"المفاجئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ani
        
    • şaşırtıcı
        
    • aniden
        
    • birden
        
    • Sürpriz
        
    • anda
        
    • Habersiz
        
    • şaşırdım
        
    • kaybolması
        
    Yaşan fosillere duyduğun ani ilginin, nasıl ortaya çıktığını düşünüyordum. Open Subtitles أظنني لا أعرف أنى لك بهذا الاهتمام المفاجئ بحياة الحفريات.
    Kusman ve evlenmemiş annelerle ilgili ani endişenden dolayı şüphelendi. Ben nasıl anlamadım? Open Subtitles شك في الأمر , بين التقيؤ و القلق المفاجئ حيال الأمهات الغير متزوجات
    Her zaman güçlüydün, ama şimdi dünyan kontrolünden çıkıyor ve bu ani zayıflığınla yüzleşmek yerine copunu sallayarak acısını çıkarmaya çalışıyorsun. Open Subtitles كنت دائما تشعر انك قوي لكنك الأن تشعر ان عالمك يبتعد عن سيطرتك وبدلاً من ان تتعامل مع شعورك بالضعف المفاجئ
    Onların bunun gibi küçük bir limana yanaşması oldukça şaşırtıcı. Open Subtitles إنه من المفاجئ لهم أن يأتوا إلى ميناء صغير كهذا.
    Geçen sefer kafeye gittiğimde aniden bu düşünce aklımda beliriverdi. Open Subtitles ذهبت إلى المقهى آخر مرة وكان لدي هذا التفكير المفاجئ
    Peki, birden bire Tahoe'da ortaya çıkıp, caz dinlemeye geldim demesine ne diyorsun? Open Subtitles أجل،حسنا،ماذا حول ضهوره المفاجئ في تاهو وقوله أنه كان هناك فقط لسماع الجاز
    O zaman, kısmetimizdeki bu ani değişiklik için kimi suçlayalım? Open Subtitles من يجب علي أن اقوم بلومه للتغير المفاجئ الحاصل لثروتتا؟
    ani İshal bölümünde ...çalışanları tarafından takdir edilerek... uzun süreler çalıştı. " Open Subtitles يحبُّها زملاؤها ويحترموها. إنها موظفة منذ فترة طويلة في قسم الإسهال المفاجئ.
    Bu, ani yüzleri tanıma yetisi kaybı, insanların başına gelen bir durumdur. TED هذا الفقدان المفاجئ لقدرة تمييز الوجوه يحدث فعلا للأشخاص.
    Diyaframın ani açılışı mideden hava çıkarırken, glottisin kapanması da sütün akciğerlere girmesini engeller. TED التوسع المفاجئ للحجاب الحاجز يدفع الهواء من المعدة، بينما إغلاق لسان المزمار يمنع الحليب من دخول الرئتين.
    En kötüsü ise kalp krizi ani ölümlere sebep olabilir. TED في أسوأ سيناريو متوقع، يمكن للنوبة القلبية أن تسبب الموت المفاجئ.
    Henry, SUDEP nedeniyle ölmüştü, epilepside ani beklenmeyen ölüm. TED لقد مات هنري بسبب الموت المفاجئ غير المتوقع في الصرع.
    Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl meydana gelen SUDEP sayısı ani bebek ölümü sendromundan daha fazladır. TED هناك المزيد من الموت المفاجئ في الصرع في الولايات المتحدة كل عام أكثر من متلازمة موت الرضع المفاجئ.
    Bütün bu değişim içinde ani olarak değişen tek şey büyük göktaşı etkileri ya da volkanik süper-patlamalar olabilirdi. TED وكان التغير العالمي المفاجئ الوحيد سيكون آثار اصطدام الكويكبات الضخمة أو الانفجارات البركانية العظيمة
    Bu inancın Reformasyondan sonra hayatta kalabilmiş olması çok şaşırtıcı. Open Subtitles من المفاجئ نوعاً ما أن الفكرة نجت من عمليّة الإصلاح
    Bilbao'ya gidince binanın şehirdeki yeri şaşırtıcı geldi. TED المفاجئ في بلباو كان في موقعه بالنسبة للمدينة
    Çünkü ondan sonra, bu küçük şeyler son derece şaşırtıcı bir gerçekliği anlamaya açılan mütevazi bir arka kapı gibi davranır. TED لأنه فيما بعد، ستعمل هذه الأشياء الصغيرة كنوع من مدخل متواضع آخر لفهم الواقع المفاجئ بشكل لا نهائي.
    Ayrıca aniden yok oluşun, bir tür skandala yol açabilir. Open Subtitles أَحتاجُك هنا. إضافةً إلى، اختفائك المفاجئ سيطرح نوع من الفضيحة.
    aniden susmandan anladığım kadarıyla ya felç geçirdin ya da Sarah içeri girdi. Open Subtitles ؟ أستنتج من توقفك المفاجئ عن الكلام إما أنّك أصبت بخفقة حنجرة بسيطة
    Unutmayın onu öldüren düşmesi değil, en aşağıdayken birden durması. TED تذكر، ليس السقوط هو الذي قتلها لكن التوقف المفاجئ في القعر
    Bu yüzden bazen bu matematiği yapan herkes gibi hissetmemiz Sürpriz olmaz. TED إذاً ليس من المفاجئ أن نشعر أحياناً بأن الجميع يتداولون هذه الخرافات.
    Şimdi, dünyanın dikkatini bir anda üzerine çeken duyurunun ayrıntılarına geçiyoruz. Open Subtitles و الآن، إلى تفاصيل ..الإعلان المفاجئ الذي جذب إنتباه العالم كله
    Habersiz uğradığım için üzgünüm ama santral ulaşmama izin vermiyordu. Open Subtitles أعتذر لقدومي المفاجئ ولكن موظف الإستقبال لم يسمح لي بالدخول
    Altı üstü 40 bin için çete kesilmenize biraz şaşırdım. Open Subtitles انا متفاجئ قليلاً لضهورك المفاجئ من اجل 40 الف ؟
    Görünüşe göre hapishanedeki yeni ailesi de Lucille'in ortadan kaybolması için hazırlıklara başlamıştı. Open Subtitles يبدو أنّ عائلتها في السجن كانوا يعدّون لاختفائها المفاجئ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more