"المشكلة الوحيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Tek sorun
        
    • Tek problem
        
    • Sorun şu
        
    • tek sorunu
        
    • tek sorunumuz
        
    • Tek sorunum
        
    • tek sıkıntı
        
    • tek problemi
        
    • Tek sorunları
        
    Ancak Tek sorun, programı başlatmak için hiç paramız yoktu. TED لكن المشكلة الوحيدة هي أننا لم نملك المال لبدء البرنامج.
    Tek sorun, harcı mı kazın içine koyalım, kazı mı harcın içine. Open Subtitles المشكلة الوحيدة المتبقية، أن نضع الحشوة داخل الإوزّة أو الإوزّة داخل الحشوة
    Tek sorun ise canavarın hâlâ dışarıda bir yerde mi yoksa toprağın altına gömülü mü olduğundan emin olamamam. Open Subtitles المشكلة الوحيدة إنني لست متأكد ما إن كان هذا الوحش ما زال هنا في مكان ما أم أنه مات
    - Tek problem şu ki ben rastgele biriyle takılmak istemiyorum. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هي أنني لا أريد أن أقيم علاقة مع غريب.
    Tek sorun şu ki, senin içini diri diri kepçe ile... Open Subtitles المشكلة الوحيدة أنك سـتكون حيا بينما نحن نفرغك من الداخل حسـنا
    Tek sorun bunu en uygun anda yapmak zorunda olmam. Open Subtitles المشكلة الوحيدة أن علي فعل ذلك في الوقت المناسب بالضبط
    Ama Tek sorun dürüst işlerde para kazanmak çok zordu. Open Subtitles المشكلة الوحيدة فى المال النزيه انه من الصعب الحصول عليه
    Tek sorun orada bir işe başladığında bir saat sonra yenisine başlamak istiyorsun. Open Subtitles المشكلة الوحيدة انك تبدأ بعمل هناك وبعد ساعة يجب ان تبدأ بعمل اخر
    Tek sorun burada olmaması ki bu da elimi kolumu bağlıyor. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هي غيابه، وهذا ما يترك لي خيارات محدودة جدًا.
    Tek sorun ; yan komşularım. Onlara katlanamıyorum." TED ولكن المشكلة الوحيدة اني لا اطيق جيراني
    Ve tek sorun: Kanada'nı bir köyünde, okyanustan 600 mil uzakta yaşıyordum. TED وكانت المشكلة الوحيدة انني كنت أقطن في قرية صغيرة في كندا تبعد 600 ميلا عن أقرب محيط
    Tek sorun hangilerini uyduruyor anlayamıyorum. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هى اننى لا أستطيع ان أثبت ما الذى تعرفه حقا و ما تخترعه
    Tek sorun, eğer dedektif olmasaydın çok eğlenebilirdik. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هي أنه كان يمكننا أن نستمتع كثيرا لو لم تكن تحرياً.
    Buradaki Tek sorun sizin getirdiğiniz. -Jenks. Open Subtitles المشكلة الوحيدة التي لدينا هنا هي ما احضرتموه
    Tek sorun, orada bir yığın tuhaf arkadaşının olmasıydı. Open Subtitles المشكلة الوحيدة في الأمر .بأن كان لديه مجموعة من الأصدقاء الغريبين
    Tek problem, ekonomik olarak etkin olan bu çözümü insanlara sunarsanız bundan nefret edeceklerdir. TED المشكلة الوحيدة هي لو قدمت هذا الحل الكفء اقتصادياً سيكرهه الناس
    Tek problem: patateslerdi, düşünürseniz oldukça iğrenç gözüküyor. TED ولكن المشكلة الوحيدة هي : أن البطاطا إن نظرت إليها فإن مظهرها مقرف فعلاً
    Tek problem her şeye karışan ev sahibim. Open Subtitles ولكن المشكلة الوحيدة أن صاحبة المنزل فضولية قليلاً
    Sorun şu ki, Mars'ı dünyalaştırmak için en az 300 yıl gerekir. TED المشكلة الوحيدة أننا نحتاج إلى 300 سنة لنغير المريخ كله ، على أقل تقدير.
    'Sonrası' resminin tek sorunu, sondanın görünmemesi. TED المشكلة الوحيدة لصورة ما بعد الهبوط هي عدم وجود المسبار فيها.
    tek sorunumuz kaldı, o da Doktor. Open Subtitles الآن المشكلة الوحيدة التي لدينا هي الدكتور
    Tek sorunum evime her istediğimde girememem. Open Subtitles المشكلة الوحيدة أني لا أستطيع دخولها دائماً متى أشاء
    Burada tek sıkıntı, Seagate için çalışıyor olman. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هي أنك تعلمين لدى"سيغيت".
    Bu Londra barınızın tek problemi içinde yeterince Londralı olmayışı. Open Subtitles المشكلة الوحيدة بحانة لندن أنه لا يوجد لندنيين فيها كفاية
    Tek sorunları ise rüyalarını gerçekleştirmek için bir planları olmamasıymış. Open Subtitles المشكلة الوحيدة كانت انهم لم يكن لديهم اية خطة عن تحقيق احلامهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more