kendisine "fil Adam" deniliyor. Open Subtitles أطلق عليه الرجل الفيل بسبب تشوهات بشعة في جسده
    Ben fil Adam'ın hastaneden hemen çıkarılmasını öneriyorum. Open Subtitles ومن هذا المنطلق أقترح طرد الرجل الفيل فورًا
    fil e-7'ye. Şah mat galiba. İyice kafa patlatmışsın ha, Sebastian? Open Subtitles أظن الفيل لملك 7 , كش مات لديك عاصفة فكرية يا سيباستيان ؟
    O filin üstüne oturamam bir sürü köri yediğim için kıçım yanıyor. Open Subtitles لايمكني الجلوس على هذا الفيل مؤخرتي مشتعلة من آكل كل هذا الكاري،
    Ve sürücüsü file ne yapacağını söyleyebileceğini düşünür, ama aslında filin kendi fikirleri var. TED والسائق يظن انه يستطيع ان يشير على الفيل ما يقوم به ولكن الفيل لديه افكاره الخاصة ويقوم بما يحلو له
    Mesela, sürüsünden kopmuş bir fili ele alırsak... Open Subtitles والآن لنأخذ الفيل المفترس على سبيل المثال
    Şimdi, dinle genç bayan... bu fili dışarı çıkartacaksın! Open Subtitles استمعي لي الآن يا صغيرتي يجب أن تخرجي هذا الفيل من المنزل
    Size şimdi de odadaki bir deveden değil, filden bahsedeceğim. TED أريد الآن أن أحدثكم حول الفيل بدلًا من الجمل في الغرفة.
    İşte bu önemi ayırt edebilme fillerin hafızasını yineleme ile öğrenmenin ötesinde karmaşık ve uyum sağlamaya açık yapıyor. TED إمكانية تمييز هذه الأهمية تجعل من ذاكرة الفيل ملكة معقد وقابلة للتكيف إلى ما وراء التلقين والاستظهار.
    Sen şimdiye kadar pembe filler görüyor olmalıydın. Open Subtitles ألاّ يفترض بك أن تكون في عالم الفيل الوردي الآن ؟
    Hepsinden önce, sopan yoksa eğer, bir fille hiçbir şey yapamazsın, değil mi? Open Subtitles لا يمكنك تمرين الفيل من دون مهماز الفيل ذاته، اليس كذلك؟
    Sana kaç kere filini pazara götürme dedim! Open Subtitles كم مرّة قلت لك ألّا تأخذ الفيل إلي السوق؟
    Avrupa'ya gitmek istemiyorum. The Elephant Man'i görmek istiyorum. Open Subtitles لا أريد الذهاب إلى أوروبا,أريد مشاهدة فلم الرجل الفيل
    Genç deniz filleri büyük dalgalarla kayalardan açık denize doğru çekilme tehlikesi altında. Open Subtitles صغار فقمات الفيل تواجه خطر النزول عن الصخور بواسطة الأمواج المندفعة وتنجرف نحو المياه المفتوحة
    Hayır. Filim oradaydı. Atım vezir 5 teydi. Open Subtitles ـ لا ، الفيل هو الذي كان أمام طابية الملك المربع السادس فارسي كان أمام الملكة المربع الخامس
    Ve pembe Filli vazonun aksine, bu ilk bakışta aşktı. TED وعلى عكس مزهرية الفيل الوردي، كان هذا نوعًا من الحب من أول نظرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more