"المواهب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yetenek
        
    • yetenekli
        
    • yetenekler
        
    • yeteneği
        
    • yetenekleri
        
    • yeteneğin
        
    • yeteneklere
        
    • yeteneklerin
        
    • yeteneklerini
        
    • yeteneğim
        
    • yeteneğe
        
    • yetenekten
        
    • yeteneklerim
        
    • yeteneklerden
        
    • yeteneklerimizi
        
    Ücretsiz eğitim veren ve ekonomiye daha çok yetenek kazandıran yüksek vergiler, TED ضرائب مرتفعة، تمنح تعليماً مجانياً ودخول المزيد من المواهب إلى عالم الاقتصاد.
    Şimdi, eğer kaçmak istiyorsanız, bunu yarın akşamki hapishane yetenek gösterisinde yapabilirsiniz. Open Subtitles إن أردتم الهرب فعليكم القيام بذلك خلال عرض المواهب بالسجن مساء الغد
    Sergilenen bu kadar yetenek ve herkes birini becerebilmek için burada. Open Subtitles يعرضون كل هذه المواهب و الكل فقط يبحث عن شخص يضاجعه
    Aslında, Kraliçenin yetenekli ve çok yönlü olması bizim için... ..şans. Open Subtitles حسنا،إنهحظ طيبلنا ، حيث أن الملكة موهوبة جدا ومتعددة المواهب. ..
    İnan bana, Philly, eğer elimdeki yetenekler benden ayrılmasaydı, bugün çok zengin biri olabilirdim ben. Open Subtitles لو أني لا زلت أملك كل المواهب التي دعمتها وحققت نجاح، لكنت رجلا غنيا
    yeteneği gördüğüm an tanırım. Bu gün başlayabilir misin? Open Subtitles يمكنني اكتشاف المواهب عند رؤيتها، هل يمكنكِ البدء اليوم؟
    Tatlım, orada sıraladığım yetenekleri göreceksin. Open Subtitles الحبيب، يجب أن تشاهد المواهب حصلت اصطف هناك.
    Annen bu geceki yetenek gösterisinde piyano çalacağın için çok heyecanlı. Open Subtitles والدتك متحمسة للغاية بشان لعبك على البيانو فى عرض المواهب اليوم
    Beyler bayanlar, delikanlılar ve genç kızlar, Plainview'in yetenek yarışmasına hoş geldiniz! Open Subtitles سيداتي وسادتي اطفالا و فتياتا اهلا بكم جميعا في عرض المواهب السنوي
    Bir bakar mısın? Ben yetenek değerlendiremem ama, değerlendirmeyi iyi değerlendiririm. Open Subtitles اسمع ، انا لست أحكم على المواهب لكن أحكم على الحكّام
    yetenek gösterisinin günü geldiğinde annem ve babam bizi de götürdüler.. Open Subtitles اقترب اليوم الخاص ببرنامج المواهب وأمي وأبي جعلانا نذهب لحضوره سوياً
    Orada o kadar yetenek varken, bu gece bir tane yavru bulabilirim. Open Subtitles بوجود كل هذه المواهب المثيرة ، بإمكاني التعرف على أى فتاة الليلة.
    Davetsiz misafir, kaçak avcı ve marangoz. Müthiş yetenek bir adamsınız. Open Subtitles إذاً لـديـنا رجل نـجار , ودخيـل , وتـاجر , متعدد المواهب
    Titus Andromedon, Kinetik yetenek Örümcek Adam 12 için canlandırma. Open Subtitles تيتوس اندرومدون , المواهب الحركية إقرا دور سبايدرمان العدد 12
    Bu soruya yanıt ararken birçok sektörden lidere danıştım, onlarca araştırma ve rapor okudum ve kendi yetenek deneylerimi yaptım. TED وأنا أبحث عن أجوبة، تواصلت مع مدراء في العديد من القطاعات، قرأت عشرات التقارير والأبحاث وأجريت بعض التجارب على المواهب.
    Şirketlerin %58'i kritik liderlik rolleri için kayda değer yetenek boşlukları olduğunu aktardılar. TED 58 في المئة من الشركات أشاروا إلى وجود فجوات مهمة في المواهب الضرورية للقيام بأدوار القيادة.
    ...fen projeme yardım etmesi için üstün yetenekli birini getirtti. Open Subtitles لقد أحضر أحد أفضل المواهب حتى يساعدني في مشروعي العلمي
    Onlarda bulunan yetenekler başlangıçtan beri vardı. Open Subtitles مهما كانت المواهب التي يملكونها فأنها كانت بهم
    Benim dışımda herkesin yeteneği aynı gibi. Open Subtitles يبدو ان الاخرين لديهم نفس المواهب .. إلا انا
    Oyuncularımız gibi yetenekleri bir araya topluyorsun... sonra da onları harcıyorsun. Open Subtitles عندما تتماثل المواهب كحالتنا وترميها بهذا الشكل
    Böyle iki büyük yeteneğin Sardunya'da beraber çalışmaktan zevk alacaklarına eminim, ve bu da Anglo-Sovyet işbirliğine yardımcı olacak. Open Subtitles أنا متأكد بأن اثنان مثل هذه المواهب ستستمتع بالعمل سويا في ساردنيا والتي ستجعل من التعاون الإنجليزي السوفييتي حقيقة
    O yeteneklere bir gün ihtiyacı olabileceğini söyledi ve sanırım o gün geldi. Open Subtitles قال أنه قد يستفاد من تلك .المواهب في يومًا ما وها نحن ذا
    O anda kendimle ilgili öğrendiğim şeylerin geliştirmem gereken yeteneklerin ve gizli tutmaya söz verdiğim sırların hiç önemi yoktu. Open Subtitles في تلك اللحظة كل ما تعلّمته عن نفسي كل المواهب التي كنت بحاجة لتنميتها
    Pek çoğunuz Afrikalıların yeteneklerini görmüştür Ama çok azı okula gidiyor TED العديد منكم قد شاهد بعض المواهب الافريقية لكن قلة فقط من هذه المواهب استطاعت ارتياد المدارس
    Özel bir psikolojik yeteneğim olduğuna hiç inanmıyorum, özellikle de medyum güçlerine. TED أنا لا أصدق لبرهة أن لدى بعض المواهب النفسية الخاصة ولا أية قدرات روحانية.
    Üçüncüsü ve belki de en önemlisi; yeteneğe ihtiyacımız var. TED وثالثا، وربما يكون الأكثر أهمية، نحتاج إلى المواهب.
    Bu matematik-fobikler, bilimi ve tıbbı sınırsız derecede ihtiyaç duyduğu yetenekten mahrum bırakıyorlar. TED هذا الخوف من الرياضيات يحرم العلوم والصحة من عدد لا يحصى من المواهب التي نحتاجها بيأس.
    Ben ahlaksız değilim. Sadece bazı yeteneklerim var. Open Subtitles لست جيدة فى الخارج ولكنى ولدت ببعض المواهب
    Dünyadaki en eşsiz yeteneklerden birisin. Open Subtitles أنتِ واحدة من المواهب الفريدة في العالم.
    Bu yüzden, en iyi ve parlak yeteneklerimizi kaçırmak yerine onları Afrika'da destekliyor ve sahipleniyoruz. TED إذن وعوضًا عن تصدير الأفضل والألمع خارج أفريقيا، فنحن نرعى وندعم المواهب المحلية في أفريقيا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more