"بالقوة" - Translation from Arabic to Turkish

    • güçlü
        
    • güç
        
    • gücü
        
    • güçle
        
    • Zorla
        
    • güce
        
    • gücün
        
    • kuvvet
        
    • gücüne
        
    • gücünü
        
    • gücüyle
        
    • kullanarak
        
    • kaba kuvvetle
        
    • zor
        
    • sert
        
    Bu kadar güçlü bir inancın varsa neden Uluslararası Tugay'a katılmıyorsun? Open Subtitles وإذا كنت تشعر بالقوة حقاً لماذا لا تترشح للأولوية , الدولة؟
    Ama şimdi görüyorum ki o senin en güçlü anınmış. Open Subtitles و الآن أنا أدرك أنه كان أكثر أوقاتك شعوراً بالقوة
    Ama sinirler gerilebilir, o zaman düzen güç kullanılarak sağlanırdı. Open Subtitles لكن قد تنفلت الأعصاب، حينها على النظام أن يحفظ بالقوة
    Tarihte hiçbir zaman güç ile bastıralamayan bir silahlı işgal olmadı. Open Subtitles كان هناك أبدا الاحتلال المسلح في التاريخ التي لم الإطاحة بالقوة.
    Onun, çiçeğin dış kılıfını açıp, içindeki nektarı alabilecek gücü var. Open Subtitles فهو يتمتع بالقوة ليمزّق الغلاف الخارجي ويحصل على نصيبه من الرّحيق
    İnanıyorum ki yetkililer, bu nihai güçle ve yıldırıcı grev taktikleriyle tanışmak isteyecek. Open Subtitles أظن ان السلطات يجب ان تتعامل مع هكذا تصعيد لتكتيكات الإضراب بالقوة الحازمة
    Bu ismi yüksek sesli söylemek bile güçlü hissetmemi sağlıyor. Open Subtitles ببساطة , عند قول الكلمة بصوت عالي يجعلني أشعر بالقوة
    Yeteri kadar büyük değiller, yeteri kadar olgun değiller yeteri kadar güçlü değiller. Open Subtitles عندما نكون قليلي الحيلة ولسنا كباراً كفاية لسنا ناضجين كفاية ولسنا بالقوة الكافية
    Ama daha sıklıkla bu sinyal seviyesi güçlü ya da zayıf olarak tanımlanır. Open Subtitles لكن في كثير من الأحيان, الأتصال يكون موصوف بكل بساطة بالقوة أو الضعف.
    Fakat benim için güçlü olmalısın, tıpkı seni tanıdığım şekilde. Open Subtitles لـكن أريدك أن تــتحلي بالقوة من أجـلي أعــرف أنك كذلك
    Annem, çocuklarını aynı güç ve gurura sahip olsun diye yetiştiren, güçlü siyahi bir kadındı. TED أمي امرأة سمراء قوية ربت أطفالها ليكون لديهم نفس الشعور بالقوة والفخر.
    Devler göründükleri kadar sağlam ve güçlü değiler. TED العمالقة ليسوا بالقوة والعنفوان كما يبدون.
    Çoğu, hastalığı parayla ilgili sanıyor, gerçekte güç ile ilgili, Michael. Open Subtitles أغلب الظن المرض يتعلق بالمال والأمر يتعلق بالقوة حقًا يا مايكل
    Özellikle güç ve üstünlüğe dair sözsüz dil ifadelerine ilgi duymaya başladım. TED واصبحت مهتمة تحديدا بالتعابير غير اللفظيه الخاصة بالقوة والهيمنه.
    Kadınlara o gücü verirsek böylelikle kendi hayatlarına hükmetmeye başlarlar. Open Subtitles نمنح النساء شعوراً بالقوة حتى يتمكنّ من تحمّل مسؤولية حياتهن.
    Doğruyu söylemek gerekirse mevkiden çok mevkinin sahip olduğu güçle ilgileniyorum. Open Subtitles بدلاً من المنصب ذاته، أنا أكثر اهتمامًا بالقوة التي يمنحها المنصب
    Su koruyucuları, bizi hayata tutan şeyi savunmak için kurdukları kamptan Zorla uzaklaştırılıyor. TED حماة المياه يطاح بهم بالقوة من الخيم التي بنوها ليدافعوا عما يبقينا أحياء.
    Artık, onun kanuni veliahtı, Firavun'un sahip olduğu güce ve zaferlere sahip olacak. Open Subtitles لنترك لخليفته المشروعة المطالبة له بالقوة والمجد الذى كان يتمتع به.
    Şimdi kısaca yeni gücün ne olmadığından bahsedelim. TED دعونا، لدقيقة، نتكلم عن ما هو ليس بالقوة الحديثة.
    gücü yeten yetene. Yalnızca kaba kuvvet ve zekâ yok. Open Subtitles كل شخص يضع رأسه في الحائط كل شيء بالقوة لا للعقل
    O gün geldiğinde, binlerce güneşin gücüne eş değer bir enerjiye sahip olacağız. Open Subtitles و في ذلك اليوم سوف يمدنا بالقوة و طاقة مئة شمس
    Eğer bunun hakkında şüphelerin varsa gücünü kazanman için başka bir yol buluruz. Open Subtitles لو كان لديك إي شكوكٍ بشأن هذه، سوف نجد لكِ طريقة لنأتيكِ بالقوة.
    Elimdeki insan gücüyle tek vagonu idare etmem çok daha kolay. Open Subtitles السيطرة على عربة واحدة أسهل من السيطرة على 10 عربات بالقوة البشرية التي لديّ
    Ve şimdi bu yeni bir liderlik modeline ulaştık. Bu noktada parayla veya sistemi etkileyeck güçleri kullanarak değil, liderlik ederek değişimi sağlıyoruz. TED ونحن الان عند مفهوم جديد الزعامة بالزعامة يمكننا ان نغير ليس بالنفوذ المالي أو بالقوة لتغير اي نظام ولكن بالزعامة
    Eğer Kase'yi bize göstermezseniz, kalenizi kaba kuvvetle ele geçiririz. Open Subtitles اذا لم ترينا الكأس المقدّسة سنأْخذ قلعتكم بالقوة
    Biliyor musun, seni şimdi zor kullanarak götürebilirim. Open Subtitles هل تعلمين أنه يمكننى أخذك الآن معى بالقوة
    Eee, önce ipi çeksin... istediği kadar sert...tabii onu boğmadan. Open Subtitles في بداية الأمر عليه شد الحبل بالقوة التي يريدها طالما أنه لن يخنقه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more