"القصير" - Translation from Arabic to Turkish

    • kısa
        
    • küçük
        
    • ufaklık
        
    • bücür
        
    • ufak
        
    • Shorty
        
    • bodur
        
    • kısacık
        
    • cüce
        
    • az
        
    • Mini
        
    • minik
        
    • Şu
        
    • bitme
        
    Hızlı giden bir nesnenin momentumu büyüktür, ki bu çok kısa dalgaboyuna denktir. TED وللجسم سريع الحركة قوة دافعة كبيرة، التي تتماشى مع الطول الموجي القصير جدّاً.
    Maalesef, oturmanın olumsuzlukları bu kısa süreli etkilerle sınırlı değil. TED وللأسف فإن الآثار السيئة للجلوس ليست فقط على المدى القصير
    Şimdi sıradaki kısa bölüm için motor sesi olmadan konuşmaya devam edeceğim. TED الآن سوف أحافظ على سلامة آذانكم للمقطع القصير القادم وسأغطي عليه بصوتي.
    Ben bu küçük arkadaşınız sayesinde çekeceğiniz elli tane şınavla daha çok ilgileniyorum. Open Subtitles أنا مهتم أكثر بأن تؤدوا تمرين الضغط 50مرة بسبب صديقكم الصفير القصير هنا
    Bu kısa vadeli çözüm, ama bir de uzun vadeli çözüme ihtiyacınız var. TED هذا هو الحل على المدى القصير ولكنها تحتاج أيضا إلى حل طويل الأجل.
    Ah, evet! Şu kısa boylu adamla uzun boylu karısı. Open Subtitles آه , صحيح , ذاك الشاب القصير صاحب الزوجة الطويلة
    Sarışın bir kızı görmek istiyorum. kısa düz saçlı ve 25 yaşlarında. Open Subtitles أريد رؤية الفتاة الشقراء ذات الشعر القصير المفرود، عمرها حوالي 25 عام
    Onu evin içinde yenebilmek için kısa kılıç kullanmamız lazım. Open Subtitles لا بد أن يهزم داخل بيته، وسينفع السيف القصير هناك
    Antlaşma kısa tepkili piskoz diye bilinen şeyi tetikleyen son şey oldu. Open Subtitles مفاوضات المعاهدة كانت القشة الأخيرة ذلك المسبب يعرف ب الذهان الرجعي القصير
    Beden eğitimi dersi için. Aptal kısa şortlardan giymen yeterli. Open Subtitles أجل، بمادة الرياضة تحصل عليها بمجرد أن تلبس البنطال القصير
    Yeni bir Adelie pengueni nesli kısa kutup ilkbaharına adım atıyor. Open Subtitles جيلٌ جديدٌ من بطاريق أديلي خطا قدماً نحو ربيع أنتاركتيكا القصير
    Burada bulunduğum kısa süre içinde korkunç şeylere tanık oldum. Open Subtitles خلال الوقت القصير الذي كنتُ فيه هنا رأيتُ أشياء مروعة
    Siz ikiniz, korkarım hayatınızın kalan bu kısa bölümünde burada olacaksınız. Open Subtitles أنتما الاثنان، أخشى أنكما ستبقيان هنا لما تبقا من عمركما القصير.
    Kurtlar gibi, onlar da kısa yaz boyunca beyaz kalırlar. Open Subtitles هذه الأرانب مثل الذئاب يظلّ لونها أبيضًا خلال الصيف القصير
    Elbette kısa yaz mevsiminin kalanında depolarını hızla doldurmadığı sürece. Open Subtitles مالم تعيد ملء مخزونها بسرعة فيما تبقّى من الصيف القصير
    kısa bir aradan sonra borsa haberleri için sizinle olacağız. Open Subtitles انضموا إلينا لمشاهدة أخبار سوق البورصة بعد هذا الفاصل القصير
    Birdenbire şu-- küçük adam içeri girdi... küçük mavi bir şapkası ve mavi üniforması vardı. Open Subtitles و اذ فجأةً جاء هذا الرجل القصير الذي يعتمر قبعة زرقاء و بدلة زرقاء
    Yaptığınız küçük konuşma, Yürekten ve samimi gibi geliyor. Open Subtitles كما أن خطابك القصير ظهر وكأنه حقيقى ونابع من القلب
    Sen, ufaklık Mücevherleri nereden buldun? Open Subtitles انت ايها القصير من اين حصلت على كل تلك المجوهرات؟
    Durmayın. Sen de bücür. Arabaya yaslanın. Open Subtitles إستمرّْ بالسير، وأنت أيضاً, أيها القصير إرفعا اليدان في مواجهة السيارةِ
    O ufak, şişko adamın böbreğine 15 santimlik bıçağı saplamış. Open Subtitles بغرز سكّين طولها ستّ بوصات في كلية ذاك القصير البدين
    Shorty, büyüklük hayallerin vardır senin. Open Subtitles أيها القصير , لابد أن أحلام الضخامة تراودك
    Bu komik, bodur yaratık bu günlerde, kuş olarak nasıl tanımlanabilir. Open Subtitles هذا المخلوق المضحك القصير هو تجسيد لشكل الطيور في زماننا الآن
    Meclis kütüphanesinden de kitap alıyordu ama daha önemlisi, o kısacık zamanda birisi o kadına ulaştı. Open Subtitles لقد استعار هنت كتبا من مكتبة الكونجرس أيضا الأمر الأكثر أهمية أن هناك من إستطاع أن يصل للمرأة في هذا الوقت القصير
    Biri benim, diğeri, ihtiyar, cüce, şişko kardeşim Ralph Sabbatino için. Open Subtitles واحد لي وواحد لأخي الكبير القصير, الأصلع رالف ساباتينو
    Çekmeye çalıştığımız hayvanlarla hiç bu kadar az zaman geçirmemiştik. Open Subtitles لم أقضِ مثل هذا الوقت القصير مع حيوانات نحاول تصويرها
    Mini etekli, kudretli savaçıların her tarafını yağlayıp birbirine giriştiği sahneler geliyor aklımıza. Open Subtitles سنستحضر صورا من مقاتلين عظماء في لباسهم القصير, يتجهزون و يتصارعون مع بعضهم
    Sırf o ince minik geceliğin içinde aşağı inerek beni böyle tahrik ettiğin için anne baban sana gerçekten çok kızacak. Open Subtitles والدتكِ ووالدكِ سيغضبا بشدة لأنكِ قمتِ بإثارتي هكذا النزول للأسفل لا عيب فيه ، ولكن بقميص النوم القصير هذا
    bizim yerden bitme üstüne düşen görevi yaparsa ikimizde ilah olacağız. Open Subtitles لقد انهي ذلك القصير دوره من الصفقة كلانا سنكون عظماء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more