"القبلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • öpücük
        
    • öpücüğü
        
    • öpüşme
        
    • öpücüğün
        
    • öpücükten
        
    • öpüşmeyi
        
    • öpüşmemiz
        
    • öpücüğe
        
    • öpücükle
        
    • öpüşmek
        
    • öpmek
        
    • öpücüktü
        
    • Öpüşün
        
    • öpüşmeden
        
    • Öpüş
        
    Ve eğer bir öpücük beklemiyorsa kulağına bir şeyler fısıldamak zorunda kalırsın. Open Subtitles واذا لم تكن هى تتوقع القبلة فيجب أن تهمس بشىء فى اذنها
    Sadece seni şu öpücük işiyle garipleştirdiğim için özür dilemek istedim. Open Subtitles لذا،أردت فقط أن أقول أني آسفه إن أفزعتك بالخارج بشأن القبلة.
    Beni o kadar derinden öptü ki hayatımı kurtaran o öpücük oldu. Open Subtitles .. لأنها قبلتني بقوة .. و شغف .. تلك القبلة أنقذت حياتي
    Burayı gerçekten sevdim şarabı da, metni de öpücüğü de... Open Subtitles لقد أحببت هذا المكان و النبيذ و الدستور و القبلة
    Niçin biraz daha şarap içip... bana okulda kızlarla nasıl öpüşme talimi yaptığınızı anlatmıyorsun? Open Subtitles لما لا تتناولين المزيد من النبيذ وتخبرينى عن التدرب على القبلة الفرنسية مع زميلاتك فى المدرسة؟
    Bir öpücüğün iyi olması için, özel bir anlamı olmalı. Open Subtitles لكي تكون القبلة جيدة حقاً فأنتِ تريدينها أن تعني شيئاً
    Başka her şeyden ayrı kalabilirsin, Ama bir öpücükten... Open Subtitles يمكنك ان تنقطع عن اى شىء اخر ماعدا القبلة.
    Evet, iş zamanı ama öncesinde bana bir öpücük ver bakalım. Open Subtitles حسنٌ، علي صنع الدونات، لكن أوّلاً أمنحيني تلك القبلة يا أخـتي.
    İşte uyuyan bu prensi hayata döndürecek mistik öpücük bu. Open Subtitles هذه القبلة الرقيقة والتى تُرجع للأمير النائم الحياة
    Emma ile nehirde buluşmak, ve onu takip eden ilk öpücük. Open Subtitles قابلت إيما في النّهر تلك القبلة الأولى التي كانت متواصلة
    Emma ile nehirde buluşmak, ve onu takip eden ilk öpücük. Open Subtitles قابلت إيما في النّهر تلك القبلة الأولى التي كانت متواصلة
    O öpücük her şeyi ciddileştirdi değil mi? Open Subtitles تلك القبلة قلبت كل شيء جدياً, أليس كذلك؟
    Amma uzun. O öpücük için iyice eğilmek zorunda kalmıştır. - Anne! Open Subtitles إنه طويل, لابد وأنه حنى ظهره لتلك القبلة
    diye sordur. Öğrenciler öpücüğü şimdi değil, üç gün sonra almak için en çok parayı verdiler. TED وجد أنّ الطلاب كانوا مستعدين لدفع أكبر قدر من المال لا للحصول على القبلة حالاً، لكن للحصول عليها بعد ثلاثة أيام.
    öpücüğü şimdi alırsanız, olur ve biter. TED إذا حصلت على القبلة الآن، فالأمر انتهى و فُرغ منه.
    Hoşça kal, o vakte kadar sakla bu öpücüğü. Open Subtitles وحتى ذلك الحين وداعاً وإحتفظي بهذه القبلة المقدسة
    Süet botlar, çalışanlar arasında daha iyi gramer kampanyası ve havada çift Avrupalı öpüşme. Open Subtitles أحذية جلد الخراف، الحملة من أجل تطوير القواعد اللغوية بين أفراد الطاقم وطبعاً، القبلة الهوائية الأوروبية المضاعفة
    hayır, bir saat sorup durduğun öpüşme yüzünden değil, geçen ay midem düğümlenmeden geçirdiğim bir saat yüzünden. Open Subtitles لا,لأن القبلة الساعة التي أمضيتها تسألني حولها انها الساعة الواحد هذا الشهر الماضي التي لم اشعر بمغص في معدتي
    Sonra onunla her öpüşmen, o ilk öpücüğün gölgesinde kalır. Open Subtitles وفي كل قبلة معه بعدها سيكون هناك طيفٌ لتلك القبلة
    Ama... anlarsın işte, o öpücükten sonra ben ne... ben ne yapsaydım? Open Subtitles لكن بعد تلك القبلة, أعني.. ما المفترض أن أفعله؟
    Dizide o öpüşmeyi bitirmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإنتظار لتكملة التصوير لإنهاء تلك القبلة
    Evi terk etmeden önceki öpüşmemiz. Bir şeydi, değil mi? Open Subtitles تلك القبلة قبل مغادرتنا الشقة كانت تعني شيئاً، صحيح؟
    Ama bu akşam meslektaşlarının karşısına çıkabilmek için özel öpücüğe ihtiyacı olacak. Open Subtitles لكنّه سيحتاج القبلة الخاصّة لمواجهة زملائه اللّيلة
    İşte benimde öpücükle yapmak istediğim buydu. Open Subtitles والذي في الحقيقة أين كنت ذاهب به مع القبلة
    Benim deneyimlerime göre, sarhoşken öpüşmek, sarhoşken öpüşmektir. Open Subtitles أجل، بصدق حسنا من خلال خبرتي، القبلة المخمورة هي مجرد..
    Bu akşam, onlar "kes" diye bağırdıklarında öpüşemedik gerçekten ama gerçekten çok hayalkırıklığına uğradım ve seni gerçekten öpmek istemiştim. Open Subtitles لا أدري, عندما صرخوا الليلة توقفوا و لم نتبادل القبلة, شعرت بخيبة الأمل حقاً و قد أردت تقبيلك
    Bu sadece bir öpücüktü. Bir öpücükten bir şey olmaz. Open Subtitles و قد كانت قبلة فقط , القبلة لا تعني شيء
    Bomba patlayıp bizi uçurmadan hemen önce beni Öpüşün mü? Open Subtitles هل هي الحادثة عندما طبعت قبلة علي قبل ان تنفجر القبلة ، منهية حياتنا
    15:30 daki öpüşmeden sonra, ben işaret verdiğimde damat, gelinin elinden tutacak ve cephesi kuzeybatıya gelecek şekilde, 180 derece dönecek. Open Subtitles تبعاً لأوامري القبلة كانت الساعة 3: 30 سيأخذ العريس يد عروسه اليسرى ويمشي بزاوية 180 درجة للشمال
    Krish 2'den sonra Öpüş 2. Open Subtitles ‏ ‎بعد كريش الجزء الثاني.. هذه هي القبلة الجزء الثاني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more