"الميزانية" - Translation from Arabic to Turkish

    • bütçe
        
    • bütçemiz
        
    • bütçeli
        
    • bütçede
        
    • bütçeye
        
    • bütçeden
        
    • bütçenin
        
    • bütçesini
        
    • bütçesinin
        
    • bütçeyle
        
    • bütçeni
        
    • bilanço
        
    • bütçeleri
        
    • Bütçemizi
        
    • bütçesi
        
    Önümüzdeki hafta bütçe konusunu tartışmak için bir toplantı yapılacak. Open Subtitles لدينا اجتماع مع لجنة مخصصات في الاسبوع المقبل لبحث الميزانية
    Ah, evet, şu meclisteki lanet bütçe kesici aptallar-- onlara kalsaydı asla şimdiye kadar kalıcı bir tesisimiz olmazdı. Open Subtitles آه ، حسنا ، هذه الميزانية الملعونة لا تلائم الا المغفلين في الكونغريس بدا لهم أنه ليس لعملنا فائدة
    Eee, bütçe değişti, bilirsin. Demek istediğim, bu iyi bir yatırım olabilir. Open Subtitles حسنا , قد تغيرت الميزانية أقصد أن ذلك قد يكون استثمار جيد
    bütçemiz kısıtlı ama belki boya renkleri konusunda biraz esneklik sağlayabiliriz. Open Subtitles الميزانية صغيرة، لكن قد يكون هناك بعض المجال حول لون الطلاء.
    Parası çok değil çünkü düşük bütçeli bir şey... 10 dolar. Open Subtitles المبلغ ليس كبيرًا بسبب الميزانية البسيطة ـ ـ ـ عشرة دولارات
    Sadece bir muhasebeci olduğumu biliyorum ama bütçe moda gibidir. Open Subtitles اعلم انني مجرد محاسب لكن الأزياء تكلف الكثير من الميزانية
    İdari görevleri paylaşacağız. Ben de öncelikle bütçe ve maliyeye odaklanacağım. Open Subtitles و سنتـشارك المهـام الإدارية و سنركـز على الميزانية و التمويـل كأولويـة
    Dersin yarısında ayakta durmuştum çünkü bütçe sıkıntıları nedeniyle yeterli sıra yoktu. Open Subtitles أقف خلال نصف الحصص لأنه لا يوجد مقاعد كافية بسبب تقليص الميزانية
    Şu anki 10 milyon dolarlık bütçe açığımızdan daha yüksek biliyorsun. Open Subtitles وأنت تعلم بأنّها أكثر من الـ 10 مليون التي تخطّت الميزانية
    İkinci gerçek : başkanlığın yenilenebilir için ayırdığı yeni bütçe toplamda zar zor bir milyar dolar. TED الحقيقة الثانية: الميزانية الجديدة للرئيس المخصصة للطاقات المتجددة لا تتجاوز بليون دولار.
    Birkaç hafta sonra, Starbucks'ta buluştuk, bağrıma taş basıp, hemen bütçe konusunda konuşmaya başladım: TED وبعد أسابيع، التقينا في مقهى ستاربكس، وبدأت مباشرةً الحديث عن وضع الميزانية بشكل صارم ومحب.
    İncinmesi doğaldı. Bağrıma taş basıp bütçe konuşmamda onu ayıplamıştım. TED لأني أخجلته بحديثي الصارم المحب عن وضع الميزانية.
    Bazıları ülkemizin bütçe açığı hakkında endişelenirken ben cesaret açığımız konusunda endişeliyim. TED بعض الناس يشعرون بالقلق حول العجز في الميزانية الفدرالية لدينا، لكنني أقلق بشأن عجز الشجاعة لدينا.
    Pratikte, çoğu proje zaman ve bütçe aşımına uğrardı zaten. TED في الواقع، سوف تُدار الكثير من المشاريع بمرور الوقت وتخطي الميزانية في كل الأحوال.
    Fakat çekirdek bütçelerine para koyduğumuzda paranın doğru harcandığını kontrol edecek dürüst bütçe sistemleri olmadığını da biliyoruz. TED ولكن إذا وضعنا المال في صميم الميزانية نحن نعلم أنه ليس هناك نظام ميزانية بالنزاهة التي تضمن أن ينفق المال في مكانه
    Mesele şu ki şu anki bütçemiz 53,6 milyon dolar. Open Subtitles المقصد من هذا أن الميزانية الحالية للشعبة 53.6 مليون دولار
    Bir sonraki yüksek bütçeli bomba filmler gerçekten piliç vuruşları mı olacak? TED وهل ستكون الأفلام القادمة ذات الميزانية الكبيرة أفلام نسائية؟
    Gelecek yıl halk sağlığı sistemi oluşturmak için federal bütçede para var. TED الان لدينا أموال في الميزانية الفيدرالية ، في العام القادم ، لبناء خدمة النظام الصحي للعامة.
    O yüzden, yatırımcılarla yapacağımız büyük toplantı öncesi bütçeye takviye yapabiliriz. Open Subtitles حتي نتمكن من سد عجز الميزانية قبل إجتماعك الكبير مع المساهمين
    Mevcut çalışanların, gelecekte oluşturacakları borçların mevcut bütçeden çıkması gerektiği gerçeğini kavramamız gerekiyor. TED ينبغي أن نعرف حقيقة أن الموظفين الحاليين، والديون المستقبلية التي يتركونها، أن ذلك ينبغي أن يخرج من الميزانية الحالية
    Tahmini sağlık gideri kendi başına bütçenin yüzde 26'sından bütçenin yüzde 42'sine yükselecek. TED إن توقعات شريحة الرعاية الطبية وحدها ستزيد من 26% من الميزانية إلى 42%
    Bunu seve seve tartışabiliriz efendim... gelecek dönem bütçesini yaparken. Open Subtitles يسعدني أن أري ذلك، سيدي الرئيس عندما نضع الميزانية التالية
    Daha ziyade, bir çeşit politik aksiyondu seçildiğim sırada kullanılabilir şehir bütçesinin sıfır virgül birşeyler olduğu bir çevrede bir aksiyon. TED بل كانت شكلا من أشكال العمل السياسي في وقت كانت فيه الميزانية المتاحة للمدينه بعد انتخابي ، اكثر بقليل من الصفر
    Servisimi genişletmek istiyorum ama onun bütçeyle ilgili başka planları var. Open Subtitles كنت سأقم بتوسيع قسمي وهو يتبع نهج مختلف في تحديد الميزانية
    Ve pazartesi günü onlara bütçeni sunmalı ve onlara gerekliliğini göstermelisin. Open Subtitles ويوم الأثنين , يجب أن تقدمي عرض عن الميزانية لهم
    Geçen seneki bilanço, 27 milyon dolar kâr elde ettiğimizi gösteriyordu. Open Subtitles ان الميزانية في اخر سنة اظهرت فائدة قدرها 27 مليون دولار
    Web tasarımcısı çalıştıracak kadar bütçeleri yoktu, kendilerinin de bir site oluşturacak kadar tecrübesi yoktu. Kat, Marie ve Mercer ilçesindeki 40.000 seçmen TED فلم يملكان الميزانية الكافية لتوظيف مصمم مواقع، وليس لديهما الخبرة لإنشاء موقعاً. لذا عملوا من دون ذلك.
    "Bütçemizi kesmeseydin ve bizi yörüngedeki o lanet... patlayan uyduya göndermeseydin kahraman olma... fırsatını bulamayacaktık" dedim. Open Subtitles أننا لن نحصل على فرصة لنكون أبطالا لو أنه لم يخفض الميزانية ويرغمنا على وضع هذا المكوك اللعين في مدار فضائي
    Buradaki büyük sarı küreciğin etrafındaki küçük küreciklerden bir tanesi bilim bütçesi TED الميزانية العلمية هي واحدة من الفقاقيع الصفراء المتواجده حوالي الفقاعة الصفراء الكبيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more