"المفاتيح" - Translation from Arabic to Turkish

    • anahtarı
        
    • Anahtar
        
    • anahtarlarını
        
    • anahtarların
        
    • anahtarını
        
    • Anahtarlarımı
        
    • anahtarın
        
    • - Anahtarlar
        
    • Keys
        
    • - Anahtarları
        
    • Anahtarlarım
        
    • klavye
        
    • klavyeler
        
    Bir görevli kasaya anahtarı koyuyordu ve yüzlerce insan hücrelerinden akıp gidiyordu. TED ضابط يدخل مفتاحًا في صندوق المفاتيح ويتوافد مئات الأشخاص خارجين من زنزاناتهم.
    Uzaktan kumanda, peçete kutusu, yırtılmış dergi, birkaç ev anahtarı. Open Subtitles جهاز تحكم , علبة خيوط مجلة ممزقة بعض المفاتيح القديمة
    Anahtar paspasın altındaydı. Direkt girdik hiçbir şey yokmuş gibi. Open Subtitles المفاتيح كانت أسفل السجادة، ودخلنا هناك هكذا، كان رائعاً لغاية
    anahtarlarını nasıI isteyebiliyorsun? Evlat! Kız az önce kestaneyi çizdiriyordu. Open Subtitles يا فتى، أصيبت الفتاة بصدمة بسبب إطلاق النار، أعطها المفاتيح
    anahtarların kötü tarafı da bu, hepsi birbirinin aynı. Open Subtitles ، هذه هي المشكلة مع تلك المفاتيح كلهم متشابهين
    Sana vasiyetinde anahtarını mı bıraktı yoksa bugün günlerden yağlama mı? Open Subtitles هل تركت لك المفاتيح برغبتها أم أنّه ثلاثاء اخدم نفسك بنفسك؟
    Anahtarlarımı yemek salonunda bırakmış olmalıyım. Open Subtitles لابد أني تركت المفاتيح على طاولة غرفة الطعام.
    Muhtemelen anahtarı, şifresi ve belki alarmın kombinasyonuna bile sahipti. Open Subtitles ربما كان لديه المفاتيح,الشفرة وربما كان يعرف حتى أرقام الخزنة
    Anahtar izleri var. Arabaya gidip bir ingiliz anahtarı alacağım. Open Subtitles هذه علامات مفاتيح هنا أريد العودة إلى السيارة, أعطني المفاتيح
    Hemen dönerim. - anahtarı getireceğim. Open Subtitles سأعود خلال دقيقة لأخرجك، لا بد أن أحصل على المفاتيح
    Buzluğun yanındaki çiviye asılı olan anahtarı versene. Open Subtitles هلا أعطيتنى حلقة المفاتيح المعلقة بجانب الثلاجة ؟
    Hırsızın dört anahtarı da alması gerekir. İki tanesi istasyonda kilitli tutuluyor. Open Subtitles يجب أن يحصل اللص على المفاتيح الأربعة واثنان منهما محفوظان بعيداً عن المحطة
    Genelde bu kısımda anahtarları teslim ederim ama Anahtar yok. Open Subtitles الان,عادة هنا حيث اقوم بتسليم المفاتيح ولكن لا يوجد مفاتيح
    Veri, karakter etkileşimi ya da sıra dışı kamera açıları gibi kritik Anahtar noktalardan okunuyor. TED ويتم تحليل البيانات عند أماكن المفاتيح حيث تحاك في نقاط. التفاعل مع الشخصيات، تصوير الأحداث من زوايا مختلفة.
    Bay Bellows, şu üçünü aşağıya götür ve kabin anahtarlarını bana getir. Open Subtitles سيد بيلوز ، انزل الثلاثة في الخن واحضر لي المفاتيح
    Bay Hawthorne'nun anahtarlarını ver. Yoksa gidemeyeceğiz Open Subtitles أعطي السيد هاوثورن المفاتيح وإلا لن نصل إلى هناك
    Tabii ki oldu. anahtarların kaybolduğunu biliyordum. Open Subtitles بالتأكيد فعلت، علمت بأن المفاتيح كانت مفقودة
    Bazen bu anahtarların ağırlığını taşıyacak kadar güçlü olmamamdan korkuyorum. Open Subtitles أخاف أحياناً من أن لا أكون على مستوى القوة لحمل هذه المفاتيح
    Dediğine göre o boksör kılıklı punk üç yeni Mercedes'in anahtarını alacakmış. Open Subtitles يقول بأن الملاكم الشرير سيأخذ المفاتيح لثلاثة سيارات مرسيدس جديدة اليوم
    Söyleyecek bir şeyim kalmadı. Anahtarlarımı unutmuşum sadece. Open Subtitles ليس لدي شيء لأقوله أنا فقط نسيت المفاتيح
    anahtarın bizde olduğunu biliyor olmalılar. Open Subtitles لابدَّ أنهم يعرفون بوجود المفاتيح معنا الآن
    - Lanet olası parmak için geliyor. - Anahtarlar bende değil. Open Subtitles إنه قادم من أجل الإصبع اللعينة - لا أملك المفاتيح -
    Sara Lynn Willoughby o aptal Black Keys tişörtüyle çıkagelmeden önce. Open Subtitles قبل ان تعود سارة لين مرتدية تي شيرت المفاتيح السوداء الغبي
    - Anahtarları ver bana. - Benden başka kimse arabamı süremez. Open Subtitles ـ أعطنـي المفاتيح ـ لا أحد يقود سيّارتي لكننيّ
    Anahtarlarım varken gemimin daha iyi çalıştığını fark ettim. Open Subtitles اكتشفت ان سفينتي تعمل بشكل أفضل إذا امتلكت المفاتيح
    klavye de üstündeki numaraları, tuşları ve diğer şeyleriyle burada. Open Subtitles ولوحة المفاتيح مع عدة أزرار من الأرقام واشياء أخرى معهم
    Bazı klavyeler de engelli insanlara yardım için keşfedildi. TED اخترعت بعض لوحات المفاتيح لمساعدة الأشخاص أصحاب الإعاقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more